Ekonomi profesöründen çarpıcı tespit: İmamoğlu gelişmesi ekonomiyi vurdu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Saraçhane başta olmak üzere farklı şehirlerdeki eylemler sürüyor. İmamoğlu'nun 19 Mart Çarşamba günü gözaltına alınması ve tutuklanması sonrası geçen hafta kurlarda dalgalanma yaşandı, piyasalar allak bullak oldu. Bu gelişmelerle birlikte Cumhuriyet Halk Partili (CHP) yetkililer ve ekonomi uzmanları, ekonominin büyük bir yara aldığını ifade etti.
‘KURDAKİ SERT BASKI BEDELİNİ VATANDAŞ ÖDÜYOR’
Dolar, 19 Mart'ta 42 lirayı zorlarken Euro da neredeyse 45 liraya kadar yükselmişti. Kurdaki bu sert baskının bedelinin vatandaşa ödetildiğini vurgulayan Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, hükümetin sadece para politikasına dayalı ekonomik strateji yürütmekten vazgeçmesi gerektiğini ifade etti.
‘EKONOMİK POLİTİKALAR ŞU AN DOĞRU YÜRÜTÜLMÜYOR’
Prof. Dr. Mehmet Alagöz, İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından piyasaların çalkantı yaşadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Alagöz, “Ekonomik politikalar şu an doğru yürütülmüyor. Yıllardır insanlar ağır bir yaşam maliyeti altında yaşıyor. Elde edilen gelirler yetmiyor, üretim maliyetlerinde sürekli olarak bir artış var. İnsanlar da bunun bedelini ödüyor. Hükümetin yanlış ekonomik politikalarından kaynaklanan özellikle de para politikasına dayalı uygulamalarından kaynaklanan bir bedel var ve o bedele insanlar katlanıyor” dedi.
‘EMEKLİ, ASGARİ ÜCRETLİ YAŞAM MÜCADELESİ VERECEK’
Son dönemde yaşanan siyasal gelişmelerin faturasının ekonomiye kesildiğini söyleyen Prof. Dr. Alagöz, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, sonrasında tutuklanmasına piyasa çok yüksek bir reaksiyon verdi. Borsadaki reel değer kayıpları 20 milyar dolara yaklaştı. Merkez Bankasının döviz kurlarını baskılamak adına yaptığı müdahale 30 milyar dolara yaklaştı. Zaten zorda olan ekonomi bir kat daha sıkıntıya girdi. Önümüzdeki dönemde bu yaşanan siyasal baskının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini çok daha net göreceğiz. Her ne kadar birkaç gündür ekonomik veriler sabitlendi gibi gözükse de önümüzdeki günlerde bunun maliyeti vatandaşın sırtına yüklenecek. Düşük gelirle yaşam şansı olmayan 16 milyonu aşkın emekli, 18 milyon asgari ücretli daha da fazla yaşam mücadelesi verecek” diye konuştu.
‘EKONOMİK UYGULAMALAR YETERSİZ’
Uzun zamandır döviz kurlarının baskılandığına dikkat çeken Alagöz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Merkez Bankası hem normal para politikası hem de uyguladığı arka kapı politikasından dolayı döviz kurundaki baskı hissediliyordu. Bu baskıyı kur korumalı mevduat döneminde döviz kurlarının yükselmesini engellemek amacıyla kur korumalı mevduatı çıkarmışlardı. Ama gelinen noktada bu uygulamalar yetersiz kalıyor. Merkez Bankasının istenilen ölçüde, piyasaya güven verecek şekilde döviz kurlarını kontrol edemeyeceğini piyasa da biliyor. Şu anki faiz baskısı önümüzdeki dönemde tek başına çözüm olmayacak. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde hem yatırımcının hem de satın alma gücü giderek azalan tüketicinin işi daha zor gözüküyor.”
‘TASARRUFLARINI ARTIRMASI LAZIM’
Hükümetin bir an önce sadece para politikasına dayalı ekonomik strateji yürütmekten vazgeçmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Alagöz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Hükümetin bir taraftan hem üreticilerin mağduriyetini azaltacak şekilde yeni politikalara hem de reel geliri artıracak politikalara ihtiyaç olduğunun farkına varması lazım. Bu gibi geçiş döneminde daha yüksek bir bütçe açığıyla karşılaşmamak adına tasarruflarını artırması lazım. Eğer bunları yapmazsa önümüzdeki dönem sabit gelirli için ve üretim yapan yatırımcıları çok daha zor günler bekliyor.”
Kaynak:Hamide Yıldırım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.