Devli: Mülakat, Objektiflikten En Uzak Sınav Şeklidir

Türk Eğitim-Sen Aydın Şube Başkanı Rıdvan Naci Devli, Milli Eğitim’deki müdür atamalarında yapılan mülakatı, garabet olarak değerlendirdi. Mülakata bazı hatırlı adaylar için ilaveler yapılabileceğini iddia eden Devli, “Sözlü sınav uygulaması, denetimi neredeyse imkânsız olan ve uygulamada birçok haksızlığı beraberinde getiren, objektiflikten en uzak sınav şeklidir.” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Devli, “Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik'in 18. maddesi kapsamında, ilk defa ve yeniden müdür olarak görevlendirme süreci başladı. İlk defa ve yeniden görevlendirilmek üzere başvuruda bulunanlar, yönetmelik ekinde yer alan eğitim kurumu müdürlüğüne ilk defa ve yeniden görevlendirileceklere ilişkin değerlendirme formu üzerinden yönetmeliğin 11. maddesi kapsamında oluşturulan değerlendirme komisyonu tarafından değerlendirilecek. Değerlendirme sonucu oluşan puan sıralamasına göre en yüksek puan alandan başlamak üzere boş eğitim kurumu müdürlüğü sayısının üç katı aday, sözlü sınava çağrıldı. Sözlü sınav uygulaması yapılacaksa dahi en azından objektif olarak yapıldığının denetlenebilmesi için ve somut verilere dayalı olarak en azından daha objektif bir sınav olması adına görüntü ve ses kaydının olması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun, sözlü sınavlarda adayın sorulara verdiği cevapların teknolojik imkânlardan faydalanılarak sesli ve görüntülü kayıt altına alınmasının gerekli olduğu yönünde kararı olduğunu aktaran Devli, şunları söyledi: “Bütün bu hususlar hatırlatılarak, mülakat komisyonlarınca gerçekleştirilecek mülakatlarda sesli ve görüntülü kayıt sağlanması için mülakatlar başlamadan önce Aydın Valiliği’ne müracaat ettik. Mülakatlar, uyarımıza ve talebimize rağmen kamera kaydı olmaksızın yapılmaya başlandı. Nasıl başladı? Ne yapılıyor? Zarf çekilerek belirlenen, mevzuatla ilgili 50 puanlık iki soruyu müdür adayı sözlü olarak cevaplarken adayın sanki okuma yazması yokmuş gibi bir komisyon üyesi bunu not alıyor, sonra da bu notlar adaya imzalatılıyor. Bu davranış, mülakata giren adaylar arasında bazı hatırlı adaylar için yazılan notlara ilaveler ve düzeltmeler yapılabileceği endişesini, hattâ makul şüphesini akla getiriyor. Diğer 50 puanlık bölüm ise şaka gibi. Genel kültür başlığı altında, okul yönetmekle nasıl ilgi kurulduğu belli olmayan sorular sorulmakta. Hangi ilde demiryolu yoktur, ilk yüz naklini yapan doktor veya hastanın isminden paraşütle uzaydan dünyaya atlayan kişiye kadar. Üstelik bu soruların ve verilen cevapların hiçbir kaydı ve yazılı belgesi yok. Nasıl değerlendirildiği belirsiz? Böyle yapılan bu mülakatın neticesi, eğitim çalışanlarını ve adayları ciddi şekilde endişelendirmekte, böylesine yanlışlar manzumesinden doğru bir sonucun çıkmayacağı gerçeğini ortaya koymaktadır.” CİHAN