Des Genel Başkanı Avcı: Öğretmenleri Mutsuz Bir Türkiye Karanlıkta Kalır

Des Genel Başkanı Avcı: Öğretmenleri Mutsuz Bir Türkiye Karanlıkta Kalır

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, halen okullarda aidat, kayıt parası ve farklı ad ve ihtiyaç kalemleri üzerinden bağış toplanmaya devam edildiğini söyledi. Öğretmenleri mutsuz bir Türkiye'nin de karanlıkta...

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, halen okullarda aidat, kayıt parası ve farklı ad ve ihtiyaç kalemleri üzerinden bağış toplanmaya devam edildiğini söyledi. Öğretmenleri mutsuz bir Türkiye'nin de karanlıkta kalacağını dile getirdi.

İlk ve ortaokullar ve liselerde 16 milyon 500 bin öğrenci ve 875 bin öğretmen, üniversiteler ve örgün eğitim kurumlarıyla birlikte 20 milyonu aşkın öğrenci ve bir milyondan fazla eğitim çalışanının 2014–2015 eğitim-öğretim yılına başlayacağını hatırlatan Gürkan Avcı, sendika genel merkezinde yeni eğitim yılı değerlendirme ve istişare toplantısı düzenledi.

“VELİLER KAYIT PARASI VE ZORUNLU BAĞIŞTAN KURTULAMADI”

e-kayıt sistemi sayesinde velilerin evrak ve belgelerle uğraşmadan çocuklarını okullara kayıt yaptırmasının amaçlandığını fakat anne babaların geçmiş yıllara nazaran azalsa da zorunlu bağış yapmaktan kurtulamadığını söyleyen Gürkan Avcı, “Milli Eğitim Bakanlığına sunduğumuz ek ders esaslarına ilişkin taleplerimizin yeni eğitim dönemi başlamadan hayata geçirilmesini istiyoruz. Ek ders ücreti saati en az 15 TL’ye çıkarılmalı, nöbetler ücretlendirilmeli ve ek ders ücretleri vergiden muaf tutularak vergi matrahına dâhil edilmemelidir.” dedi.

“ÖĞRETMENLER EK İŞ YAPMAKTAN KURTULAMADI”

Yeni eğitim dönemine yeni hükümet ile başlayacaklarını söyleyen Gürkan Avcı, “Tarafsız ve demokratik bir açıdan eğitim politikalarını değerlendiren sendikamızın objektif penceresinden bakıldığında; itiraf etmeliyim ki yeni hükümetin ilk yapacağı iş öğretmenleri ek iş yapmaktan kurtaracak bir maaş politikası benimsemesidir. Abartmıyor ve büyütmüyorum. Bizzat tanığım ki öğretmenlerimiz geçimini sağlamak için ikinci üçüncü ek işler yapıyor. İşportacılık, taksicilik, garsonluk gibi işler öğretmenlerin yaptığı ek işler açısından artık olağan görülmeye başlandı. Hükümetimizden başta ücret ve özlük politikaları olmak üzere öğretmenliği tekrar seçkin bir meslek haline getirmelerini bekliyoruz. Öğretmenlerin ek göstergelerinin 3 bin 600’e yükseltilerek; atanma, görevde yükselme ve terfilerde objektif, adaletli kriterlerin gözetilmesini istiyoruz” diye konuştu.

'EĞİTİM SİSTEMİNİN YAPISINA DÖNÜK YAZ-BOZ MÜDAHALELERİ ARTTI'

Ülkede eğitimin gündemin birinci maddesi olmasınını hayra alamet saydıklarını belirten Gürkan Avcı, “Fakat unutmamamız lazım gelir ki eğitimin ruhu öğretmendir. Dünyada takriben 80 milyon öğretmen olduğu ifade ediliyor. Ülkemizde 800 bini aşkın öğretmen var. Öğretmenler tüm meslekleri yetiştiren bir meslek grubu. Öğretmenleri diğer tüm mesleklerden ayıran özelliklerden birisi de evrensellik unsurudur. Bu nedenle öğretmenlerine gereken değeri vermeyen bir ülke, öğretmenleri mutsuz bir dünya karanlıkta kalır, gülemez. Bugün hem dünyada hem Türkiye'de küresel ekonomik ve mali krizler gerekçe gösterilerek öğretmenleri ilgilendiren birçok hususta geri adımlar atılmaya başlanmıştır. Ekonomik tedbir ve tasarruf adı altında eğitime ayrılan bütçelerin azalması, öğretmen maaşlarının düşüklüğü, okulların ve eğitim sistemlerinin yapısına dönük yaz-boz müdahalelerin artması, çalışma şartlarının ağırlaştırılması, atanma ve görevde yükselme kriterlerinin esnetilmesi, iş güvencesi ve eğitimin piyasalaştırılması, sendikasızlaştırma, sarı-ideolojik sendikacılık, niteliksiz grev ve toplu sözleşme hakkı, siyaset yasağı gibi konularda olumsuz uygulamaları en büyük tehlikeler olarak görmekteyiz.” değerlendirmesini yaptı.

“YÖK, BAŞARISIZ”

YÖK’ün halen demokratik ve özgürlükçü bir yasa hazırlayamadığına da işaret eden Avcı, “Üniversite hocalarımız ve öğrenciler YÖK’ün hal ve gidişatından memnun değillerdir. Üniversitelerimiz küresel rekabete katılabilen, dünyaya açık ve sivil toplumun beklentilerini karşılayan dinamik kurumlar olmalıdır. Üniversite öğrencilerimiz dünyanın değerlerini tanıyan, gelişmelere ve yeniliklere duyarlı, teknolojiye hâkim, hem ülkesinde hem de başka ülkelerde kendini ispat edebilen bireyler olarak yetişmek istemektedirler.” ifadelereni kullandı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.