Galatasaray Başkan Adayı Yarsuvat: Prandelli İle Çalışmaya Devam Edeceğim

Galatasaray Başkan Adayı Yarsuvat: Prandelli İle Çalışmaya Devam Edeceğim

Galatasaray Kulübü başkan adayı Duygun Yarsuvat, başkan seçildiği taktirde İtalyan teknik adam Cesare Prandelli ile çalışmaya devam edeceğini söyledi.Kulüp televizyonuna açıklamalarda bulunan Duygun Yarsuvat, başkan seçildiğinde ilk olarak...

Galatasaray Kulübü başkan adayı Duygun Yarsuvat, başkan seçildiği taktirde İtalyan teknik adam Cesare Prandelli ile çalışmaya devam edeceğini söyledi.

Kulüp televizyonuna açıklamalarda bulunan Duygun Yarsuvat, başkan seçildiğinde ilk olarak mali tabloyu önüne koyacağını belirterek, "İdari portreyi önüme koymak, 210 günlük bir çalışma düzeni hazırlamak ama bir sloganımız var o da 'Dördüncü yıldız'. Bu sloganı gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Kısa bir sürede derinlemesine değişiklikler yapamazsınız. Bu sürede diğer arkadaşlara, hem kulübü bilme hem de hazırlık yapma şansı vereceğiz. Benim 5 sene, 10 sene başkanlık yapma hevesim yok. Mayıs 2015'te ben bırakacağım. O süreye kadar gerekli hazırlıklar yapılsın." şeklinde konuştu.

Seçildiği taktirde ne teknik kadroda nede sporcu kadrosunda bir değişim düşünmediklerini ifade eden Yarsuvat, "Gerek oyuncular, gerek teknik kadro branşının en iyilerinden. Bizim bu konuda bir tasarrufumuz olmayacak. İtalyan milli takımının antrenörü geldi, bunu ben niye değiştireyim. Galatasaray'ı hepimiz takip ediyoruz. Kimleri yemedik ki biz? Rijkaard'ı, Feldkamp'ı, Mancini'yi yedik. Bunun sebebi Galatasaray dışındaki adamlar yüzünden yedik. Lucescu'yu yedik. Lucescu hakkında, tv'de "Saçlarını taramıyor" bile dendi. Biz adama köylü dedik, adam takımını Avrupa şampiyonu oldu. Bunun ortadan kaldırılması gerek. Benim görev sürem boyunca Prandelli devam edecek. Ben hiçbir değişiklik düşünmüyorum. Aksi söylenirse doğru değildir." diye konuştu.

YENİ OYUNCULAR ALACAĞIZ DİYE GALATASARAY'IN PARASINI IVIR ZIVIR HARCAMAK İSTEMİYORUM

Ocak ayında yapılan transferlerin doğru transferler olmadığını da belirten başkan adayı Yarsuvat, "Takımlar, sezon başında transferlerini yaparlar, ocak ayında gitmesini istedikleri oyuncuları satmak isterler. Kimse iyi oyuncusunu devre arasında bırakmak istemez. Galatasaray'ın parasını, yeni oyuncular alacağız diye ıvır zıvır harcamak istemiyorum." dedi.

BENİM GÖRÜŞÜM DEVAMLILIKTIR, İSTİKRARDIR

Sarı - kırmızılı başkan adayı istikrardan ve devamlılıktan yana olduğunu da kaydederek, "Faruk Başkan, UEFA Kupası'nı kazandığı zaman ben Divan Başkanıydım. Aynı zevki, aynı heyecanı onlarla beraber yaşadık. Yine Galatasaray'ın dışındakiler, 2000 yılında bu başarının tadına vardırtmadılar. Sürekli eleştirdiler. Avrupa Süper Kupası'nı da kazandık. Orada da bir tatsızlık oldu. Neden Fatih Hoca ayrıldı falan dendi. Benim görüşüm devamlılıktır, istikrardır. Fatih Hoca ile bunu çok konuştuk. O da devamlılık ister. Örnekler verdik. Manchester United'ın antrenörü Alex Ferguson, Arsenal'in hocası uzun süreli. Biz hiçbir zaman Fatih Terim'in Galatasaray'dan ayrılmasını istemedik. Bazı şartlar, söylemeyeyim ben, Galatasaray'ın aleyhine oldu." ifadelerini kullandı.

TFF'YE DOSTANE YAKLAŞMAYI İSTERİM

Seçildiği taktirde TFF ile de dostane ilişkiler kurmak istediğini belirten Yarsuvat, "Şayet seçilir isem, TFF'ye dostane yaklaşmayı isterim. Parmağı göze sokarmışcasına, Galatasaray aleyhine bir takım kararlar alırlarsa Galatasaray için şahin olurum. Kimseyle aram kötü değildir ama ben Galatasaray'ı kimseye yedirmem. Federasyon başkanı da olsanız, Galatasaray başkanı da olsanız, insansınız. Birbirinizi sevmelisiniz. Bu Türk futbolunun üzerinde bir sorundur." dedi.

MİSAFİR TAKIM SEYİRCİSİ MUTLAKA OLMALIDIR

Misafir takımın seyircisinin mutlaka statlarda yerini almasının gerektiğini de savunan Duygun Yarsuvat, "Seyirci olmadan oynanan bir futbolun tadı yoktur. Bağırmayan taraftarsız futbolun bir tadı yoktur. Seyircisiz futbol olmaz. Seyircilerin birbirleriyle aralarının iyi olması gerekir. Misafir takım seyircisinin mutlaka maçta olması gerekir. Bu sorun biraz da medyadan kaynaklanıyor. Her maç sonrası 'Asacağız, keseceğiz' Ne yapıyorsun ya, bu bir oyun. Zevk almalısınız. Bunu yöneticiler yapıyor. Rakip kulüpten bir yönetici, adını vermek istemiyorum, UEFA Kupası'ndan sonra "Biz bu Galatasaray'ı durdurmazsak ekmeğimizden oluruz. Her kupayı alıyorlar, biz Avrupa'ya gidemeyiz" demişti. Bugün bile hatırlıyorum. Sonrasında tüm kulüpler Galatasaray'a cephe aldılar." şeklinde konuştu.

ŞİKE SÜRECİNE DAİR

Şike süreci ile ilgili olarak ise Yarsuvat şu ifadeleri kullandı: "3 Temmuz, Türkiye spor hayatında bomba gibi düşen bir olay. Her dengeyi değiştirmiştir. Böyle bir şeye ihtiyaç var mıydı? Ancak, şunu biliyorum ki eğer bu olay var ise, bu benim görevim değil, mahkemeler halledecektir, yapılmış ise hüküm verilip cezalandırılması gerekir. Ben hukukçu olduğum için muhakemenin yenilenmesi safhasındadır. Bunun sonuçlarını göreceğiz, bekleyeceğiz. Kamuoyunda ortaya çıkan seçimler dolayısıyla, benim bir arkadaşım Beşiktaşlı denmiş ve bu kişi o yargılanan kişinin müdafaasını üstlendi. "Bunu nasıl listene alırsınız?" dendi. Burada benim mesleğime tecavüz var. Ben de ceza avukatıyım. Fenerbahçeli, Beşiktaşlı çok insanı savundum. Görevinizde iyiyseniz, size gelirler."

AZİZ YILDIRIM'IN AVUKATI OLAN YÖNETİCİ ADAYI

Şike sürecinde Aziz Yıldırım'ı savunan İlhan Köksal ile ilgili ise Yarsuvat, "İlhan Köksal, ülkenin en iyilerinden biridir. Demek ki İlhan ile gurur duymamız gerekiyor. İlhan'ı çok yakından tanıyorum, benim öğrencimdir. İlhan, biraz çabuk açıklama yapmış. Birlikte davalar takip ettik. Biz fakülteden çıktığımızda, avukatlar olarak yemin ederiz. Tıpkı doktorlar gibi. Mesela, Galatasaraylı bir doktor, Fenerbahçeli bir hasta gelse 'Hayır ben bakmam, Fenerbahçelisin' mi demek zorunda. Bu olayı böyle değerlendirmek lazım. Hepimiz insanız. Birbirimizi sevmeliyiz. Onların da sizden hiçbir farkı yok." yorumunda bulundu.

HİÇBİR ŞEYİMİ SATMAM

Galatasaray'ın hisse ve gayrı menkullerin satılarak paranın kullanılması sorusuyla ilgili olarak, Duygun Yarsuvat, "Ben çok cimri bir adamımdır. Hiçbir şeyimi satmam. Ben 2015'te sözleşmesi bitecek Ada'yı Galatasaray'a, sahibine teslim edeceğim. Galatasaray, koca kulübü idare ediyor, bir adayı mı idare edemeyecek. Galatasaray Adası, bir prestijtir. Bu ada Galatasaraylılarındır ve bizim tüzüğümüz sosyal tesis nedir diye her şeyi açıkça ortaya koymuştur. Okuyorum; "115. madde, sosyal tesisler, kulübün üyeleri, aile bireyleri ve onların yakınları, sporcuları, tüzükte ve yönetmelikte belirtildiği şekilde sosyal olanaklar sağlamak ve insanları kaynaştırmak için doğadan yararlandırılan tesislerdir." Niçin ben orada otel misafiriyle yanyana oturayım, niçin ben kenarda köşede sıkışmış oturayım. Burası Galatasaraylılarındır, Galatasaraylıların olacaktır. Eğer, bu ada işletilecekse Galatasaray işletecektir." diye konuştu.

BENİM DE FENERBAHÇELİ ARKADAŞLARIM VAR

Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı birçok dostu olduğunu da kaydeden Yarsuvat, "Ben insanı seviyorum. Fenerbahçeli çok dostum var. Hepsiyle de beraberim. Hatta müşterilerim var Fenerbahçeli. Beşiktaşılar da var. Hepsiyle iyi ilişkilerim vardır. Ancak, bu ilişkiler Galatasaray'a bir kötülük yapıldığında sona erer. Geçmişte, Kadıköy'de yapılan bir maçta Galatasaraylıların oturduğu tribünlere insan dışkısı kondu. Taşlar atıldı, sular atıldı. Böyle bir duruma müsaade etmem. Böyle bir şey olursa, insanın kendini koruması gerekir. Nefsi müdafaa vardır. Galatasaray Lisesi'nden beri hatrımda olan bir nokta var. Yolda yürürken ayağınızı taşa çarparsanız ne yaparsınız? Taşa küfreder, taşı tekmelersiniz. Bu çocuk davranıştır. Olgunluk, o taşı oradan kaldırmaktır. Sorun yaşarsak, böyle davranırız." ifadelerini kullandı.

E-BİLET FUTBOLCULARA YAPILAN BİR HAKARETTİR

E-bilet sistemine karşı olduğunu da belirten sarı - kırmızılı başkan adayı Yarsuvat, "Elektronik biletin olmaması taraftarıyım. Futbol maçı bir heyecandır. Futbolcu gibi heyecan duyarsınız. Bu heyecanı önleyemezsiniz. Maçı izlerken, topa bile vurursunuz. Top sporcunun ayağındadır ama sizde vurursunuz. Heyecanlanırsınız, yaşarsınız, seversiniz. Niye koymuşlardır bu bileti, seyirciyi tespit edebilmek için. E ne oldu, 300 kişi, 500 kişi geldi. Beşiktaş maçında seyirciler yer değiştirdi. Nasıl tespit edeceksiniz? Kanunda Passolig yok. Kanunda sadece e-bilet var. Bir maça gitmek için Passlig almak zorunda mısınız? Bunu zorunlu kılıyorlar, Şampiyonlar Ligi'nde geçerli kılamıyorsunuz. Milli maçta Passolig yok, korktular seyirci gelmeyecek diye. Kötü tezahüratı böyle engelleyemezsiniz. Bu oyunun doğasında var. Bu oyunun içinde dostluk var. Bu bilet, sporculara yapılan bir hakaret bence. Futbol, seyircisiz oynanmaz. Mesela, tiyatroya gittiğinizde Passotiyatro mu soruyorlar? Konsere, sinemaya falan giderken bunu mu istiyorlar?" değerlendirmesinde bulundu.

TÜRK FUTBOLUNU YABANCILAR GELİŞTİRDİ

Ybancı sınırlaması hakkında da görüşlerini belirten Duygun Yarsuvat, "Yabancı futbolcu sayısını sürekli indiriyorlar. Yabancı sayısı düşünce Avrupa'da başarı gelmez. Yabancı sayısı önemli değil, 11 Türk de olabilir. Eğer, iyi kadro çıkarmak istiyorsanız iyi yabancı oyuncu getirmelisiniz. Türkiye'de oyun eskiye göre gelişmiştir, bunu da yabancı oyuncular sağladı. Drogba geldi, ortalık ayağa kalktı. Biz hala Hagi'yi hatırlıyoruz, özlüyoruz. Arda'ların, Emreler'in yetişmesine sebep Hagi'dir. Arda top topluyordu ama Hagi'yi gözlüyordu. Emre'yi maçlardan, antrenmanlardan sonra Hagi tutardı, çalıştırdı. Demek ihtiyacımız var. Ben bu gelişimi de Derwall'in gelişine bağlıyorum. Onu da Alp Yalman getirmiştir. Simovic ile birlikte. Derwall, Dünya Kupası'nda başarısızdı. Simovic de Dünya Kupası'nın en başarısız kalecilerinden biriydi. Derwall, ilk birkaç maçtan sonra ıslıklandı. Ancak, sonra Türk futbolunu başarılara sürükledi. Bence 5+3 kabul edilebilir değildir. Avrupa'da başarı, bu sınırla gelmez." diye konuştu.

FUTBOLU KİM YÖNETECEK?

Florya'da futboldan kim sorumlu olacak sorusuna Yarsuvat, "Futbolu ben yönetmeyeceğim. Futboldan bir arkadaşımız sorumlu olacak, o kişi bana sorumlu olacak. Benim idaremde herkesin bir sorumluluğu olacak. Ben yetkiyi dağıtır, bunu kontrol ederim. Futboldan, basketboldan sorumlu olabilecek arkadaşlar var. Listeme baktığınız vakit, kimin nerede görev alacağı bellidir zaten." diye cevap verdi.

GALATASARAY AŞAĞILANMIŞTIR

17 Haziran'da basketbol maçında Galatasaray'ın sahaya çıkmama kararı alması hakkında ise, "17 Haziran'da Galatasaray aşağılanmıştır. Bunun için mücadele etmek gerekirdi. Gerekli mücadeleyi ettiler ama başarıya ulaşamadılar. Takımı çekmek yerine alternatifler üretmek gerekirdi. Çeşitli gerekçeler vardı. Ancak, bunlar daha önce yapılmalıydı. Bir gün kala yapılacak işler değil. Galatasaray'ı kimseye ezdirmem, sonucu biliyorsam, takımı oraya dayak yemeye göndermem. Bunun önlemi nedir, Valiliğe başvururum. Ankara'ya giderim. Netice alırım. Ezdirmem çocuklarımı." yorumunda bulundu.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.