Destici: Davutoğlu, Türkiye’yi Erken Seçime Götürmeli

Destici: Davutoğlu, Türkiye’yi Erken Seçime Götürmeli

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, başbakan olarak atanan Ahmet Davutoğlu’na, yetkiyi aldıktan sonra Türkiye’yi erken seçime götürme çağrısı yaptı. Destici, Muş'un Bulanık ilçesinde, PKK yandaşları tarafından...

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, başbakan olarak atanan Ahmet Davutoğlu’na, yetkiyi aldıktan sonra Türkiye’yi erken seçime götürme çağrısı yaptı. Destici, Muş'un Bulanık ilçesinde, PKK yandaşları tarafından molotofla yakılan dershane saldırısını da kınadı.

BBP’nin genel istişare toplantısı öncesinde konuşan Mustafa Destici, cumhurbaşkanı seçim süreci ve sonrasında yaşanan usulsüzlüklere değindi. 12. cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan tarafından başbakan olarak atanan Ahmet Davutoğlu’na, yetkiyi aldıktan sonra Türkiye’yi erken seçime götürmesi çağrısı yapan Destici, “Behemehal yetkiyi aldıktan sonra Türkiye’yi bir erken seçime götürmeli ve yetkiyi milletten istemeli. Bakalım millet onu başbakan olarak görmek istiyor mu, istemiyor mu? Onu millete soralım.” dedi.

Destici, neticede adı demokratik usuller gibi gösterilerek Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun sadece seçilmiş cumhurbaşkanı ve halen başbakanlık ve AK Parti genel başkanlığı görevi yürüten Erdoğan tarafından, hem başbakan hem de AK Parti genel başkanlığına atandığını belirterek, “Geriye kalan sadece prosedürden ibaret. Yani kongre, cumhurbaşkanının görevlendirmesi, Bakanlar Kurulu’nu kurması bütün bunlar sadece prosedürden ibaret. Böyle olmuş olmasına rağmen biz Ahmet Davutoğlu’nu tebrik edip, hayırlı hizmetler yapmasını arzu ederiz.“ düşüncesini aktardı.

"DAVUTOĞLU ENKAZ DEVRALDI"

BBP Genel Başkanı Destici, Davutoğlu’nun bir enkaz devraldığına işaret ederek, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu hormonla büyütülmüş bir bitki ya da kanserli, büyük, şişmiş bir vücuda benzetti. Ekonomiden ahlaka, terörden dış politikaya bütün alanlar incelendiğinde bunun ne şekilde görülebileceğine dikkat çeken Destici, şöyle devam etti:

“İhracatı 36 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkartık diye övünenler, ithalatı 50 milyar dolardan 250 milyar dolara getirdiklerini, dış ticaret açığının 100 miyar doların üzerinde olduğunu bu milletten gizliyorlar. Yüzde 30’lar üzerine çıkmış bir düzeltilmiş işsizlik oranıyla karşı karşıya Türkiye. OECD ülkeleri arasında işsizlik şampiyonuyuz. Aynı şekilde yüzde 20’lere dayanan kredi faizleri, yüzde 70’inin açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığı bir Türkiye. 20 milyona yakın insanın sosyal yardımlaşma fonlarından beklenti içerisinde olduğu ve bütün çocuğunun yaşantısını oraya beklenti haline sokmuş bir büyük kitle. Çiftçi, esnaf, çalışan, sanayicimize, emeklimize bütün kesimlere baktığımızda büyük bir ümitsizlik içerisinde olan bir kesim var. Piyasalar, durgunluğun ötesinde donmuş adeta. Kriz öncesi bir sessizlik var. Para, piyasalarda yok ama belli kimselerin elinde toplanmış vaziyette. “

Cumhurbaşkanı seçiminin tamamlanmasına rağmen Erdoğan’ın, hala başbakanlık, AK Parti genel başkanlığına devam ettiğine işaret eden Destici; bu durumun yasal, hukuk, teamüller ve ahlaka göre olmaması gerektiğini söyledi. Destici, "Bütün yasal boşlukların biran evvel ortadan kaldırılması ve bunların bir daha yaşanmaması lazım. Ama ne gariptir ki Türkiye’de hukuka, yasalara inanılmaz derecede siyasetin müdahalesi oldu, Resmi Gazete de Başbakanlığın talimatı ile gönlerdir cumhurbaşkanlığı sonuçlarını yayınlamadı." diye ifade etti.

“HARAM OLSUN”

BBP Genel Başkanı Destici, şu anda hukukun rafa kalkmış vaziyette olduğunu belirterek, şöyle devam etti: Devletin basın yayın kuruluşlarından TRT bizim paralarımızla yayın yapıyor. Bizim paralarımızla maaş alıp evlerine götürüyorlar. Sen eğer BBP’nin fikrini, kararını, görüşünü öğrenmek istiyorsan BBP genel başkanı ya da yöneticilerini çağıracaksın. Ama bu seçim süresince bir dakika bile bize söz vermediler. Ama BBP’nin aleyhinde kim varsa konuşuyorsa hepsini televizyonlara çıkardılar. Ama ben ve bütün arkadaşlarım hakkımızı helal etmiyoruz. O evlere götürdükleri paralar, çocuklarına yedirdikleri paralar haram olsun.”

Destici, IŞİD nasıl en büyük zararı bölgedeki insanlara veriyorsa, PKK’nın da en büyük zararı oradaki Kürtlere verdiğine işaret ederek, özerklik söylemlerine karşı “Kanımı canımı verir ayırtmam. Ben oradaki Kürt kardeşlerimden ayrılmam. Onlar benim kardeşim. En büyük kötülük o bölgedeki Kürt kardeşlerimize yapılıyor.” dedi.

DERSHANEYE SALDIRIYI KINADI

Muş'un Bulanık ilçesinde, PKK yandaşları tarafından molotofla yakılan dershane saldırısını da kınayan Destici, şunları ifade etti: "PKK bitti deniyor, müzakere deniyor, çözüm süreci deniyor. PKK çekildiyse, silah bıraktıysa Tokat’ın Zile ilçe nüfusuna kayıtlı teğmenimizi kim şehit etti ya. Milletin gözünden kaçırılıyor. Önceden şehitlere tören düzenlenir, bütün Türkiye şehidini uğurlardı. Şimdi şehitlerimizi uğurlamamıza bile müsaade etmiyorlar. Böyle bir pozisyonla karşı karşıyayız. Neredeyse her gün bir şehit var, her gün yol kesiliyor, şantiye basılıyor. Bölge tamamen PKK’nın kontrolüne girmiş vaziyette. Ama maalesef Türkiye’yi yönetenler her şey normalmiş günlük, gülistanlıkmış gibi devam ediyorlar. Dershaneye yapılan saldırıyı kınıyorum. Yaralanmış olan öğretmen ve öğrencilerimize de Allah’tan şifa diliyorum." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.