Devlet eliyle sansür!

Devlet eliyle sansür!

Meclis'te kabul edilen Yeni İnternet Yasası'yla endişeler ve tepkiler her geçen gün artıyor. Bilişim uzmanları, sunucuların takip edilmesinin interneti yavaşlatacağını belirtirken, hukukçular ise yasanın amacının sansür ve fişleme olduğunu belirtiyor

Meclis'te kabul edilen Yeni İnternet Yasası'yla endişeler ve tepkiler her geçen gün artıyor. Bilişim uzmanları, sunucuların takip edilmesinin interneti yavaşlatacağını belirtirken, hukukçular ise yasanın amacının sansür ve fişleme olduğunu belirtiyor

5 Şubat 2014'te Meclis'ten geçen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayını bekleyen Yeni İnternet Yasası tartışmalara neden oldu. Muhalefet partileri ve bazı sivil toplum kuruluşları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e “yasayı veto edin” çağrısında bulunuyor. Torba Kanun Tasarısı'nda yer alan internet kısıtlamısına tepkiler büyüyor. Yasada yer alan Telekominikasyon İletişim Bakanlığı (TİB) Başkanı'nın emri ile sitelerin kapatılabilecek olması ise en çok tepki gösterilen madde oldu.

BİLİŞİM DÜNYASINA DARBE VURULDU

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Konya Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öztürk, “Torba Kanun Tasarısı içinde bulunan ve internet erişimine ilişkin yeni düzenlemeler içeren maddeler Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilerek, bilişim dünyasına darbe vurulmuştur. Sivil Toplum Kuruluşları'na akademisyenlere danışılmadan çıkartılan bu yasa, baştan aşağı yanlıştır. Avrupa Birliği'nden geçtiğimiz dönemde internet kısıtlaması ile ilgili tazminat ödeyen Türkiye'yi daha ağır tazminatlar bekliyor diyebiliriz. İnsanları sürekli takip etmek ve bunları kaydetmek zor ve olumsuz getirileri olan bir iş. Öncelikle kaydettiğiniz takip dosyaları için bir bellek oluşturmak gerekiyor ki, bunun için çok sağlam bir altyapının oluşturulması lazım. İkinci olarak takip altında olan bir bilgisayarın interneti yavaşlayacaktır. Zaten Türkiye'nin internetinin son derece yavaş olduğunu biliyoruz. Meclis'te kabul edilen yasa hayata geçtiği taktirde daha da yavaşlayacaktır. Devletin kullandığı teknoloji eski olduğu için en ufak bir yüklenmeden etkileniyor. Akşam saatlerinde internetinin yavaşlaması da bu yüzdendir. Bunun üstüne bir de bir başka sunucu tarafından takip edilmesi interneti aşırı derece yavaşlatacaktır. İnternetimiz zaten Avrupa standartlarına göre çok pahalı ve yavaştır. 2023 yılına yaklaşıyoruz ancak, belirnenen hedeflerin çok çok uzağındayız” diye konuştu.

YASANIN AMACI FİŞLEMEKTİR

Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Av. Tarkan Büyükoktar da, “TİB başkanının emri üzerine doğrudan erişim engellemesi insan hak ve özgürlüklerine darbe vurmuştur. Hükümetin atadığı bir kişinin böyle bir hakkı olması, TİB'in tarafsızlığını kaybettiğini göstermiştir. TİB hükümet aleyhine söylemlerin susturulması konusunda bir araçtır. Çıkan yasa ile TİB başkanı hükümetin susturucu etkili silahı konumuna gelmektedir. İnsanın temel hak ve özgürlüğü olan haber alma hakkınının, vatandaşın elinden almaktadır. Bir vatandaşın 2 yıl boyunca internetteki kayıtlarının saklanması, açıkça fişlemektir. Vatandaş internette gezinirken, izleniyor hissi ile gezmesi tamamen hukuka aykırıdır. Toplumun uyanmamasını isteyen hükümet, basına uyguladığı sansürden sonra vatandaşa da sansür uygulumaktadır. Gezi olayları sırasında, tüm dünya televizyonları canlı yayınla aktarırken, Türkiye'den hiçbir kanal haber yapmaktan korkmuş, yayınlamamıştır. Gezi olaylarındaki insanların internet üzerinden örgütlendiğini gören hükümet böyle bir kısıtlama getirmek zorunda kalmıştır. Son çıkan ses kayıtlarından sonra, hükümet kasetlerin internet ortamında yayıldığını görmüş ve internete sansür getirmiştir. Meclis'te kabul edilen bu yasa, anayasaya da aykırıdır, insan hak ve özgürlüklerine de aykırıdır. Türkiye ileri demokrasi ile yönetildiği söyleniyor. Ancak demokrasinin temelini oluşturan özgürlük kavramı hükümetin engeline takılmıştır” ifadelerini kullandı.

HÜKÜMET GERÇEKLERİ GİZLİYOR

Büyükoktar, hükümetin gerçeklerin ortaya cıkmasından korktuğunu belirterek, “Hükümet, gerçeklerden korkan bir görünüm veriyor. Hükümetin atadığı bir kişinin emri ile site kapatmak, demokrasi ve özgürlük kavramlarına terstir. Yasanın TBMM'de konuşulmadan, taslağı hazırlanıp tartışılmadan bir günde gündeme gelip, meclisten geçmesi, hükümetin ne kadar panik hali içinde olduğunu gösteriyor. Torba yasa artık çorba yasa haline gelmiştir. Hükümetin bu kısıtlamadan, bu sansürden biran önce vazgeçmesi gerekiyor. İnternete uygulanan bu sansürü demokrasi ile yönetilen hiçbir ülkede göremezsiniz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı gibi büyük bir mercide bulunan bir insan, bir kanalı arayıp muhalif bir kişinin haberini kaldırıyor. T.C Başbakanı'nın muhalif kişileri zorla susturmasını, ancak diktatörlük ile yönetilen ülkelerde görmek mümkündür” dedi.

BERKHAN PARLAK merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.