‘Çocuklarınızı olduğu gibi sevin’

Konya’da son 1 hafta içinde 3 genç intihar etti. Ekonomik problemler, değerlerden kopuş, insani ilişkilerin zayıflaması ve medyanın gösterişli yayınları toplumsal buhrana neden oluyor. Ülke genelinde her gün cinayet, cinnet, hırsızlık, gasp, taciz ve intihar olayları yaşanıyor. Ekonomik sorunların ve sosyal olumsuzlukların artmasıyla birlikte adli olaylarda da ciddi oranda artış yaşandı.
Psikolog Sema Kavak, konu ile ilgili Merhaba Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu.

GENÇLER KENDİLERİNİ KOŞULSUZ SEVEN EBEVEYNE İHTİYAÇ DUYUYOR

Psikolog Sema Kavak, her gün yeni bir intihar haberiyle uyanıldığına vurgu yaptı. Vakaların genç, yaşlı, kadın, erkek ayırt etmeden karşılaşılabilen bir durum olduğunu söyleyen Kavak, “Sonuç aynı olsa da bireysel nedenler birbirinden çok farklı” dedi. Gençlerde intihar vakalarının artmasının toplumu derinden yaraladığını belirten Kavak, “Bu kadar gözlerini karartan, geride kalanı ya da önünde olan gelecek hayatı görmemesine neden olan unsurları bulup ortadan kaldırmak için çok büyük çaba harcamamız gerekiyor. Gençlerin yaşamdan bu kadar kopmalarına neden olan durumların başında onları olduğu gibi kabul eden ve koşulsuz seven ebeveyn ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. Burada yaşanan eksiklik ile gençlerin madde kullanımı, yanlış arkadaşlıklar, yanlış yaşam tercihleri gibi birçok olayın başlangıcı haline geliveriyor. Gençlik çağlarında yaşamı anlamlı kılan sağlıklı ilişkiler ve bağ onlar için su gibi olmazsa olmazlardan.” şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARINIZA DESTEK OLUN ONLARA SAHİP ÇIKIN

“Ayrıca onlara güvenen, saygı duyan bir çevre içinde olması, özgüvenlerini destekleyici yetişkinlerin içinde büyümeleri de özsaygılarına ve özgüvenlerine destek olan unsurlardan” diyen Kavak, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz yetişkinlere bile teşekkür edildiğinde, takdir edildiğimizde hem günlük hem de yaşamsal motivasyonumuzun arttığını görüyoruz. Hayatı yeni tanımaya başlayan, anlamlandırmaya çalışan bir genç için takdir edilmek de bir o kadar yaşam motivasyonu içeriyor. Çocuklarımızı yaptıkları, yapamadıkları, yeterlilikleri, yetersizlikleri ve tabi ki başarabildikleri ve başarısızlıkları ile kabul ederek büyütmenin önemi çok kıymetli. Çünkü onlar her başladığı işi bitiremeyebilir, onların aldığı her kararın sonucu iyi olmayabilir ama denemekten vazgeçmemesi gerektiğini, böylece sınırlarını öğrenebileceğini onlara anlatarak, onlara destek olduğumuzu her koşulda gösterebilmeliyiz. Ancak başarısızlığı tattırmamak, herhangi bir şeyin yokluğu hissettirmemek de çocuğu zaman içinde amaçsız ve anlamsız kılabilir. Bunun için de çocuklarımıza anlamlı bir hayat için yaşam amaçlarını bulmada destek olmalıyız. Her şeyi önüne hazır sunulan bir gencin, yaşamda uçlara kaçması emin olun ki başetme becerisini geliştirmeyen sorunlardan uzak tutan biz ebeveynleri de farkına varmadan yaptığı hatalardandır. Bu doğrultuda Konya'da yaşadığımız intihar vakası özelinde de şunu söylemek isterim; her genç benzersizdir ve ihtiyaçları birbirinden farklılık gösterir. Bu nedenle, gençlere bireysel olarak destek sağlamak ve onların psikolojik ihtiyaçlarını anlamak zorundayız.”

ANNE VE BABALARA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR

Psikolog Sema Kavak, şunları kaydetti: “İntiharı düşünecek noktaya gelmiş olan gençte, emin olun ki zihinsel, ruhsal bazı sağlık sorunları olduğu kaçınılmazdır. Depresyon gibi kaygı bozuklukları sorunların başlangıç noktasını oluşturabilir. Üstüne çevresel faktörler, aile, okul, arkadaş ilişkilerindeki stres baskı da bu durumu tetikleyebilir. Artık kaçınılmaz bir gerçek olan sosyal medya ve internet aracılığı ile maruz bırakılan zorbalık da özenilen farklı yaşam koşulları da bunların hepsine tuz biber olabilir. Arkadaş ve çevre ile madde kullanımı, silah gibi unsurların da etkisiyle yaşamla arasına çizgi çekebilen genç bazen bunu bir cesaret oyununa çevirebilir. Ancak ne kadar farklı açılardan bakarsak bakalım, her intihar vakasının hikayesi maalesef ki farklıdır. O yüzden en büyük görev anne ve babalara düşmektedir. Ne fazla vermek ne az vermek, ne her istediğini yapmak ne isteklerini yerine getirmemek… Önemli olan etkin ve etkili iletişimde kalmak ve çocuklarımızı anlamaya çalışmak en önemli adımdır. Başımız sağ olsun.”

EMRE ÖZGÜL