Dünyanın en büyük 10. ekonomisi olacak

Dünyanın en büyük 10. ekonomisi olacak

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye'nin, geçtiğimiz 10 yıl içerisinde 3 kat büyüdüğünü ve ihracatının 4 katına çıktığını belirterek "Kişi başına düşen gelir çok ciddi biçimde arttı

Aileler artık kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir hayat verebiliyor." dedi. İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen II. Küresel Girişimcilik Zirvesi'nin açılışında konuşan Biden, "ABD'den Ford, Microsoft gibi önemli isimler çıktı. ABD'nin Ankara Büyükelçisi, bir sonraki Steve Jobs'ın Türkiye'den çıkabileceğini söylediğinde hiç şaşırmadım. Türkiye'de de ciddi yetenekler var. Hatta şu an aramızda da olduğunu biliyorum." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisi olacağına da inandığını söyleyen ABD Başkan Yardımcısı bir de söz verdi: "Bunun için üzerimize düşeni yapmaya hazırız."

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye'de bulunmalarının tesadüf olmadığını belirterek, "Türkiye, geçtiğimiz 10 yıl içerisinde 3 kat büyüdü. İhracat 4 katına çıktı. Kişi başına düşen gelir çok ciddi biçimde arttı. Aileler artık kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir hayat verebiliyor." dedi. Biden, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen II. Küresel Girişimcilik Zirvesi'nin açılışında, "ABD'den Ford, Microsoft gibi önemli isimler çıktı. ABD'nin Ankara Büyükelçisi, bir sonraki Steve Jobs'ın Türkiye'den çıkabileceğini söylediğinde hiç şaşırmadım. Türkiye'de de ciddi yetenekler var. Hatta şu an aramızda da olduğunu biliyorum. Türkiye dünyanın en önemli ekonomilerinden birisi ve bunun çok daha da ötesine gidebilme durumunda. 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi olmayı hedefliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılına tekabül eden bu yılda Türkiye dünyanın en önemli 10 ekonomisinden biri olacak. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde gördüğümüz çok büyük gelişmeler ve atılımlar var. Böyle bir geleceği tesis edebilmek için hepimiz bireysel olarak üzerimize düşen görevi yapmak zorundayız. Girişimcileri desteklemek ve onların yeşermesine yardımcı olmamız gerekiyor. Steve Jobs'ın da dediği gibi 'Düşünmek, farklı düşünmek', girişimcilere destek olmalıyız." şeklinde konuştu. Apple'ın kurucu ortağı ve iPod'un mucidi Steve Jobs, geçen ay pankreas kanserinden hayatını kaybetmişti.

Dünyanın en zengin 20 ülkesinin aynı zamanda dünyanın en girişimci ülkeleri olduğuna dikkati çeken Biden, girişimciliğin, dünyanın en büyük kaynağı olduğunu ifade ederek, insanların beyinlerinde yatan en değerli kaynağın girişimcilik olduğunu, bireylerin zihinlerinde barındırdıkları fikirlerin yeşertilmeye değer olduğunu anlattı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan halk ayaklanmalarına dikkati çeken Biden, demokrotik devrimlerin, Tunus'ta, Mısır'da, Libya'da, Suriye'de gelmeye başlayan ve Yemen'de olan dönüşüm ve devrimlerin girişimci bir ruhun eseri olduğunu söyledi. Girişimciliğin bir ruhun risk almasını gerektirdiğine işaret eden Biden, buradan hareketle Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki hakların hükümetleri yerle bir ettiğini ve kendi isteklerinin duyulur hale gelmesini sağladığını söyledi. Halkların artık, kendilerine sunulan şartları kayıtsız şartsız kabul etmediğini dile getiren Biden, "Otoriterlik, yolsuzluk, rüşvet ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen haklar var. Siyasi ve ekonomik özgürlüğü tesis edebilecek uygulamalara imkan verecek hükümetlerin kurulmasını istiyor vatandaşlar. 30-40 yıl önce demirperde ülkelerini radyo dalgaları nasıl aşıp geçtiyse, alaşağı ettiyse, Libya'da gelen hareketleri vatandaşlar Facebook'tan tüm dünyaya nasıl anı anına duyurabildiyse, işte vatandaşlar bu imkanlardan faydalanmak istiyorlar. Özgürlük arayışı söz konusu olduğunda ABD, her zaman bu arayışların yanında olacaktır." diye konuştu. Biden, ABD, Türkiye ve diğer ifade özgürlüğünü seçen ortak ülkeler ile geleceği beraber inşa edeceklerini düşündüğünü söyleyerek, "Geçen yıl Iraklı üniversite öğrencilerinin yüzde 45'i ABD'de eğitim aldı. ABD hükümeti, 10 bin öğrenciye yurtdışında çalışması için burs sağladı." dedi. EKONOMİ SERVİSİ

Ameliyat sonrası ilk görüşme

Başbakan Tayyip Erdoğan, sindirim sistemi ameliyatının ardından ilk görüşmesini dün gerçekleştirdi. ABD Başkan Yardımcısı Biden'ı Kısıklı'daki evinde kabul etti. Görüşmede terör ve Irak'ın ele alındığı öğrenildi. Biden, ABD'nin terörle mücadele konusunda Türkiye'nin yanında yer aldığı mesajını iletirken, Erdoğan da bu desteğin terörle mücadelede önemli olduğunu ifade etti.

Başbakan Tayyip Erdoğan, 26 Kasım'da geçirdiği sindirim sistemi ameliyatının ardından ilk görüşmesini ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile gerçekleştirdi. İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2. Küresel Girişimcilik Zirvesi'ne katılan Biden, ardından Erdoğan'ın istirahat ettiği Kısıklı'daki evine geçti. Görüşme öncesi Kısıklı'da yoğun güvenlik önlemleri alındı. Biden'ın korumaları saatler öncesinde Kısıklı'ya gelerek güvenlik önlemlerini yerinde izledi.
 

Erdoğan ile Biden arasında yaklaşık iki saat süren görüşmenin ana maddesinin terör ve ABD sonrası Irak olduğu öğrenildi. Biden, ABD'nin terörle mücadele konusunda Türkiye'nin yanında yer aldığı mesajını verirken, Erdoğan da terörle mücadele konusunda bu desteğin önemli olduğunu ifade etti. Görüşmede Türkiye ile İsrail ilişkileri, Suriye'ye yaptırımlar, Irak'taki Amerikan askerlerinin durumu ve Arap Baharı gibi konuların da masaya yatırıldığı belirtildi. Joe Biden, ABD Başkanı Obama ve Amerikan halkının geçmiş olsun dileğini de Başbakan'a iletti. Görüşmelerde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan ile ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Antoni Blinker, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Direktörü Antoni Godfrey ve ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone de yer aldı.

ABD Başkan Yardımcısı Biden, önceki gün de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya gelmişti. 2. Küresel Girişimcilik Zirvesi'nde Gül ile yaptığı görüşmeye temas eden Joe Biden, 'NATO kapsamında Afganistan'daki yakın işbirliği, Irak meselesi, masum sivilleri öldürmeye devam eden PKK'ya karşı ortak çabalar ve Suriye'de halka yönelik gaddarca yapılan baskıları' ele aldıklarını aktardı. Suriye'deki olaylarla ilgili olarak da, "(Suriye Devlet Başkanı) Beşşar Esed rejiminin ne kadar yoğun bir şiddet uyguladığını dünkü görüntülerden de yakından takip edebiliyoruz. Türkiye ve Türkiye'nin tüm dostları o bölge için kuvvetli bir demokrasi istiyor, insan haklarına saygı istiyor. Türkiye ve İsrail, ABD'nin en büyük müttefiki olan ülkeler de kendi aralarındaki ilişkileri düzeltme ve kuvvetlendirme imkânına sahip olacaktır diye umut ediyoruz." şeklinde konuştu. Türkiye'deki temaslarında yeni anayasa çalışmalarını da ele aldıklarını belirten ABD Başkan Yardımcısı, "Umuyoruz ve Türkiye'de herkesin de umduğunu biliyorum, (yeni anayasa) Türkiye'nin zaten güçlü olan demokrasisini ve insan haklarına saygıyı daha da güçlendirecek." ifadelerini kullandı.

Biden, Fener Rum Patriği Bartholo-meos'u da ziyaret etti. 1 saat 45 dakikalık ziyaretin ardından patrikhaneden ayrıldı.

 

Babacan: Avrupa'da bizim gibi hükümet olsa sorunlar 3 ayda çözülür

İstanbul'da düzenlenen II. Girişimcilik Zirvesi'nde konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa'daki krizin devletlerin güvenirliklerini yitirmesinden dolayı daha korkutucu hale geldiğini belirtti. Babacan, "Şu anda problem yaşayan hangi Avrupa ülkesi olursa olsun, bu bizim yapımızda, bizim gücümüzde, bizim kredibilitemize sahip bir hükümet olsun, inanın 3 ayda bu sorunlar çözüm yoluna girer. Burada önemli olan korkmadan gerekenleri yapabilmek, cesaretle sorunların üzerine gidebilmek ve ülkenin menfaatini her türlü şahsi ya da parti menfaatinin üzerinde tutmak. Herkes 'ben' deyince, 'partim' deyince topyekûn o ülkenin çok daha kötü bir ekonomik tabloya doğru gitmesini beraberinde getirebiliyor." dedi. Bir yandan bölgede son derece yoğun bir dönüşüm rüzgârı eserken, öte yandan küresel ekonomide son derece sıkıntılı bir dönemden geçildiğini, küresel krizin yeni bir safhaya girmiş durumda olduğunu belirten Babacan, küresel krizin ilk başlarında problemin bankacılık sektörüyle alakalı olduğunu, artık devletlerin kredibilitesinin sorgulanmaya başladığını ifade etti.

Babacan, "Bankalar sıkıntıya girdiğinde devlet imzası durumu yatıştırmaya, sakinleştirmeye yeterken, bugün devletlerin attığı imzanın gücü, kıymeti artık eskisi kadar güçlü değil. Gerekli adımlar biliniyor, ne yapılması gerektiği aslında açık bir şekilde ortada. 'Bugün bu problemli ortamdan nasıl çıkarız, neler yapılması gerekir?' diye sorduğunuzda aslında çözüm yolları çok açık. Ancak maalesef pek çok ülkede o çözümü yönetecek, o çözümü uygulayacak siyasi irade mevcut değil. Karar mekanizmaları zor işliyor. Özellikle bazı Avrupa ülkelerinde çok ciddi siyasi liderlik sorunu var. Adım atmakta güçlük çekiyorlar." şeklinde konuştu.
Zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.