Emeklilere bayram öncesi kötü haber!

Emeklilere bayram öncesi kötü haber!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in bankacılarla yaptığı toplantıdan sonuç çıkmadı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, emeklilerin banka promosyonu almaları konusunda banka genel müdürleriyle yapılan ilk toplantıdan uzlaşma çıkmadığını, Ekim ayı içerisinde banka müdürleriyle yeniden bir araya gelip konuyu değerlendireceklerini söyledi.

Bankacılarla yaptıkları ilk toplantının içeriği hakkında bilgi veren bakan Çelik,  kendi talepleri ile bankanın söyledikleri arasında ciddi bir uçurum olduğuna dikkat çekti.

Emeklilerin banka promosyonlarından faydalanma konusunun yetkili sendika olan Memur-Sen’in toplu sözleşme sürecinde ısrarla gündeme getirdiğini belirten Çelik,  “Promosyonlar toplu sözleşmede gündeme gelen bir konuydu. Memurların toplu sözleşme yapılırken, ısrarla istedikleri buydu.  Biz de;  ‘Masada konuşulduğu zaman taraflar yok burada, banka müdürleri yok, kar-zarar durumları nedir, emekliye verdiğimiz 122 milyar liralık maaştan bunların karı nedir ki biz talepte bulunacağız, bunların verileri elimizde yok’ dedik. Konunun kamuoyunda yanlış anlaşıldığını düşünerek;  biz de ilgili, yetkili sendika Memur-Sen’le banka müdürlerini toplu sözleşme sürecindeki talepten dolayı bir araya getirdik. Orada, Memur-Sen Genel Başkanı talebini bir kez daha dile getirdi ve ayrıldı. Sonra biz müdürlerle toplantı yaptık. Burada bahsedildiği gibi bankaların bu üç gün paranın orada kalmasında, bankada kalmasından dolayı çok büyük karlarının olmadığını açıkça söylediler. Konuşma anlamında güzel bir görüşme oldu. Fakat verilerle ilgili, bizim taleplerimizle ilgili, onların söyledikleri arasında bayağı ciddi bir uçurum var, bunu ifade etmekte fayda var. Kamuoyunda şimdi konuşulanlarla, bankanın ortaya koyduğu bilanço, karlar ve olabilecekler arasında hiçbir uyum söz konusu değil. Nitekim bazı bankalar özel bankalar bazı uygulamalar içerisindeler. Bir çeyrek altın uygulaması yapanlar var. Bunlar da orada konuşuldu. Tekrar bir araya gelinip, yapılabilecek ne varsa onun üzerinde gayret edilmesi gerektiğini, ‘az-çok demeden’ bir bakış açısı değil, burada hakikaten emeklinin hakkı neyse, bunu görelim ve onu da verelim’ noktasında yeni bir toplantıya kaldı, promosyon mesele. Ekim ayı içerisinde tekrar görüşüp neticeyi almış olacağız.” dedi.

ELDE EDİLMİŞ HAKKI GERİ ALMAYACAĞIZ


Kıdem tazminatına yönelik çalışmaları da değerlendiren Çelik, mevcut hak elde etmiş olan işçilere dönük bir hak kaybı olmadığının altını çizdidi. Çelik şöyle konuştu: “Geçen hafta Perşembe ve Cuma günü Ankara’da çok geniş katılımlı ‘Çalışma Meclisi’ toplantısını gerçekleştirdik. Türkiye’deki bütün çalışma hayatının katıldığı toplantının önemli gündem konulardan birisi de kıdem tazminatıydı. Sayın Başbakanımız ölçüyü koymuştu. Tarafların uzlaşmasıyla çözülecek bir meseledir. Uzlaşılmaması için de ben bir neden görmüyorum. Gerçekten kıdem tazminatı, bugün çoğunluktaki, büyük ekseriyeti olan işçilerimizin alamadığı bir tazminattır. Çalışandan yana olmayan bir sistemi savunmak doğru değil. Nasıl çözüm yapalım? Bununla ilgili farklı görüşte olanlar var, fon diyenler var, yani çok masaya oturulduğu zaman çözüme kavuşturulması zor olmayacak konu görüyorum. Zor konudur, ama oturup içeriğini girdiğiniz zaman zor olmadığını çok rahat şekilde görmek mümkün. Yüzde 90 çalışanının yararlanamadığı bir tazminat sistemini savunmak doğru olmasa gerek.”

‘Hükümet olarak bu tür meseleleri ele alırken işçiye veya işveren mağduriyet yaşatalım demiyoruz, sistemin yürümeyen yönlerini çözmeye çalışıyoruz’ diyen bakan Çelik, “Onlarca işletme ismi verebilirim, çalışan işçiler tazminatlarını alamıyor ve bize gelelerek; ‘Ne olur, tazminatlarımızı almak konusunda bize aracı olur musunuz?’ diyor. Demek ki hak etmiş tazminatı ama alamıyor. Hiç tazminat alamayanlar var çalıştığı halde. Bir de süre sebebiyle tazminat alamayanlar var. Çalıştığı halde süre yetmediği için hiç tazminat alamayan milyonlarca işçi var, bunun savunulacak tarafı yok. Biz bunu konuşurken bizim ‘işçinin hakkını gasp ediyor’ yaklaşımı gibi ucuz yaklaşıma gitmek haksızlıktır. Çalışma bakanının görevi çalışanlarının sorununu çözmektir. Sağduyu hakim olmalı ve bu kronik sorunlarımızı bu diyalog ortamı sağlıklıyken çözmemiz gerekiyor.  Kimsenin endişe etmesine gerek yok. Hükümetimiz endüstriyel ilişkilerde her iki tarafın hak ve menfaatlerini koruma noktasında çok hassas davranmıştır. Hassas davrandık bu kadar büyük ihracatı gerçekleştirdik, has davrandık işçilerimiz enflasyona hiçbir zaman ezdirilmedi.” şeklinde konuştu

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum