Görenleri şaşkına çeviren dükkan: Müze gibi terzi atölyesi
Akşehir’de Selçuk Mahallesi Ulu Cami Caddesinde 1966 yılından bu yana terzilik yapan Celal Uçar topladığı eski eşyalarla işyerini bir müze haline getirdi. Bir terzi atölyesinden daha çok antika dükkanını andıran mekan ziyaretçilerin de büyük ilgisini çekiyor. Celal Uçar, koleksiyonunda tespihler, kılıçlar, tüfekler, yemek takımları, bakır leğenler, heybeler, halılar, kilimler, cezveler, ibrikler, semaverler ve radyolar var. Adeta bir müzeyi andıran işyeri Akşehir’e gelen herkesin büyük ilgisini çekiyor. Çevredeki esnafların ve vatandaşların artık kullanılmayan nostaljik eşyaları sanki bir müzede gezer gibi inceliyor.
TERZİLİK MESLEĞİ BİTME NOKTASINA GELDİ
Akşehir Ulu Cami Caddesi üzerinde 1966 yılından bu yana terzi olarak mesleğini sürdüren Celal Uçar, terzilik mesleğinin konfeksiyon sektöründen etkilenmesi ve bitme noktasına gelmesi nedeniyle boş zamanlarında hobi olarak antika eşya toplamaya başladığını söyledi. Yaşadığı bir rahatsızlığın ardından antika toplamaya başladığını kaydeden Uçar, amacının Nasreddin Hoca’nın şehri Akşehir’e katkı sağlamak olduğunu söyledi. Ömrünün sonuna kadar bu işi yapacağını dile getiren Uçar, şunları söyledi: “Pazar günü insanlar buraya geliyor. Onlarla sohbet ediyoruz, tanışıyoruz. Çok değerli insanlarla haspihal ediyoruz. Güzel bir şey yaptığıma inanıyorum. Buradaki eserlere sahip çıkılması lazım. Ben bu eserler olmadan yaşayamam. Bu antika eserlere sahip çıkılması Akşehir için çok iyi olacaktır. İnşallah belediye başkanımız buna yakışan bir şey yapar.
AKŞEHİR TARİHİ ESERLERE SAHİP ÇIKMALI
Akşehirli yöneticilerinMesela; ben Konya’da olsam Konya bana çok sahip çıkar. Burayı Nasreddin Hoca Müzesi’ne belli bir ücretle devredecektim. Karşılığında ben de gelene gidene burada çay söyleyim ve burası ile ilgileneyim dedim. Ertesi gün kimse beni aramadı. Benim hiçbir kazancım olmayacaktı. Bu dükkânın 10 kat büyüklüğünde bir yerde bu eşyaları sergilemeyi çok istedim. Nasreddin Hoca ile ilgili kitapları ve eşyaları da burada satmak istedim. Destek amaçlı bir şey düşündüm. Fakat olmadı. Buradaki eserlere mutlaka sahip çıkılmalı. 10 yıldır burada antika eserleri sergiliyorum. Selçuk Üniversitesi’nden hocalar sık sık ziyaretime geldi. Siyasiler geldi, bakanlar hatta başbakanlar bile geldi. İnsanlar mutlaka evlerinde bir antika köşesi yapsın.”
TERAPİ GÖRDÜĞÜM DOKTOR TAVSİYE ETTİ
Yüzlerce eski eşyayı işyerinde sergileyen Uçar, eski eşyalara merakı yüzünden terzilikten çok tarihi eşya toplamak için zaman harcadığını söyledi. Birçok değerli eski eşyayı sergilediği terzihanenin çevredeki vatandaşlarca müzeye benzetildiğini belirten Uçar, “Çocuklarına geçmişle ilgili hatıra bırakmanın mutluluğunu yaşıyorum. Koleksiyonunda tespihler, kılıçlar, tüfekler, yemek takımları, bakır leğenler, heybeler, halılar, kilimler, cezveler, ibrikler, semaverler ve radyolar var. Hiç kimsenin kültüründen kopmasını, unutmasını istemem. Eski eşyaları toplama işini sevgiyle yaptım ve hâlâ yapıyorum. Bu, sevgiyle alâkalı bir durum ve bu eşyaların içinde çok mutlu oluyorum. Bunu bana Afyon’da terapi gördüğüm doktorum tavsiye etti. Eski eşyaların birçoğunun kendisine hediye ettim. Bu eşyaların değerini bilmiyoruz. Herkes geçmişine sahip çıksın. İnsanlar mutlaka radyo dinlesin. Antika köşesi yapsın kendilerine” dedi.
İBRAHİM BÜYÜKEKEN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.