Dbp’li Bingül: İstanbul’dan Kobani'ye Gidişler Devam Edecek

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul Eş Başkanı Emrullah Bingül, Kobani’ye giderek oradaki halka destek olduklarını söyledi. İstanbul’dan gidişlerin devam edeceğini ifade eden Bingül, “Kobani sokaklarında İstanbul İstiklal’de, Taksim’de, tünelde defalarca birlikte yürüdüğümüz ne kadar flamalar ne kadar bayraklar var ise siyasi partilerimizin, sendikalarımızın, diğer kitle örgütlerimizin, az sayıda da olsa Kobani sokaklarında dalgalanmış olması Rojava halkına, Kobanililere büyük bir moral ve destek vermişlerdir.” dedi.

Geçen hafta İstanbul’da örgütlenerek önce Şanlıurfa Suruç’a, oradan da Kobani’ye geçen çeşitli parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, basın toplantısı düzenledi. Beyoğlu’ndaki Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Binası'nda yapılan toplantıda açıklama yapan DBP İstanbul Eş Başkanı Emrullah Bingül, “Bu yürüyüşü hep birlikte başardık. Kobani ile Suruç arasındaki sınırın Kürtler açısından yapay bir sınır olduğunu yeri geldikçe ifade ediyorduk. Bu gidişle bu yapay sınırın ne kadar yapay olduğunu gözlerimizle tescil ettirdik. Kobani’ye geçerek bunu fiili bir yapıya dönüştürdük. Biz Kobani’ye girerken, Kobani’de yaşlılar, YPG’de bulunan insanlar bizi sevinçle karşıladılar. Kobani sokaklarında İstanbul İstiklal’de, Taksim’de, tünelde defalarca birlikte yürüdüğümüz ne kadar filamalar, ne kadar bayraklar var ise siyasi partilerimizin, sendikalarımızın, diğer kitle örgütlerimizin, az sayıda da olsa Kobani sokaklarında dalgalanmış olması Rojava halkına, Kobanililere büyük bir moral ve destek vermişlerdir. Kobani’de sivil halk güvenli bölgelere çekilmiş. Yaşlılar özellikle kadınlar ağlayarak bizi karşıladılar. Türkçe sloganlar atılıyordu. Ne söylediklerini merak ediyorlardı. İstiklal’de Taksim’de attığımız sloganları orada atıyorduk.” diye konuştu.

Kobani halkıyla bir bir buçuk saatlik bir buluşma gerçekleştirdiklerini anlatan Bingül, şöyle devam etti: “Gene güvenli bir şekilde bizi sınır hattına, giriş yaptığımız yere doğru getirdiler. Ama ne yazık ki girdiğimiz noktada birlerce asker, polis, tanklarla karşılaştık. Biz yetkili arkadaşlar öne geçip, yetkililerle görüşmeye çalıştığımız anda seri ateşler başladı. Ateş emri alınmıştır, devam edilirse taranacağımızı söylediler. Mayınlı alanda bekletildik. Yaklaşık 2 saat bekledik. Gazlı saldırılarla tekrar YPG’nin güvenlik şeridini oluşturmasıyla Murşirpınar kapısından bu tarafa doğru geçiş yaptık. Bizi karşılayan güvenlik kuvvetleri, tamamıyla düşmanca bir yaklaşım içerisindeydiler. Asker, polis, jitem, yabancı bir kuvvetle savaş halindeymiş gibi yaklaştılar bize. Geçişlerimiz sıkıntılı oldu. Bu sıkıntılı durumdan en fazla payı basın mensubu arkadaşlarımız aldı. Tehlikeli alanda görev yaptılar. Bir çok röportaj yaptılar. Bütün filmlerine, materyallerine el konuldu. Yanılmıyorsam sonradan da geri iadeleri olmadı. Bundan sonra da dayanışmamızı, desteğimizi devam ettireceğiz. Bayram süresi içerisinde olur mu olmaz mı bilmiyorum ancak, görünen o ki İstanbul’dan Rojava’ya, Suruç’a doğru bu yürüyüşlerimiz devam edecektir. İstanbullular her an her şekilde hazır olsunlar.”

Toplantıya, siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşu üyeleri ve aktivistler de katıldı.

CİHAN