Dünyada bir ilk

Dünyada bir ilk
Gıda Mühendisi İbrahim Güzel, üniversitelerin ve TÜBİTAK'ın verdiği destekle önemli bir başarıya imza attı. 3,5 yıllık bir AR-GE çalışmasıyla dünyada bir ilki gerçekleştiren Güzel, şeker hastaları için diyabet un, obez ve sağlıklı bireyler için de light u

KERİM ATICI-RÖPORTAJ

BEYAZ UNDA KONYA DAMGASI

Gıda Mühendisi ve Konya Yıldızı Unları Genel Müdürü İbrahim Güzel ile üretimi yapılan ve geçtiğimiz günlerde satışa sunulan light ve diyabetik un, AR-GE çalışmaları ve un sanayisinde yaşanan gelişmeler hakkında konuştuk. Güzel, "Light ve diyabetik un ile dünyada bir ilki gerçekleştirdik. 3,5 yıl AR-GE çalışması yaptık" dedi.

TÜRKİYE UN İHRACATINDA BİRİNCİ

Güzel, "10 yıl önce Türkiye'de bin 400 un fabrikası vardı.  Bu sayı 700'lere indi. Halen Türkiye'nin un ihtiyacının yaklaşık 3 katı bir kapasite sözkonusu. Firmaların büyük bir kısmı atıl kapasiteyle çalışıyor. Un ihracatında yaklaşık 10 yıldır Türkiye birinci. 30’a yakın ülkeye ihracat yapılıyor, Irak bu ülkelerin başında geliyor" diye konuştu.

**Diyet ve diyabetik unun hikayesi ne zaman ve nasıl başladı?

-5 yıl önce, 2010 yılında müşterilerimizden 'diyabetik un yapabilir misiniz?' şeklinde bir talep geldi. Biz de bu talebi değerlendirdik. Neden beyaz olmasın dedik. Kepekli undan bir baklava yapamıyorsunuz, yufka yapamıyorsunuz, kabarabilen hamur ürünlerini yapamıyorsunuz. Ama beyaz undan herşeyi yapabiliyorsunuz. Kendi labarotuvarımızda bu işe giriştik. TÜBİTAK'a projemizi sunduk ve projemiz desteklendi.

4-4.20160111103428.jpg

DİYABET HASTALARI İÇİN ÖNEMLİ

**Diyet ve diyabet unları hakkında bilgi verir misiniz?

-Etik Kurul’dan gerekli izinler alındıktan sonra diyabet hastaları üzerinde çalışmalar yaptık. Diyabet hastaları üzerinde denendi. Kan glukoz seviyesindeki artışları uzmanlar inceledi. Dünyada bir ilk özelliğini taşıyor. Hekimler, şeker yani diyabet hastaları için beyaz undan yapılmış ürünleri tavsiye etmezler ve uzak durmalarını isterler. Genellikle kepekli, çavdar, ve tam buğday unundan yapılmış lif içeriği yüksek olan unları tüketmelerini isterler. Hekimler ve diyetisyenler şeker hastaları için Glisemik İndeksi düşük olan gıdaları tüketmelerini tavsiye ederler. Glisemik İndeks; farklı besinlerde aynı miktarda karbonhidratın kan glukoz içeriğinin artışı üzerindeki etkisinin ölçümüdür. Hani yemek yedikten belli bir zaman sonra uykumuz gelir ve yine belli bir zaman sonra tekrar acıkırız. İşte glisemik indeksi yüksek gıdaları tüketmemizden dolayı oluyor. Beyaz ekmeğin glisemik indeksi 100, lif içeriği yüksek olan esmer ekmelerin indeksleri 90 ile 99 arasında çıkarken, firmamızın üretmiş olduğu diyabetik beyaz unun Glisemik İndeksi 61 çıkmıştır. Bu ürün dünyada olmadığından dolayı bir buluş özelliği taşımış ve patenti alınmıştır. Firmamız Selçuklu Tıp Fakültesi Etik Kurulu'ndan gerekli izinleri aldıktan sonra Selçuk Üniverstesi Gıda Mühendisliği Bölümü ile ortaklaşa yapılan çalışma ile insanlar üzerinde normal beyaz undan yapılmış ekmekler ve belli bir süre sonra da diyabetik beyaz undan yapılmış ekmekleri diyabet hastalarına tükettirmiştir ve bunun sonucunda da unlarımızın diyabetik un olduğu hem Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hem de Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından onaylanmıştır. Diyabet beyaz un yaklaşık 3 yıllık bir AR-GE çalışması sonucunda ortaya çıkmıştır. 1,5 yıl bu çalışma TÜBİTAK desteği ile yürütülmüştür. Gerekli izinlerin alınması yaklaşık 1,5 yılımızı almıştır.

UZMANLAR UNLARIMIZA ONAY VERDİ

**Light ve diyabetik unun faydaları neler?

-Light buğday unu, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü uzmanları tarafından incelenmiş, diyet buğday unu olduğu ve diğer unlara göre enerjisinin yüzde 30 daha az olduğunu onaylamıştır. Karbonhidratı yüzde 70 azaltılmış, enerjisi yüzde 30 azaltılmış, glisemik indeksi yüzde 40 azaltılmış bir undur. En düşük enerji değerine sahip. Diyet enerjisinin düzenlenmesi gereken bireylerin (obezlerde ve normal insanlarda) kullanımı uygundur. Beyaz undan yapılmıştır. Yüksek lif içerir. Her türlü hamur işinde kullanılır, lezzetli ve kalitelidir. Diğer tahıl unlarının aksine kepek ve benzeri selülozik maddeler içermez. Diyabetik buğday unu da yine Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü uzmanları tarafından incelenmiştir. Uzmanlar, diyabetik buğday unu olduğunu ve diğer unlara göre Glisemik İndeksinin yüzde 40 daha az olduğunu onaylamıştır. Yani diğer beyaz unların glisemik indeksi bu unlardan yüzde 65 daha fazladır.


4-3.20160111103443.jpg

GİZLİ TUTTUĞUMUZ BİR PROJE DAHA VAR

**Üzerinde durduğunuz başka projeler var mı? İlk olma özelliği taşıyan çalışmanız var mı? Hedefleriniz neler?

-Projelerimizin devamı geliyor. Diyabetik ve light unlarımızın kek miksleri hazırlandı, diyabetik ve light unumuzu gibi yakında ulusal marketlerde ve online olarak ta satışa sunulacak. Çölyak hastaları için glutensiz un ve kek miksleri de yakında piyasaya sunulacak. Gizli tuttuğumuz bir projemiz daha var. Bu projemiz de TÜBİTAK tarafından kabul edildi. 2 yıl sonra gerçekleşecek ve piyasa sunulacak bir proje. Hedefimiz Amerika ve Avrupa'ya mal satmak. Avrupa'daki büyük marketlerde Türk marka ürünlerini göremiyoruz. Bizim hedefimiz bu büyük marketlere girmek. İhracatı önemsiyoruz. Şu an ürettiğimiz ürünleri Amerika'ya satmaya başladık. Kanada, Almanya ve İsviçre’de gerekli onayları aldık. Yakında bu ülkelere de ilk satışımız gerçekleşecek.

GEREKLİ İZİNLERİ 1,5 YILDA ALDIK

**AR-GE çalışmaları esnasında ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Engeller çıktı mı?

-Çok sorunla karşılaştık. Ürünlerimiz dünyada ilk ve tek olduğu için Türkiye’de ilgili mevzuatlar da bu duruma uygun değildi. Gerekli izinleri almamız 1,5 yılımızı aldık. TÜBİTAK ile de bu konuyu konuştuk. TÜBİTAK'a 'Türkiye'de yerleşik firmalarımızda AR-GE kültürünün olmadığını, Ar-Ge’ye harcanın paranın boşa gittiğinin düşünüldüğünün ve bu yüzden AR-GE sonucu çıkan inovatif ürünlerin mevzuata uyarlanması için gerekli birimlerin oluşturulması gerektiğini izah ettik. Bu alanda faaliyet gösterenleri de destekleyin, onların önünü açın' dedik. Amerika'da 3 ayda, İsviçre'de 2 ayda ve Kanada'da ise 1 ayda gerekli izinleri aldık ama Türkiye'de 1,5 yılda zor alabildik. Projemiz 3 defa geri gönderildi gerekçesiz bir şekilde. Bize 'boş işlerle uğraşmayın, bırakın bu işleri' diyenler oldu. AR-GE boş iş olarak algılanıyor. Bu tür Ar-Ge ve inovasyonları sadece Amerika ve Avrupa’lılar yapabilir gözüyle bakabiliyor, halbuki Ülkemiz insanlarına fırsat ve olanak verildiğinde ne çok cevherler olduğunu göreceksiniz. İnsanlar kafasında tasarladığını hemen paraya çevirmek istiyor. Avrupayi bir mantıkla ürünler ürettik. 5 yıl bekledik. Bu zaman zarfında çok dedikodu yapıldı. Allah yardımcımız oldu ve mahçup olmadık çok şükür.

**İlk olma özelliği taşıyan ürünleriniz piyasaya sürüldü. Olumlu geri dönüşler aldınız mı?

-Ürünler 16 Kasım'da satışa çıktı. Konya'da bazı büyük marketlerde satılıyor. Birçok büyük markette kısa süre içerisinde reyonlarına koyacak. Ayrıca online satışımız da mevcut. Sektörümüzün paydaşlarından ve federasyonundan da bu ürünler konusunda destekler aldık. Satışlar beklediğimizin üstünde. 5 yıl içerisinde aylık yaklaşık 500 tona ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Hedef kitlemiz diyabet ve obez hastaları. Ama her sağlıklı birey de bu ürünleri tüketebilir. Ürünlerimiz sağlıklı bir yaşama katkı sağlıyor.

AR-GE ÇALIŞMALARI DESTEKLENMELİ

**Sanayi ve teknoloji noktasında sürekli inovasyona ve AR-GE'ye vurgu yapılıyor. İnovasyon ve AR-GE'de ne durumdayız?

-Toplumumuzda AR-GE kültürü halen oturmuş değil. Bu konuda bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. AR-GE'ye yapılan yatırımı yararlı görmeyenler var. Sanki AR-GE yapınca boşa para harcıyormuşsunuz gibi algılanıyor. AR-GE'ye yönelik ciddi adımlar atılmalı. Devlet politikası da bu noktada önemli. Devletimiz gerekli teşvikleri yapıyor ama bu teşvikler sürekli iyileştirilmeli. AR-GE ve inovasyon yapan şirket ve şahısları daha fazla desteklemeli.

EN ÇOK UNU IRAK'A SATIYORUZ

**Un üretiminde Türkiye ve Konya ne durumda? Kaç ülkeye un gönderiliyor? Kaç un fabrikası var? En çok ihracat hangi ülkelere yapılıyor?

-10 yıl önce Türkiye'de bin 400 un fabrikası vardı. Doğal seleksiyonla bu sayı 700'lere indi. Halen Türkiye'nin un ihtiyacının yaklaşık 3 katı bir kapasite sözkonusu. Firmaların büyük bir kısmı atıl kapasiteyle çalışıyor. Un ihracatında yaklaşık 10 yıldır dünyada Türkiye olarak miktar olarak birinciyiz. 30’a yakın ülkeye ihracat yapılıyor, Irak bu ülkelerin başında geliyor. Ekonomik değer olarak maalesef birinci değiliz. Unu ucuza satıyoruz. Ar-Ge ve inovasyonlar ekonomik ve katma değer artırılabilir. Konya, Türkiye'nin en iyi ununu üretiyor. Türkiye'de bazı ürünler Konya'nın unu olmadan üretilmiyor. Sanayiciler kendini un sanayisine adamış durumda. Son teknoloji kullanılıyor. Sanayiciler unu nasıl üreteceğini çok iyi biliyor. Ata-dede mesleği. Fabrikalarda daha çok pastalık, böreklik, ekmeklik unlar üretiliyor. Lüks gruplarda Konya un sanayisi çok gelişmiş durumda. Ancak bunun yanında inovatif ürünlerimiz az. AR-GE'ye yönelik harcamalarımızın ve çalışmalarımızın artması gerekiyor. Un geleneksel ama bir yandan da çok stratejik bir ürün.

SAVAŞTA İNSANLAR İLK FIRINA KOŞUYOR

**Buğday bizim için ne ifade ediyor? Gıda güvenliği noktasında neler söylemek isterisiniz?

-Buğday stratejik bir ürün. Hele hele önümüzdeki yıllarda çok daha önemli hale gelecek. 10-12 yılda Türkiye'de gelir seviyesi yükseldi. Refah düzeyi arttı. Un obeziteye neden oluyor diyenler bile oldu. 30 sene önce obezite yoktu. İnsanlar arasında beğenmemezlik arttı. Savaş ortamında insanlar ilk olarak fırın ve suya koşuyor. Buğday çok kiymetli. Kur'an-ı Kerim ve hadislerde en çok buğday ve sütten bahsedilir. Buğday nötr aromaya sahip, yani istediğiniz kadar tüketebilirsiniz. Güvenli gıda önemli. Büyük firmalar güvenli gıda sloganıyla hareket etmeye başladı. Sağlıklı gıda için yatırımlar yapılıyor.

İbrahim Güzel kimdir?

Güzel, 1976 yılında Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Silvan'da tamamladı. 1989 yılında Konya’ya yerleşti. Liseyi Konya Özel Elmas Lisesi'nde bitirdi. Elmas'ın ilk mezunlarından. 2 yıllık değirmencilik bölümünü bitirdikten sonra 4 yıllık gıda mühendisiliği bölümünden mezun oldu. Şu an gıda mühendisliği bölümünde yüksek lisansını yapıyor. Orta Anadolu İhracatçılar Birliği'nin Un ve Unlu Mamüller Tanıtım Grubu'nun yönetiminde görev alıyor. Un ihracatında birinci olan Türkiye'nin ürettiği unları dünyaya tanıtıyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum