Deri modası geri geldi
Havaların soğuması ile birlikte sokakta çeşitli renk ve modellerde deri ceketli vatandaşlar göze çarpmaya başladı. Kışın sert yüzünü gösterdiği bu günlerde soğuktan korunmak ve gardırobunu tazelemek isteyen vatandaşlar deri ceket ve kabanlara yöneliyor. Son yıllarda artan üretim teknolojisi nedeniyle çeşit ve görsellik açısından da alternatifin fazlalaştığı deri ürünlerine talebin yüksek olması 90'lı yıllardaki deri ceket modasının geri geldiği yorumlarına neden oluyor. Teknolojinin gelişmesi ve derinin işleme safhasındaki masrafların azalması deri ürünlerindeki fiyatları da uygun hale getirdi.
ÜRÜN ÇEŞİDİ ARTTI, FİYATLAR AZALDI
Pek çok hayvanın derisinin deri kıyafet üretiminde kullanıldığını söyleyen bir deri markasının sahibi Hüseyin Şahin, “Ancak biz sadece kuzu derisi kullanıyoruz. Ham deriyi alıp kendi tabakhanelerimizde işliyoruz. Ardından işlenmiş deri dikim merkezlerimize gelir. Orada da deri renk ve model yönünden tasnif edilir. Daha sonra da dikilerek giyime hazır hale gelir. Bu tür bir süreçten geçen her türlü ürün garanti kapsamında yer alır. Kışlık deri kaban, mevsimlik deri ceket, deri montlar, deri eldiven ve aksesuarlar bu şekilde üretilir” dedi.
Eskiden derinin tek tip ve kaba bir üretimi olduğunu anlatan Şahin, “Derinin işleme teknolojisi arttıkça artık her mevsim giyilebilecek ve çeşitli renk ve modellerde ürün imalatı yapılabiliyor. Son yıllarda tarz, şekil ve görsellik ön plana çıktı. Ayrıca teknolojinin ilerlemesi ile birlikte derinin ilk işleme safhasındaki edilen masraf azaldığı için deri ürünlerin fiyatlarında düşme yaşandı. İnsanlar da deri pahalı bir üründür, zengin giyeceğidir gibi bir algı var. Ancak baştan sona, derinin işlenmesinden satışına kadar her şeyini kendi yapan markalarda fiyatlar daha uygun. Deri doğal bir üründür. Çok fazla işlemden geçmesi ve insan emeğinin yüksek olması deriyi sanat haline getiriyor. Deri bizim için el sanatıdır. Bir deri ceket için 6 tane kuzu derisi kullanılır. Biz deri ihtilacımızın pek çoğunu Kurban Bayramı'nda karşılıyoruz. Kurban'ın yaz aylarına denk gelmesi deri sektörü için iyi oldu. Hem hayvanlar yaz boyu ahıra girmeden doğada gezdiği için deriler çok kaliteli oluyor. Hem de yazdan deri stokumuzu yaptığımız için kışın sektörün en hızlı olduğu zamanlara hazırlıklı olarak giriyoruz” ifadelerini kullandı.
BAYANLAR DERİYİ KEŞFETTİ
Son yıllarda bayanların deriyi keşfettiğini belirten Şahin, “Hala erkek ürünleri daha fazla satıyor ancak bayan ürünlerinde üretim ve tüketiminde çok büyük bir artış var. Deri de dikkat edilmesi gereken en önemli unsur derinin gerçek olup olmamasıdır. Piyasada gerçek deri diye imitasyon ürünler var. Bunlar gerçek deri değil. Naylondan üretilen bu ürün hava akışı sağlamadığı için vücudu terletir ve kanserojen madde üretir. Vatandaşlar bu tür ürünlere dikkat etmelidir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise aldığınız deri ürünün kesinlikle satış sonrası hizmeti olmalıdır. Kumaşta satış sonrası hizmet olmaz ancak deri bir sanattır ve satış sorası hizmeti olmalıdır. En küçük bir sıkıntınızda gidip ürününüzün tamiratını yaptırabilmelisiniz. İnsanlarda has deri pahalı olur gibi bir algı var. Ve bu algıyı kullanarak 200 liraya mal ettiği ürünü bin liraya satan markalar var. Yavaş yavaş bu algı yıkılmaya başladı. Piyasada hem gerçek deri hem de uygun fiyatlar bulunmaya başladı. Bu da talebi artırdı. Eskiden hayvan adedi sınırlı dikim çok zordu. Son yıllarda bu sorunlar ortadan kalkınca, hammadde ve üretimde verimlilik yükselince hem ürün kalitesi arttı hem de fiyatlar düştü. Avrupa ve Rusya'ya ürün ihraç ediyoruz. Dünyada en çok deri üretimi yapan ülke İtalya'dan sonra Türkiye'dir” diye konuştu.
YUNUS ALTINBEYAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.