Hak-par'dan Uyarı: Çatışma Ortamına Geri Dönme Riski Var

Hak-par'dan Uyarı: Çatışma Ortamına Geri Dönme Riski Var

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) tarafından yapılan açıklamada, hükümetin çözüm süreci ile şu anda sadece PKK’ya silah bıraktırmayı amaçladığı belirtilerek, “PKK, silah bırakmada ayak sürümemeli. Devlet ise bunun için gerekli...

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) tarafından yapılan açıklamada, hükümetin çözüm süreci ile şu anda sadece PKK’ya silah bıraktırmayı amaçladığı belirtilerek, “PKK, silah bırakmada ayak sürümemeli. Devlet ise bunun için gerekli yasal zemini hazırlamalı. Bu yapılmadıkça, iki taraf bakımından da oyalama yöntemlerine başvuruldukça, çatışma ortamının her an geri dönmesi riski vardır.” uyarılarında bulunuldu.

HAK PAR Başkanlık Kurulu, 23-24 Ağustos 2014 günleri Ankara’da Genel Merkez’de yaptığı toplantıda, 26 Ekim’de toplanacak 6. büyük kongrenin hazırlık çalışmalarını ve kısa süre önce sonuçlanan cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları ile son politik gelişmeleri değerlendiren bir açıklama yaptı.

IŞİD terör örgütünün saldırılarının da değerlendirildiği açıklamada, cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma oranının yüzde 73 oranında gerçekleşerek, daha önceki seçimlere göre oldukça düşük olduğu ifade edildi. 14 milyon seçmenin oy kullanmadığına dikkat çekilen açıklamada, sonucun, yalnızca mevsimin yaz olması ve tatil olayı ile açıklanamayacağı vurgulandı. Düşük oran, pek çok seçmenin bu seçimlere olan ilgisizliğine bağlandı.

Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesi ve sonrası, yeni Türkiye'yi kurma, vesayete son verme, çözüm sürecini kararlıca sürdürme gibi slogan ve vaatlerinin önümüzdeki süreçte ortaya çıkacağı belirtildi. Ülkede yenilik ve değişimin Kürt sorununun eşitlikçi çözümü ve çağdaş bir demokratikleşme ile mümkün olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar vurgulandı:

“Görünen o ki hükümet, çözüm süreci ile şu anda sadece PKK’ye silah bıraktırmayı amaçlamıştır. Biz de elbet öteden beri şiddet yoluyla sorunun çözülemeyeceğini söylüyor, PKK’nin tümden silah bırakmasını ve çatışma ortamının bir kez daha geri gelmemesini, bunun için iki tarafın da sorumlu davranmasını istiyoruz. PKK silah bırakmada ayak sürümemeli. Devlet ise bunun için gerekli yasal zemini hazırlamalı. Öyle ki dağdakiler tümden insin, cezaevindekiler çıksın ve yurt dışındakiler serbestçe dönsünler. Aynı zamanda bu insanlar için de serbest siyasetin yolu açılsın. Bu yapılmadıkça, iki taraf bakımından da oyalama yöntemlerine başvuruldukça, çatışma ortamının her an geri dönmesi riski vardır.

Öte yandan, Kürt sorununun çözümü sadece PKK’nin silah bırakması ve şiddetin son bulması değildir. Sorunun özü Kürt halkının temel haklarının tanınmasıdır. Bu da bize göre federal bir çözümle mümkündür. Oysa şu diyalog sürecinde ne PKK’nin ne de hükümetin böylesine gerçekçi bir çözüme yönelik projeleri olmadı. Öyle olunca çözüm konusunda iki tarafın söyledikleri de inandırıcı değil. Böylesi bir tutum ve anlayışla Kürt sorunu çözülemez, ülke çağdaş bir demokrasiye ve barışa ulaşamaz.”

IŞİD’İN SALDIRILARI

Açıklamada, IŞİD’in ağustos başında Kuzey Irak Kürt yönetiminin Şengal yöresine ve Mahmur’a yönelik saldırısı, özellikle Êzidi Kürtler bakımından yeni ve büyük bir trajediye yol açtığına da dikkat çekildi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin bile böyle bir saldırı beklemediği aktarılan açıklamada, saldırıların Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin askeri bakımdan önemli zaaflarını da ortaya koyduğu kaydedildi. Açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Bağdat merkezi hükümeti yeter silaha ve orduya sahip olduğu halde, ne ülkenin diğer bölgelerini ne de Kürdistan’ı savunabilecek durumda değil. Kürdistan bölgesi ise gerekli silah ve donanıma ve eğitime sahip düzenli bir ordu oluşturabilmiş değil. Oysa bu olmadan Kürdistan’ın kazanımları ve hakları savunulamaz. Kürdistan hükümetine ve bu bölgedeki tüm siyasi partilere ve liderlere düşen, bu hayati görevi bir an önce başarmaktır.

Diğer yandan, IŞİD’in söz konusu baskını ve ortaya çıkan güvenlik zaafı nedeniyle, zaten Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne dost olmayan, burada öteden beri bağımsız ya da fedaral bir Kürt ulusal varlığı istemeyen bazı çevreler, yoğun bir dezenformasyona başvurarak, bire bin katarak Kürt bölgesel yönetimini ve onun peşmerge güçlerini karalamaya, yıpratmaya yönelik çaba içindeler. HAK-PAR olarak, bu çevrelerin tutumunu kınıyor, Kürdistan hükümetine ve Başkan Mesud Barzani’ye olan dayanışmamızı dile getiriyoruz. Bu dar günde Güney’deki halkımızın buna ihtiyacı var."

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.