Erdoğan: Türkmenlere Yapılan Yardımlardan Anlatılamayacak Olanları Var

Erdoğan: Türkmenlere Yapılan Yardımlardan Anlatılamayacak Olanları Var

Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, insani yardım olduğu açıklandıktan sonra silah ve bomba yüklü oldukları öne sürülen TIR'ların Türkmenlere gittiğini söyledi. Türkmenlere yapılan yardımları MHP ve CHP’nin çok iyi bildiğini...

Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, insani yardım olduğu açıklandıktan sonra silah ve bomba yüklü oldukları öne sürülen TIR'ların Türkmenlere gittiğini söyledi. Türkmenlere yapılan yardımları MHP ve CHP’nin çok iyi bildiğini ileri süren Erdoğan, “Yapılanlardan anlatılacak olanları vardır, anlatılamayacak olanı da vardır." dedi.

ATO Congresium’da “Yörük Türkmenleri Cumhurbaşkanını Seçiyor" konulu toplantıya Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra AB Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, Akdeniz Yörük Türkmen Dernekleri Federasyonu ve Dünya Türkmenler Birliği Genel Başkanı Avukat İsmail Demirdüzen ve Yörük Türkmen vatandaşlar katıldı.

Erdoğan konuşmasında bölgedeki gelişmeler değindi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada derin sorunlar yaşandığını belirten Erdoğan, Irak, Suriye, Ukrayna’da kardeşlerimizin öldüğünü söyledi. Bölgedeki olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye’nin huzurlu yürüyüşünü devam ettirdiğini ifade eden Erdoğan, “Türkiye asırlar boyunca ne yaptı ise yine kardeş kavgalarında taraf olmuyor. Her zaman olduğu gibi hakkın yanında yer alıyor. Sultan Alparslan Anadolu’nun kapısını açtığında hangi duygular içinde isek bugünde aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Fatih Mehmet Han hangi duygu hissiyatla İstanbul’u fetih etti ise bizde aynı hisle ile hareket ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal 23 Nisan 1920’de, dualarla girmişti. Biz de aynı dualarla yolumuza devam ediyoruz. Bizler Orta Asya’dan çıkıp oradan Balkanlara ve Avrupa’ya akan kutlu medeniyetin varisleri olarak buradayız. Toroslardaki Yörüklerle Makendonya’daki yörükler farklı menzillerle bu güne gelmiş kardeşlerimizdir. Türkmenlerle, Irak ve Suriye, Ürdün de en zor şartlarda bulunun Türkmenler aynı ulu çınarın dallarından başka bir şey değildir. Bu millet farklı coğrafyalarda da olsa barış ve adaletin içinde kimi zaman gök bayrağı kimi zaman al bayrağın altında bin yıldır yürümüştür, yürüyerek de devam edecektir. Bu millet Batı’dan gelen Haçlı seferlerine siper olmuş millettir. Bu millet Moğalistan’dan Viyana’ya kadar barış dostluk adalet taşımayı misyon edinmiştir. Bizim ecdadımız arkasında sömürü ve zulüm bırakmadı. Tam tersine köprüler, sebiller, camiler, külliyeler bıraktı. Kan deryaları değil, mürekkeple inşa edilmiş bir medeniyet bıraktı.” diye konuştu.

“SUSKUNLUK VE İÇE KAPANMA DÖNEMİMİZDE SON BULDU”

Türkiye’nin bölge sorunları ile Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ilgilenemediğini savunan Erdoğan, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkemizin içine kapandığını, bölge sorunları ile ilgilenemediğini dile getirdi. Bu suskunluk ve içe kapanmanın gerektiğinden fazla uzun sürdüğüne dikkat çeken Başbakan Erdoğan, Türkiye kendini toparladığını halde kendi vatandaşlarına bölgedeki kardeşlerine sahip çıkmadığını dile getirdi. Devletin Doğu ve Güneydoğu’da kendi vatandaşlarının haklarını inkar ettiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Devlet milletin öz kültürünü ve inancını görmezden geldi. İçeride olduğu kadar dışarıda da dostlarına, kardeşlerine, geride bıraktığı kardeşlerine duyarsız kaldı. Ülkemize sığınan Azeri kardeşlerimiz, İnönü’nün tek parti tarafından Stalin’in askerlerine teslim edildi. Gözümüzün önünde katliam yapılırken bunlara seyirci kalan CHP iktidarı vardı. Kardeşlerim Azeri kardeşlerimiz, ‘Keşke bizi Stalin’in askerleri değil de siz öldürseydiniz’ diyorlardı. İşte CHP zihniyeti budur. 1946’da Irak Türkmeni kardeşlerimiz katledildi, Türkiye sessiz kalmışTIR. 1980’de Türkiye iç sorunlar uğraşırken Türkmen kardeşlerimiz gene katledildi. 1984 Altunköprü’de Türkmen kardeşlerimiz katledilirken Türkiye sessiz kaldı. Azeri kardeşlerimize yapılan katliam karşısında yeteri kadar tepki konulamadı. Bu suskunluk bizim iktidarımızca sona erdirilmiştir. Türkiye bölgesinin en etkin devleti olarak. Türkiye, bölgedeki mazlumların ve akrabalarımızın sesi olmuştur. Artık kimsesizlerin kimi sesiz yığınların olan bir Türkiye var. Ay yıldızlı bayrağımızı kim görse görenler içine güven geliyor.”

“BÜYÜK MİLLET OLMAK NEYİ GEREKTİRİYORSA ONU YAPIYORUZ”

Erdoğan, 100’e yakın ülkeye gittiğini hatırlatarak, gittiği her yerde kendilerine Türklerin, “bizi soran hatırımızı ilk soran başbakan siz oldunuz” dediklerini aktardı. Erdoğan, Devlet Bahçeli’nin 3,5 yıl başbakan yardımcılığı yaptığını hatırlatarak, şöyle konuştu: “Acaba kaç Türk cumhuriyetini ziyaret etti. Avrupa’da, Balkanlarda kaç ülkeye gitti. Türkmen kardeşlerimiz ile ne denli haşir neşir oldu? Örneği görülmemiş bir şekilde Türkmenlerin elinden tutan bir hükümet biz olduk. Büyük millet olmanın getirdiği büyük sorumluluklar vardır. Ne yaparsak usulü ile yapıyoruz. Büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Gazze’de 7 Temmuz’da İsrail’in soykırımları başladığında öfkemizle Gazze’nin yanında durduk. Filistin’in Gazze’nin yanında durmak Türkiye için bir sorumluluktur. Çanakkale Savaşlarında o Filistinli kardeşlerimiz nasıl durdu ise, o gün şehadet şerbeti içtilerse bu gün bizde aynı şekilde onların yanında durmak zorundayız. Biz, sesimiz yükselince hedef yapılıyor. ‘Gazze’yi bırak Türkmenlere bak’ dediler. ‘Suriyelilerle ilgilendiğiniz kadar Türkmenlerle ilgilenmediniz’ dediler. Kardeşlerim, bizim için mazlumun dili, dini, rengi, derisi mezhebi önemli değil. Biz Gazze ile ilgilendikten çok Türkmenlerle ilgilenen, ama bunu usulünce yapan bir hükümetiz. Suriyelilere el açtığımız kadar yurt dışındaki Türkmenlere de usulünce yardım eden bir hükümetiz Muhalefet bunu anlamadı. Hassasiyeti anlamadı.”

“TÜRKMENLERİN HAYATLARI ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYORLAR”

Erdoğan, Irak ve Suriye Türkmenlerini seçim malzemesi yapmak tehlikeli olduğuna da değindi. “Yapılanların anlatılacak olanları vardır, anlatılamayacak olanı da vardır.” diyen Erdoğan, bunu Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun da bildiğini ileri süren Erdoğan, şöyle devam etti: “Ama hakkı söylemek er kişinin işidir, her kişinin değil. Muhalefetin açıklamaları, Türkmenlerin hayatlarını tehlikeye atıyor durumlarını daha zorlaştırıyor. Bunu muhalefet çok iyi biliyor. Ama muhalefet, son derece şuursuz Türkmenlerin hayatları üzerinden siyaset yapmaya devam ediyor. Bizim Türkmenlere yaptığımızı Türkmen kardeşlerimiz çok iyi bilirler. MHP içindeki CHP içindekiler bizim yaptıklarımızı iyi bilirler. Defalarca bir araya geldiğimizde takdir etmişlerdir, sırtlarını döndüklerinde ihanet etmişlerdir. Hatta MHP içindeki bazı dostlarımızla ortak işler yürüttüğümüz işlerimiz olmuştur. Ama CHP ve MHP’nin bu işlerden anlamayan Monşer adayını açıklamaları tam anlamı ile bir facia.”

“REHİNLERİN HAYATINI TEHLİYEYE ATMAK İÇİN IŞİD ÜZERİNDEN BİZİ ELEŞTİRİYORLAR”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kendilerini her gittiği yerde IŞİD’i eleştirmemekle eleştirdiğini aktaran Erdoğan, “Bunu neden yapıyor? Bunu Musul’daki vatandaşlarımızın hayatını tehlikeye atmak için yapıyorlar. İşte vatan ve vatandaş sevgileri bu kadar. Dış politikadan diplomasiden anladıkları bu kadar. Biz MİT eli ile yardım ulaştırıyoruz. İki TIR. Adana’da paralel yapının zihniyetini taşıyan bir savcı çıkıyor, emniyet içindeki bazı polisler ve jandarmalar birlikte bunu durduruyorlar. MİT elemanlarını tartaklıyorlar. Kanunsuz bir şekilde açıp TIR'ları fotoğraf çekiyorlar. Bunu yapmaları suçtur. Ama yasal olmayan uygulama yapıyorlar. Buradan nereye gidiyor, bu insani yardımlar? Türkmenlere gidiyor. Önünü kesenler ortada. Peki Bahçeli’nin Kılıçdaroğlu’nun sesi çıktı mı? Ve dünyaya da bunu ‘Türkiye teröre destek oluyor ‘ diye gösterdiler. Kimler sayesinde? Bahçeli ve Kılıçdaroğlu gibi siyasetçiler sayesinde. Pensilvanya ihanet şebekesinin bunlar uşaklarıdır, uşakları. CHP ve MHP bu ihanet karşısında ne yaptı? Susuyor, seyrediyor. Hatta, Pensilvanya ihanet çetesine destek olmaya devam ediyor. Siz, Türkmenlerin yanındaydınız, hani Türkmenler sizin kardeşinizdi? Dil, başka söylüyor, el başka yapıyor. Büyük Türkiye’nin düşmanı, ihanet şebekelerinin inlerine girdik ve girmeye devam ediyoruz. Muhalefetin sorumsuzluğuna rağmen, Türkmen kardeşlerimize desteklerimizi eksiksiz sürdürüyoruz. Biz bu yardımları alırken ne Bahçeli’den ne Kılıçdaroğlu’ndan feyz alarak yaptık. Biz tarihimizden feyz alarak yapıyoruz.”

Erdoğan, konuşmasının sonunda TİKA’nın faaliyetlerinden ve öneminden bahsetti; Osmanlı ve Türk coğrafyasında yaptıkları tarihi dokuların restorelerini ve çalışmaları anlattı.

Erdoğan’a program sonunda Altın kazak Kartalı plaketi, tablo hediye edildi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.