Dünyanın tam ortası!

Dünyanın tam ortası!

Nasreddin Hocanın, Dünyanın tam ortası burasıdır dediği Akşehir İlçesi, tarihi, köklü geçmişi, coğrafi yapısı ve birbirinden değerli yerleşim yerleri ile en çok ziyaret edilen ilçelerin başında yer alıyor.

İç Anadolu’da tarihi ve kültürel değerlerle, sahip olduğu kadar köklü geçmişi ve coğrafi güzellikleri ile Türkiye genelinde kendini fark ettiren Akşehir İlçesi yaz kış ziyaretçi akınına uğruyor. Akşehir Belediye Başkanı Dr. Mustafa Baloğlu, ilçe hakkında gazetemiz ile uzun bir söyleşi yaptı. Baloğlu, Akşehir’e Belediye Başkanı olmanın ayrı bir gurur ve mutluluk verdiğini ifade ederek tek hedefinin ilçeye en güzel hizmeti kazandırmak olduğunu söyledi. Baloğlu, “Akşehir sürekli gelişen, kendini yenileyen önemli ilçelerimizden birisidir. Herkes tarafından bilindiği gibi başta Nasreddin Hoca olmak üzere önemli şahsiyetlere ikamet olma şerefine erişmiş bir yerdir.  Nasreddin Hoca yaklaşık 800 yıldır insanları güldürürken düşündüren mizahı ile gönüllerde taht kurmuş bir şahsiyettir. Akşehir denince Nasreddin Hoca, Nasreddin Hoca denilince Akşehir akla gelir. İlçemiz tarih öncesi çağlara ait her dönemde yerleşim yeri olarak kullanılmış, önemli olaylara ev sahipliği yapan, Selçuklu döneminde çok ciddi eserler oluşturan bir yerdir. Şu an Konya Selçuklu merkezden sonra Selçuklu dönemine ait en çok eser barındıran yerde yine ilçemizdir.” dedi.Baloğlu, “Nasreddin Hocamızın hocası, Seyit Mahmut Hayrani, Hacı İbrahim Veli gibi birçok değerli şahsiyetler Akşehir’de barınmışlardır. O dönemde bir eğitim şehri olarak anılan ilçemiz bu kimliğini Cumhuriyet döneminde de korumuş ancak birçok istilalara, yağmalara uğramıştır. Bununla birlikte Selçuklu ve Osmanlı döneminden sonra Akşehir asıl misyonunu İstiklal Savaşı döneminde ve Milli mücadelede 9 ay 10 gün süreyle Karargah cephesine ev sahipliği yaparak sergilemiştir. Gazi Mustafa Kemal defalarca Akşehir’e gelerek büyük taarruzun planlarını yapmış, Akşehir’de yapılan hazırlıklardan sonra milli mücadele kazanılmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır” diye konuştu.
Akşehir’in bu özelliklerinin yanı sıra sayısız tarihi eseri de bünyesinde barındırdığına dikkat çeken Baloğlu, “Birçok ilde bile yokken şuan Akşehir’de üç tane ulusal müzemiz vardır. Biri Batı Cephesi Karargahı Müzesi, Nasreddin Hoca Etnografya Müzesi, Taş Eserler Müzesi’nin yanı sıra çeşitli camiler, medreseler, türbeler ve vakıf eserleri bulunmaktadır. Mülhak Vakfı denilen ve 13. yüzyılda yaşayan Hacı İbrahim Veli Vakfı bu güne kadar silsile ile süregelen bir vakıftır. Milli Mücadele döneminde yaşanan olaylardan kaynaklanan ve Akşehir de yazılan Tarık Buğra’nın ‘Küçük Ağa’ isimli eseri bizim için çok önemli. Bu eserinin anısına ünlü yazar Tarık Buğra’nın tek heykeli Akşehir’de bulunuyor. Akşehir ilçemiz ekonomik, siyasi, kültürel ve eğitim olarak kendini her dönemde fark ettirmiştir. Bunlarla birlikte Cumhuriyet yıllarında ‘Askeri Lise’nin Akşehir de bulunması, Türkiye’nin ilk bankalarından olan ve 1927 yılında kurulan ‘Akşehir Bankası’,  öğretmen okulu, polis okulu ile Akşehir Türkiye ye birçok polis ve öğretmen yetiştirmiştir” diyerek Akşehir’in her alanda önder bir ilçe olduğunu söyledi.
Belediye olarak Akşehir i tarih, turizm kültür kenti olduğu günlerine döndürebilmek için gereken çalışmaları başlattıklarını da belirten Baloğlu, “Bu çalışmaların büyük bölümü tamamlandı. 90 gibi kısa bir sürede bitirdiğimiz ‘Akşehir Kültür Merkezi’ bunların başında yer almaktadır. Bunun yanı sıra bizler için büyük bir önem arz eden şehitliğimiz ile birlikte ilçede bulunan tüm mezarlık duvarları Akşehir’e yakışır bir hale getirildi. Şehitlerimiz için naçizane birinci dünya savaşı ve istiklal harbinde şehit düşmüş ecdadımızın isimlerinin yazılı olduğu bir şehitlik anıtı yaptık. Ulu Camii, Ayasofya Mescidi, Seyit Mahmut Hayrani Türbesi gibi birçok tarihi yerimiz Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün büyük desteği ile ortaya çıkardık.
Bunun yanında Akşehir’in çok eski bir değeri olan 1927 yılında yapılmış Cumhuriyet İlkokulu, Hacı Küçüklerin evi olarak bilinen ‘Akşehir Evi’ ‘Nasreddin Hoca Evi’ gibi tarihi yerleri yeniden kazandırdık. Amacımız Türkiye’nin o ender sivil mimari dokusunun ayakta kalması için uğraşıp Türk Turizmi’nin hizmetine sunmaktır. 2004 yılına kadar özlemi çekilen ve göreve geldikten sonra kısa bir sürede tamamlanan Kültür Merkezimizin çevresine ünlü sinema ve tiyatro sanatçılarının, tarih adamlarının ve Nasreddin Hocamızın bazı figürleri ile dünyanın ikinci en büyük bakır kazanını buraya getirdik” dedi.
Tüm bu gelişmeler ile birlikte Akşehir’in çok güzel bir coğrafyası olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Baloğlu, “Bir yanında Sultan Dağları bir yanında Akşehir Gölü ile muazzam meyve, sebze bahçeleri ve yemyeşil bitki örtüsü ile göze çarpan bir yerdir.
Belediye olarak yaptığımız hizmetlere gelince, ilçemiz için görevde olduğumuz süre içerisinde çok ciddi adımlar attık. Araç parkımız tamamen yenilendi. Yol ve kaldırım taşlarında rekor seviyede yenileme yaptık. Hepsinin ötesinde hassas dürüst ve düzenli belediyecilik anlayışı sonucunda şunu övünerek söyleyebilirim ki Akşehir Belediyesi’nin geçici ve daimi işçilerine, kurum kuruluş özel şirket ve firmalara borcu yoktur. 16. Yüzyılda Akşehir’e gelen ve burada vefat eden ‘Nimet Baba’ Nimetullah Nahcivanı’nın Türbesi’nin bulunduğu yer olan Tekke Boğazı maalesef bir mezbelelikti. Akşehir’in çöplerinin döküldüğü insanların yürüyemediği belki girmekten korktuğu bir yerdi burası. 2006 yılında Orman Bakanlığı ile birlikte burayı kent ormanı statüsünde tespit ettik ve hızlı bir şekilde restore ederek bu eşsiz güzellikleri ortaya çıkardık. Akdeniz deresiyle arkadaki Sultan Dağlarıyla eşsiz güzelliğe sahip olan bölgenin en büyük özelliği Osmanlı döneminde şehzadelerin havasından dolayı eğitildiği bir yer olması idi. Dolayısıyla Akşehir bir eğitim şehri olma özelliğini bu dönemlerde kazanmıştır. Bizlerde bu kimliğini Akşehir e tekrar kazandırmanın yollarını arıyoruz” diye konuştu.
İlçenin eğitim durumunu da değerlendiren Baloğlu, “İlçemizde Selçuk Üniversitesi’nin bir yüksek okulu var yine 2006 yılında bu yüksek eğitim okuluna ilaveten Sağlık Yüksek Okulu açıldı. Akşehir’in özel ve vakıf üniversitelerinden Konya merkezli talepleri var. Buraya bir bölüm daha açılması inşallah gerçekleşecek. Ancak Akşehir’in en büyük hayali Nasreddin Hoca’nın adına yakışan bir üniversite İnşallah bütün bunlarla eğitimin temelini sağlamış oluruz. İlköğretim ve orta öğretimde de büyük çabalarımız var. Akşehir’de çok sayıda ilave okul yapıldı. Şu anda bütün okullarımız tam gün müfredatına uygun olarak eğitim vermekte. Bunun yanında fen lisemiz bu yıl Akşehir’de eğitime başladı. Akşehir lise ve üniversite giriş sınavlarıyla ülkemizde kendini fark ettiren bir beldemiz. Eğitimdeki kaliteyi göz önüne alırsak Akşehir’e bir üniversite yakışır” diyerek ilçe hakkında ki görüşlerini dile getirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.