Ehli sünnet  ümmetin yolu

Ehli sünnet ümmetin yolu

HİSDER’deki sohbetinde Dünya Müslümanlarının yüzde 85’inin ehli sünnet olduğunu söyleyen Kelâm Profesörü Hüseyin Aydın, “Ehli sünnet geniş bir şemsiyedir. Ümmetin genel olarak tuttuğu yol” dedi

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde Ehli Sünnet Ekolü’nü anlatan Kelâmcı Profesör Hüseyin Aydın, konuşmasına “Ehli sünnet peygamber aleyhisselamdan başlamak üzere eshâb-ı kirâmın, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn yoludur. Hz. Peygamber döneminde Müslümanlar yekvücuttu. İhtilaflar sonradan çıktı. Ümmetin genel istikâmeti ehl-i sünnet ve’l-cemaattir” diyerek başladı. Emevilerin cebir siyasetinin arka planına dikkati çeken Selçuk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Aydın, Emevilerin yaptıkları işleri genellikle “Allah’ın takdiri” olarak takdim ettiklerini ve bunun da sonradan pek çok problemi ortaya çıkardığını söyledi.

KIRILMA NOKTASI SIFFİN SAVAŞI

İnsanların kanlarını döküp, mallarını gasbettikten sonra “bu Allah’ın takdiridir” diyen Emevilere karşı Hasan-ı Basri’nin “Allah düşmanları Allah’a iftira ediyorlar” şeklinde cevap verdiğini hatırlatan Aydın, bu anlayışa karşı çıkanlardan birisinin de Ebu Hanife olduğunu söyledi. Müslümanlar arasında siyasi cebir ve tasavvufî cebir olmak üzere iki cebir bulunduğunu ifade eden Aydın, İslâm tarihinde kırılma noktasının ise 70 bin kişinin öldüğü Sıffin Savaşı olduğunu belirtti. Bu savaştan sonra hilafetin saltanata dönüştüğünü kaydeden Aydın, “O dönemden itibaren seçim sistemi geliştirilerek devam etseydi, biz Batı’dan demokrasiyi öğrenmiş olmazdık. Batı’ya öğretirdik. Müslümanlar için tarihin en büyük kırılması Sıffin savaşıdır. Ayrışmalar bu savaştan sonra ortaya çıkmıştır. Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehit edilmesi ve Sıffin savaşının etkileri, artçıları halen devam ediyor. Bilemiyorum ama kıyâmete kadar da sürecek” dedi.

Sıffin Savaşı’ndan sonra Hariciler diye bir grubun ortaya çıktığını ifade eden Aydın, “Bunlar öyle enteresan insanlardı ki, zimmilerin arazilerinden geçtiklerinde birşey yerlerse oraya ücretini bırakıyorlardı. Müslümanlarla karşılaşıyorlarsa, onlara soru soruyor ve Hz. Ali hakkında kötü söz söylemelerini istiyorlardı. Dediklerini yapmazlarsa öldürüyorlardı. Müslümanlara karşı acımasız, zimmilere karşı merhametli” dedi.

EHLİ SÜNNET ÜMMETİN GENEL YOLUDUR

Dünya Müslümanlarının %85’inin sünni olduğunu belirterek “Buna ehl-i sünnet demek çok daha doğru olur. Ehli sünnet genel çerçeve, geniş şemsiye, genel bir yorum. Ümmetin genel olarak tuttuğu yol. Bizim takva anlayışımızı başkalarına zorla kabul ettirmemeye çalışmamız gerekir. Herkesi aynı kalıba sokmamak gerekir diye düşünüyorum” diyen Aydın, ehli sünnetin özellikleri hakkında şu ifadelere yer verdi:  “Ehli sünnetin en önemli özelliklerinden biri de gaybî (uhrevî) konularda habere dayalı olarak hüküm verirler, akla dayalı olarak hüküm vermezler. Diğer özellikleri söyleyecek olursak; Tekfir etmemek, Sahabeyi hayırla yâd etmek.” Meram Uluslararası Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbette Prof. Dr. Hüseyin Aydın’a derneğin teşekkür plaketini HİSDER Başkan Yardımcısı Mustafa Dündar, Eski MEDAŞ Genel Müdürü Tevfik Gazel’le birlikte takdim etti. Sohbet, Hafız Muhammed Acıyan’ın okuduğu aşr-ı şerifle son buldu.

HABER MERKEZİ

 

 

Ehli sünnet

ümmetin yolu

 

HİSDER’deki sohbetinde Dünya Müslümanlarının yüzde 85’inin ehli sünnet olduğunu söyleyen Kelâm Profesörü Hüseyin Aydın, “Ehli sünnet geniş bir şemsiyedir. Ümmetin genel olarak tuttuğu yol” dedi

 

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde Ehli Sünnet Ekolü’nü anlatan Kelâmcı Profesör Hüseyin Aydın, konuşmasına “Ehli sünnet peygamber aleyhisselamdan başlamak üzere eshâb-ı kirâmın, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn yoludur. Hz. Peygamber döneminde Müslümanlar yekvücuttu. İhtilaflar sonradan çıktı. Ümmetin genel istikâmeti ehl-i sünnet ve’l-cemaattir” diyerek başladı. Emevilerin cebir siyasetinin arka planına dikkati çeken Selçuk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Aydın, Emevilerin yaptıkları işleri genellikle “Allah’ın takdiri” olarak takdim ettiklerini ve bunun da sonradan pek çok problemi ortaya çıkardığını söyledi.

KIRILMA NOKTASI SIFFİN SAVAŞI

İnsanların kanlarını döküp, mallarını gasbettikten sonra “bu Allah’ın takdiridir” diyen Emevilere karşı Hasan-ı Basri’nin “Allah düşmanları Allah’a iftira ediyorlar” şeklinde cevap verdiğini hatırlatan Aydın, bu anlayışa karşı çıkanlardan birisinin de Ebu Hanife olduğunu söyledi. Müslümanlar arasında siyasi cebir ve tasavvufî cebir olmak üzere iki cebir bulunduğunu ifade eden Aydın, İslâm tarihinde kırılma noktasının ise 70 bin kişinin öldüğü Sıffin Savaşı olduğunu belirtti. Bu savaştan sonra hilafetin saltanata dönüştüğünü kaydeden Aydın, “O dönemden itibaren seçim sistemi geliştirilerek devam etseydi, biz Batı’dan demokrasiyi öğrenmiş olmazdık. Batı’ya öğretirdik. Müslümanlar için tarihin en büyük kırılması Sıffin savaşıdır. Ayrışmalar bu savaştan sonra ortaya çıkmıştır. Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehit edilmesi ve Sıffin savaşının etkileri, artçıları halen devam ediyor. Bilemiyorum ama kıyâmete kadar da sürecek” dedi.

Sıffin Savaşı’ndan sonra Hariciler diye bir grubun ortaya çıktığını ifade eden Aydın, “Bunlar öyle enteresan insanlardı ki, zimmilerin arazilerinden geçtiklerinde birşey yerlerse oraya ücretini bırakıyorlardı. Müslümanlarla karşılaşıyorlarsa, onlara soru soruyor ve Hz. Ali hakkında kötü söz söylemelerini istiyorlardı. Dediklerini yapmazlarsa öldürüyorlardı. Müslümanlara karşı acımasız, zimmilere karşı merhametli” dedi.

EHLİ SÜNNET ÜMMETİN GENEL YOLUDUR

Dünya Müslümanlarının %85’inin sünni olduğunu belirterek “Buna ehl-i sünnet demek çok daha doğru olur. Ehli sünnet genel çerçeve, geniş şemsiye, genel bir yorum. Ümmetin genel olarak tuttuğu yol. Bizim takva anlayışımızı başkalarına zorla kabul ettirmemeye çalışmamız gerekir. Herkesi aynı kalıba sokmamak gerekir diye düşünüyorum” diyen Aydın, ehli sünnetin özellikleri hakkında şu ifadelere yer verdi:  “Ehli sünnetin en önemli özelliklerinden biri de gaybî (uhrevî) konularda habere dayalı olarak hüküm verirler, akla dayalı olarak hüküm vermezler. Diğer özellikleri söyleyecek olursak; Tekfir etmemek, Sahabeyi hayırla yâd etmek.” Meram Uluslararası Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbette Prof. Dr. Hüseyin Aydın’a derneğin teşekkür plaketini HİSDER Başkan Yardımcısı Mustafa Dündar, Eski MEDAŞ Genel Müdürü Tevfik Gazel’le birlikte takdim etti. Sohbet, Hafız Muhammed Acıyan’ın okuduğu aşr-ı şerifle son buldu.

HABER MERKEZİ

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum