"Gençliğin elinden tutmak zorundayız"

Gençlere yönelik çalışmalarıyla bilinen ve Milli Gençlik Vakfı’nın devamı olarak çalışmalarını sürdüren Anadolu Gençlik Derneği, Şehre Hizmet Edenler serimizin bugünkü konuğu oldu. AGD Konya Şube Başkanı Ceylani Kılıç, “Gençliğimize yönelik son zamanlarda da yapılan anketlerde görüyoruz ki inançsızlık noktasında yüksek bir artış var. Bu noktada gençlerimiz kendi ellerimizde uçuruma doğru sürükleniyor. Yani toplum saatte 10 kilometre hızla uçuruma doğru giderken gençlerimiz saatte 100 kilometre hızla gidiyor. Bu noktada kurumlar, aileler ve sivil toplum kuruluşları üzerine düşen vazifeleri yapmalı” ifadelerini kullandı.

**Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı olarak ramazan ayı sizin için ne ifade ediyor?

-On bir ayın Sultan Ramazan Müslümanların kendilerini yeniledikleri, infak ve merhamet duygularının kabardığı bir ay olarak hoş geldi, sefalar getirdi. Peygamber efendimiz (sav)'in dediği gibi ''Allah'ım! Bize Recebi ve Şaban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur" duasında olduğu gibi bizi Ramazan ayına kavuşturan rabbimize şükürler olsun.

GENÇLER BİZE ALLAH’IN EMANETİ

**Anadolu Gençlik Derneği olarak çalışma amaçlarınızdan bahseder misiniz?

-Bugüne kadar süregeldiği gibi bundan sonra da Konya gençliğimize en iyi şekilde hizmet etmeye devam edeceğiz. Zira gençlik demek, gelecek demektir. Gençlerimizin her biri bizlere Allah'ın birer emanetidir. Bizler de bu emanetin kıymetini bilerek hareket edecek ve onları Asımın nesli olma yolunda yetiştirmeye gayret edeceğiz. İlköğretim, ortaöğretim, üniversite, çalışan ve sporcu gençlikten kız ve erkek öğrencilerimizin sorunları ile ilgilenip onların tüm dertleri ile hemhal olmaya devam edeceğiz. Milli ve manevi değerlerine bağlı, sevdası Türkiye olan, imanlı ve inançlı gençlik yetiştireceğiz.

ÇALIŞMALARIMIZ HIZLA DEVAM EDİYOR

**Anadolu Gençlik Derneği Konya Şubesi olarak sene içerisindeki çalışmalarınız hakkında neler söylersiniz?

-Günlük, haftalık, aylık çalışmalarımız, sohbetlerimiz, kâşif ve karavan grubu çalışmalarımız, şuur derslerimiz devam ediyor. Sene içerisindeki çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Yarıyıl tatilinde yurtlarımız ve lokallerimizde Kış-et adını verdiğimiz kış etkinlikleri ile gençlerimiz ile eğitim ve çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Aynı şekilde yaz tatilinde de yaz etkinlikleri ile devam ediyoruz. Seneye Mekke’nin Fethi ile başlıyoruz, şubat ayımızı şahadet ayımız olarak birçok âlimin, komutanın ve başta merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız olmak üzere büyük şahsiyetlerin hayatını anlamak ve hayatımıza tatbik etmek için gündemimize alıyor ve konferans, panel ve söyleşi gerçekleştiriyoruz. Mart ayımızda ise 18 Mart Çanakkale zaferimizin bir nişanesi olarak 250 bin şehide 250 bin hatim ve 250 bin şehide 250 bin fidan çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. İstanbul'un fethi program ile fetih ruhunu yeniden iliklerimizde yaşıyoruz. Her yıl milyonlarca gencin katıldığı ve Peygamber Efendimiz’in hayatını ortaokullu ve liseli çocuklarımızın aklına ve kalbine nakşetmek için Siyer-i Nebi sınavını bütün ilçelerimizde gerçekleştiriyoruz. Tüm çalışmalarımızı gençler ve genç kalanlar için farkındalık oluşturmak milli ve manevi anlamda gelişimlerini sağlamak için yapıyoruz.

İFTAR VE SAHUR SOFRALARINDA BULUŞACAĞIZ

**Ramazan ayına özel çalışmalarınız var mı? Varsa nelerdir?

-Bu ramazan ayı içerisinde ortaokullu gençlerimize yönelik 250 bin şehide 250 bin fidan dikimi çalışması yaptık. Gençlerimizin eğitim çalışmaları hususunda haftalık düzenli bir şekilde eğitimlerimiz devam ediyor. Kâşif grubu ve karavan grubu dediğimiz kitap okuma ve tahlil programları devam edecek. Gençlerimizin eğitimi ve çalışmaları için zekât, fitre ve burs çalışmalarımız sürüyor. Koronavirüs sonrası oluşan iletişimsizliği yapacağımız iftar ve sahurlar ile aşmayı amaçlıyoruz. Yapmış olduğumuz çalışmalara Konya'mızda bulunan kardeşlerimizi de bekliyoruz. Çalışmalarımızda bulunmak isteyen, evladının milli ve manevi değerlerine bağlı bir genç olarak yetişmesini isteyen tüm kardeşlerimizi derneğimize bekliyoruz.

**Özellikle gençler, sizce Ramazan ayını nasıl değerlendirmeli?

-Ramazan ayını bir fırsat olarak, 11 ayın bir fırsatı olarak değerlendirmeliyiz. Ramazan orucunu gençlerimiz mutlaka tutmalı. Beş vakit namazları da mutlaka geçirmeden kılmalılar. Ramazan ayı bir bakıma da yardımlaşma ve infak ayıdır. İnsanların merhamet duyguları bu ay kabarır. Kardeşlerimiz öğrenci bile olsalar mutlaka infak etmeyi alışkanlık haline getirmeliler. Karınca kararınca infakta bulunmalılar. Kısacası Ramazan'ın manevi havasına uygun bir ay geçirmeleri gerekli. Geceleri teravih namazlarında mutlaka bir araya gelinmeli.

GELİŞEN TEKNOLOJİ DEĞER YARGILARIMIZI KÖRELTTİ

**Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik Derneği olarak faaliyet ve etkinliklerinizin kadim bir geçmişi var. Bu bağlamda eski Ramazanları ve günümüzü değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?

-Bir kere evet, eski Ramazanlar ne yazık ki yok. İnsanlığın deformasyona uğraması ve insanlık değerlerinin bozulması ciddi bir sıkıntı. Eski Ramazanların olmayışı bir bakıma bu değişime bağlı olarak tabii yorumlanabilir. Eskiden insanlarımız daha saf ve daha temiz duygularla Ramazan'ı geçiyorlardı ama günümüzde fitne ve fesadın en çok yaygınlaştığı bir dönem geçiriyoruz. Bu fitne ve fesadın yaygınlaşmasına da günümüzün teknolojisinin bir etkisi var. Buna bağlı olarak başta gençlerimizi etkileyen teknoloji, birçok değer yargımızı köreltti. Bundan dolayı nerede eski Ramazanlar tabirini kullanabiliriz. Yani eskiden ifsat hareketleri bu kadar yaygın değildi. Günümüzde ise evde oturuyorsun televizyonla, telefonla bu ifsada maruz kalabiliyorsun. Tabi gençliğimizi bu teknolojiden uzak tutamayız. O halde bu teknolojiyi faydalı hale getirmek için çalışmalıyız. Yani gençlerimizi bu iletişim teknolojilerinden kurtarmamız zor gözükürken bunu nasıl güzel bir biçimde değerlendiririzi konuşmalıyız. Bu alanda projelerimiz de var. İnşallah bu teknolojiyi bir fırsata dönüştürmek için gayret içerisindeyiz.

HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

**Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

-Evet Ramazan ayı Müslümanların kurtuluş tellerinin bulunduğu bir ay. Bunu günümüzde anketlerde de görmek mümkün. Bakınız günler içerisinde suç oranı en az olan gün, Cuma günü; aylar arasında da Ramazan ayıdır. Bu rahmet aylarında insanlar iyilik yapmak için de özen gösteriyor. Gençliğimize yönelik son zamanlarda da yapılan anketlerde görüyoruz ki inançsızlık noktasında yüksek bir artış var. Bu noktada gençlerimiz kendi ellerimizde uçuruma doğru sürükleniyor. Yani toplum saatte 10 kilometre hızla uçuruma doğru giderken gençlerimiz saatte 100 kilometre hızla gidiyor. Bu noktada kurumlar, aileler ve sivil toplum kuruluşları üzerine düşen vazifeleri yapmalı.