ESKİDEN NEREDE NE VARDI?-7-

ESKİDEN NEREDE NE VARDI?-7-

ESKİDEN NEREDE NE VARDI? -7-Merhaba Şehir ekimizde yayınladığımız resimleri görüp, yazıları okuyunca şehrimizde ne gibi değişiklik meydana gelmiş olduğunu anlıyorsunuz değil mi?

Alâaddin Tepesi’nden çekilmiş bu fotoğrafta gözünüze ilk olarak solda çatısı görünen şimdi İl Özel İdaresi olan Mekteb-i Sanayi, arkasında Şerafeddin Camii, sağa doğru altında Hz. Mevlâna ile babası Sultanü’l-Ulema Bahaeddin Veled’in hanedanından 65 erkek ve kadının kabri olan Kubbe-i Hadra, Sultan Selim Camii ve bir minaresi görülen Aziziye Camii çarpıyor. Ön planda ise 1938 yılında Kolordu Komutanı Cemil Cahit Toydemir tarafından yaptırılan ve üzerinde “Türk çocuğu. Senin ve Yurdun için can veren ulu şehitleri unutma” yazan “Şehitler Abidesi” nin olmayışı, solda köşesinde kurşun kaplanmış kubbe olan “Maarif Evleri”, sağda da Maruni “Yusuf Şar’ın konağı” dikkatinizi çekiyor olmalı. 1938’de inşa edilen Hayat Apartmanı görülmediği için fotoğrafın şehrimizde ilk Türk fotoğrafçı dükkânını açan Hasan Behçet Kılıkçı tarafından 1930’dan önce çekildiği anlaşılıyor.
Yıkılan “Kazanlı Medresesi” nin yerine yapılan Maarif Evleri’ndeki ilk bina Dr. Servet Bey’in özel hastanesi, yanında “Muallimler Birliği” ve Belediye eski başkanlarından Muhsin Faik Dündar’ın evleri bulunuyordu. Maarif Evleri yıkılarak yerine Teyfik Ceylâni tarafından 2 katlı evi ve yanına da “Yeni Sinema”, Muhsin Faik Dündar’ın evinin yerine de “Turing Palas” yapıldı. Yeni Sinema’nın bitişiğine ise üst katında önce “Şehir Lokali”, sonra “Gençlerbirliği Kulübü”, altında önce “Kızlı kahve”, sonra da “Bomonti Lokantası” faaliyet gösterdi. Turing Palas’ın ön kısmında 1950’li yıllarda berber Kâmil Albay, Nevzat Torunoğlu’nun büfesi yer alıyordu. Yeni Sinema ve Teyfik Ceylâni’nin evi yıkılarak, yerine bugün 3 finans kurumu açılan, otel yıkılıp yerine bugün üst katında Millet Partisi, altında eczane bulunan binalar, Öğretmenler Derneği’ne dönerken sağ köşeye de şehrimizin ilk çok katlı binası olan “Hayat Apartmanı”  yapıldı. Bu apartmanın altında eskiden “Hayat Kıraathanesi”, sokağın içinde şimdiki Selçuk Oteli’nin yerinde 1950’den önce “Babalık gazetesi idarehanesi” yer alıyor, üst katın sokağa bakan kısmında çatı altında kuşak hâlinde çinili zemin üzerinde gazetenin ismi yazıyordu. Bu bina yıkılarak yerine mevcut otel yapılıncaya kadar aynı isimle yine otel olarak hizmet verdi.
Sağdaki eşsiz bir mimarî örneği olan Yusuf Şar’ın Konağı da azınlıkların mübadelesinden sonra boşalınca yıllarca Belediye olarak kullanıldı. Binanın birinci katında zabıta müdürü  ve zabıtalar, belediye doktoru, ebe ve nikâh dairesi, üst katta başkanlık makamı ve meclis salonu bulunuyordu. Eskiden nüfus cüzdanları Belediyece veriliyor, fakir ailelere de muhasebeci M. Ali Beştav denetiminde asker aylığı dağıtılıyordu. Birçok tarihî bina gibi bu estetik konak da yıkılarak yerine hâlen İş Bankası olan betonarme belediye inşa edildi. Eski Belediyede son olarak Sıtkı Bilgin başkanlık, Niyazi Küçükköylü, yenisi yapılarak bankaya devredilinceye kadar Selçukspor ve Gençlerbirliği’nin kaptanı millî futbol hakemi Hasan Yorulmaz ile Selçukspor kaptanlarından eski İtfaiye Müdürü Ahmet Tosun da zabıta müdürlüğü yaptılar. Eski Belediye ile Alâaddin Tepesi arasındaki alan “Cumhuriyet Meydanı” idi. Millî bayramlar burada kutlanır, şeref tribünü tepenin eteğine kurulur, resmi geçit Orduevi önü ile tramvay durağı arasında yapılırdı.
İş Bankası’na satılan yeni belediye binası’nın arkasına “İzmir Pazarı Mustafa bey” lâkabıyla tanınan Mustafa İzmirli mevcut binayı inşa ettirdi. Binanın bodrumuna “Şen Pavyon”, üzerine Mehmet Nişancı tarafından modern bir restoran açıldı. Arapoğlu Makası’na giren sokağın sağ köşesinde “Şişko Ahmet” in (Ahmet Manav) pastanesi vardı. “Pancar Ahmet Ağa”nın yaptırdığı altında Ankara Pastanesi’nin olduğu köşedeki 3 katlı binanın bir ara Kuveyt Türk’ün bulunduğu, hâlen giyim mağazası olan yerde 60’tan önce “Cumhuriyet Pastanesi”, bordumunda da “Cumhuriyet Pavyonu” faaliyete geçti. Alaaddin Tepesi’ne çıkan merdivenlerin önündeki tramvay durağı, bir zamanların özel yolcu taşıma araçları olan faytonların müşteri bekleme yeriydi. Yusuf Şar’ın Konağı ile İnhisarlar İdaresi (Tekel Müdürlüğü) arasındaki 2 katlı binayı 1950’den önce Gençlerbirliği ve Sanatkârlâr Gücü kulüp olarak kullanmış, binanın önündeki bahçe de 1960’a kadar lokanta olarak işletildikten sonra yeni belediye binası yapılmak üzere istimlâk edilmişti.
Tekel Müdürlüğü’nün yerindeki “Milli Kütüphane”, arkasındaki “Nalıncı Baba Türbesi” 1928 yılında yolu genişletmek amacıyla belediye tarafından yıktırıldı. Tekel’in yanından giren sokağın sol köşesinde Alaaddin Palas, altında Ağazâde Osman Efendi’nin oğlu Adnan Koçbeker’in eczanesi, sokağa girince solda Vezneci Hüseyin Efendi Vakfı “Asri Cami”, Alaaddin Palas’ın bitişiğinde İdris Manav’ın pastanesi ve yanında İdmanyurtlu terzi Ali İhsan’ın dükkânı bulunuyordu. Biraz ileride tarihi nitelik taşıdığı için aslına uygun olarak yeniden yapılan 2 katlı binalar eskiden dişçi Oskan ve Demirci Hamdi isimli şahıslara aitti. Bilindiği gibi, aynı statüde olan Alaaddin Palas da bir süre önce yıkılarak, aslına uygun şekilde yeniden inşa edilmiş, altına Adalet Partisi eski başkanlarından Adnan Ağırbaşlı tarafından beyaz eşya mağazası açılmıştı.
80 yıllık yukardaki fotoğrafa bakarak zaman içinde meydana gelen değişiklikliği kolayca farkedebilirsiniz.

NAİL BÜLBÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.