Göz kuruluğu ihmale gelmez

“Göz kuruluğu gözün ön yüzeyini nemlendiren gözyaşı miktarının azalması veya kalitesinin bozulmasıdır. Yavaş ve sabit hızda üretilen gözyaşı, gün boyu gözü yıkayarak nemli kalmasını ve rahat çalışmasını sağlamaktadır. Bazen gözyaşı yeterli miktarda üretilemez. Bazı durumlarda ise gözyaşının kalitesi bozuktur. Bu durum dolayısıyla gözü nemli tutamaz ve görevini yerine getiremez. Kuru göz günümüzde en sık rastlanan göz sağlığı problemlerinden biridir ve görülme sıklığı her yaş grubunda giderek artmaktadır” ifadelerini kullanan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hilal Kahraman, göz kuruluğu olan hastalarda en çok görülen şikâyetleri şu şekilde sıraladı: “Göz kuruluğu olan hastalarımızda en çok görülen şikâyetler şunlardır: batma, yanma, ağrı, kızarıklık, yabancı cisim hissi, kaşıntı, gözde yorgunluk hissi, ışıktan rahatsız olma, göz sulanması.”

GÖZYAŞI ÜRETİMİ YAŞA BAĞLI OLARAK AZALIR

Gözyaşı üretiminin yaşlandıkça azaldığına değinen ve kadınlarda kuru göz sorununun daha yaygın olduğunun altını çizen Op. Dr. Hilal Kahraman, “Gözyaşı üretimimiz yaşlandıkça azalır. Her ne kadar hem kadınlarda hem de erkelerde görülen bir problem olsa da, kadınlarda kuru göz sorunu daha çok görülmekle birlikte bu durum özellikle menapozdan sonra belirginleşmektedir. Göz kuruluğu olan bir hastada eğer ağız kuruluğu ve artrit denen eklem hastalığı da varsa, bu kişide ‘Sjögren Hastalığı’ düşünülmelidir. Bu, otoimmün bir hastalıktır ve daha çok orta yaş üzerindeki bayanlarda görülür. Göz kuruluğuna romatizmal hastalıkların eşlik ettiği durumlarda ise; göz kuruluğu daha ağır olup, görme kaybına kadar gidebilen ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu tür hastalarda altta yatan romatizmal hastalığın tedavi edilmesi genellikle hastanın kuru göz şikâyetlerini de azaltmaktadır. Uzun süreli kullanılan birçok ilaç, gözyaşı salgısını azaltarak göz kuruluğuna neden olur. Özellikle; uzun süreli idrar söktürücü, tansiyon düşürücü, antiallerjik, antidepresan veya uyku ilacı kullanımı göz kuruluğuna yol açar” şeklinde konuştu.

YENİ TEDAVİ YÖNTEMİ: INTENSE PULSE LASER

15 dakikalık bir işlemle göz kuruluğunda güncel tedavi yöntemleri sunduklarını ve göz kuruluğuna etkili çözüm getirebilen ve damla ihtiyacını azaltan bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Op. Dr. Hilal Kahraman, “Geliştirdiğimiz ‘Intense Pulse Laser (IPL)’ tedavisi ile özellikle blefarit ve meibomian bez bozukluğuyla birlikte olan kuru göz tedavisinde kullanılan yeni bir tedavi yöntemidir. Göz kuruluğunun önemli nedenlerinden biri göz kapağının içinde yer alan ve gözyaşının yağlı kısmını salgılayan meibomian bezlerinin yapı ve fonksiyonunun bozulmasıdır. Buna bağlı olarak gözyaşının yağlı kısmı salgılanamaz ve gözyaşı göz yüzeyinden hızlı buharlaşır, göz yüzeyini yeterince nemlendiremez. IPL tedavisi sırasında kullanılan pulse infrared ışık; göz kapaklarındaki ısıyı artırarak göz kapağının içinde yer alan gözyaşının yağlı kısmını üreten meibomian bezlerindeki tıkalı yağ kanallarının yumuşamasını ve bu kanallardaki tıkanıklıkların açılmasını sağlar. Göz kapağı kenarında oluşan telenjiektazik damarların tedavisini hedefler. Bu damarlar göz kapağında yer alan meibomian bezlerinin inflamasyonuna ve sonuçta kuru göze neden olur” ifadelerini kullandı.

SON TEKNOLOJİK CİHAZLAR, HASTALARIN SORUNLARINI ÇÖZÜYOR

Op. Dr. Hilal Kahraman, son teknoloji Eye - Light cihazı ile klinikteki hastaların kuru göz problemlerine çözüm sağlamak amacı ile kullandıklarını ifade ederken, My - Mask ışık modülasyonu cihazı ile de IPL tedavisini pekiştirdiklerini belirtti. Aynı zamanda bu tedavilerin yan etkisi olmayan, cilt üstüne uygulanan hızlı tedaviler olduğunu da ekledi. Op. Dr. Hilal Kahraman, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “IPL tedavisi sırasında gözler özel koruyucu gözlükle korunur. Alt kapak kısmında yer alan 5 ayrı noktaya IPL tedavisi uygulanır. Sonrasında özel ışık maske tedavisiyle IPL tedavisi desteklenir. Tedavi yaklaşık 15 dakika sürmektedir. IPL tedavisi ağrısız bir tedavi yöntemidir. Hastalar herhangi bir kızarıklık veya ağrı durumu hissetmediği gibi sosyal yaşamına da aynı şekilde devam edebilmektedir. Herhangi bir yan etkisi ve riski yoktur. Kombine uygulanan bu iki işlem sonucunda kirpik dibi yağ bezleri çalışmaya başlar. Yapılan tedavi sonrasında ise rahatlama 3 - 4 gün sonra gözlemlenir. Genellikle 3 seans yapılan uygulama sonrası tedavi etkinliği en az 6 ay olmak üzere çoğu hastada 1 yıl süre ile rahatlama sağlar. Yapılan çalışmalarda bu tedavinin uygulandığı hastalarda yüzde 90’a varan oranda bir başarılı gözlemlenmiştir. IPL tedavisi ve ışık modülasyon maske uygulaması günümüzde gözyaşı yağ tabakası kalitesini artırarak göz kuruluğuna etkili çözüm getirebilen ve damla ihtiyacını azaltan bir tedavi yöntemidir.”

HABER MERKEZİ