Bugün bir yaşıma daha girdim.

Bir gazeteci olarak, sorduğum soruya gelen cevap beni hem utandırdı hem de üzdü.

Üzülüyorum bu millete.

**

Biliyorsunuz, nakliyeciler çeşitli illerde eylem yaptı.

Konya'daki eylemde nakliyeciler, “iktidar milletvekilleri bizimle ilgilenmiyor” demişti.

Biz de bu söylemleri haberimize taşımıştık.

**

AK Parti'nin 2 milletvekili nakliyecilerle bir araya geldi.

O vekillerden biri de Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir'di.

**

Sayın vekili, aradım.

Vekilim, “Nasılsınız” falan diye konuştuktan sonra, kendisine bir soru sordum.

“Vekilim, nakliyecilerle bir araya gelmişsiniz. Size karşı tepkileri vardı. O tepkilerini görüşmenizde size de ilettiler mi? O görüşmede neler konuşuldu?” diye sordum.

**

Vekil bey, sağolsun çok güzel bir cevap verdi.

Önce “Emreeeeeeee” dedi.

Sonrasında da çok üzücü bir cevap geldi.

Bana, “Cin olmadan, adam mı çarpıyorsun” dedi.

Böyle bir cevabı beklemiyordum doğrusu.

**

Sonra ekledi: “Biz, birbirimizi biliriz. Seni severim” dedi.

Sonra; “Bu konuda önemli olan süreç. Üzerinde durmuyoruz. Çözümü sağlamak da önemli” dedi.

“Eyvallah, tamam” demekle yetindim.

Çünkü halkın seçtiği bir vekilin üslubu bu olamazdı.

Hele de kamu yararına faaliyet gösteren, soru sormaya hakkı olan bir kişiye böyle denilmemeliydi.

Gerçekten, bu üzücü cümleden dolayı yutkunamadım.

Beklemiyordum böyle bir cevap.

**

Vekil beye mesaj attım;

“Vekilim, ben de sizi severim fakat bir gazeteci olarak bunu sormam gayet doğaldı. 'Cin olmadan adam mı çarpıyorsun' ifadeniz beni çok üzdü” dedim.

**

22 dakika sonra vekil beyden mesaj geldi.

Sayın Özdemir, “Canını sıkmışsam hakkını helal et. Ama biraz dinlendikten sonra bir düşün. Samimiyetimi biliyorsun. Selam ederim” dedi.

Oysa iş işten geçmişti.

**

BU KARŞITLIK SANA FAYDA GETİRMEZ MESAJI!

İsmini vermek istemiyorum ama önceki gün de başka bir AK Parti'liden hem de Konya'da partinin önemli isimlerinden şöyle bir mesaj geldi.

Mesaj aynen şu şekilde: “Emre bey, bu kadar kendinizi zorlamayın. Olumlu işlere bile eleştirecek bir şeyler bulmaya veya AK Parti'ye laf söylemeye çabalıyorsun. Bu karşıtlık size de ülkemize de fayda getirmez. Hayırlı günler.”

**

Ben de gelen mesajı şöyle cevapladım:

“Hayırlı günler. Öncelikle kendimizi zorlayacak bir durum yok. AK Parti'nin de doğru yaptığı şeyleri yazmaya gayret ediyorum. AK Parti'yi kötülemek veya birilerine yaranmak gibi de bir derdim yok. Bundan emin olabilirsiniz. Karşıtlığın şahsıma fayda getirmediğini de biliyorum. Bu ülkede siyasi olarak farklı düşünen hiçbir kimse çoğu şeyden fayda görmedi, göremez. Varsın görmesin. Ben gazeteciliği de fayda görmek için yapmıyorum. Fayda görmek için yapsam şuan çok farklı konum ve noktalarda olurdum.”

**

Yazık farklı düşünen, farklı yazan insanlar bu şehirde daha ne kadar baskı görecek.

Tek kelimeyle üzülüyorum.

Yazık, hem gazetecilere verilen değere yazık hem de halkın görevi tevdi ettiği kişilerin tutumuna yazık.

Daha ne diyeyim.