Chp’li Böke: Türkiye’nin Yaşadığı Rant Ekonomisinin Bitmesi Gerek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Selin Savek Böke, 3 kadın parti meclisi üyesi ile birlikte MHP genel merkezine gelerek MHP’lilerle bayramlaştı. Türkiye’nin şu dönemde yaşadığı rant ekonomisinin bitmesi gerektiğini dile getiren Böke, “2007’den beri hiçbir ekonomik politikanın uygulanmadığı, uygulananın da çok olumsuz olduğu, kurumsal yapının zedelendiği, istihdam oluşturmayan sadece paranın dönüşü üzerinden giden ekonominin sonuna gelindi. Bu yılgın köhnemiş ekonomik programdan ileriye bakan üreten bireyi dahil eden ve merkeze koyan bir ekonomik programa ihtiyaç var.” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Savek Böke, CHP Parti Meclisi Üyeleri Gül Çiftçi, Yasemin Öney Cankurtaran ve Elfin Tataroğlu, MHP genel merkezine gelerek MHP'lilerle bayramlaştı. Heyeti, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, MHP Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel ve MHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Hidayet Vahapoğlu karşıladı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, farklı bir ekip olarak geldiklerini söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Selin Savek Böke, Parti Meclisinde kadınların eşit fırsatlarla Türkiye’nin bir parçası olduğunu önemsediklerini belirtti. Bunun üzerine Emin Haluk Ayhan, “Ama bu fazla pozitif ayrımcılık hiç erkek arkadaş yok” demesi üzerine Böke’nin “Bunun fazlası olmaz biz iyi bir dengeleme unsuru olduğunu düşünüyorum.” Sözleri heyetlerin arasında gülüşmelere neden oldu.

Türkiye’nin şu dönemde yaşadığı rant ekonomisinin bitmesi gerektiğini dile getiren Böke, “2007’den beri hiçbir ekonomik politikanın uygulanmadığı, uygulananın da çok olumsuz olduğu, kurumsal yapının zedelendiği, istihdam oluşturmayan sadece paranın dönüşü üzerinden giden ekonominin sonuna gelindi. Bu yılgın köhnemiş ekonomik programdan ileriye bakan üreten bireyi dahil eden ve merkeze koyan bir ekonomik programa ihtiyaç var. bunların başında da kadınların katılımı geliyor. Bugünde bu işe başlamış olduk. Bizim artık yapmamız gereken hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu ve üretimin böylece mümkün olacağı ve sanayinin tekrar Türkiye’nin odağına yerleştiği bir Türkiye heyecanı. Haziran’dan itibaren bu olacak.” Diye konuştu.

Ülke siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda ciddi problemlerin yaşandığı bir dönemden geçiyor. Siyasi açıdan iç ve dış problemler gerçekten büyüyor. İç siyasette iktidarın milletin meclisteki temsilcileri ile muhalefet siyasi partileri ile ülke meselelerini görüşmek yerine ülke meselelerini 30 bin kişinin katili ile müzakere yoluna gittiklerini görüyoruz. Bu gerçekten Türkiye’nin geleceği açısından endişe verici bir durum.” Dedi.

Bir gazetecinin, "Tezkerenin kabulünün ardından hükümetten nasıl adımlar bekliyorsunuz? Ayrıca Bayden’den gelen açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Böke, "Biz tezkereye hayır derken çok net bir mesaj verdik. Önce kendi içimizde bu sorunu beslemeyi bırakmamız gerektiğini bunun için sınırda başlayan önemli adımlar atmamız gerektiğini ama IŞİD’i bir terör örgütü olarakta gördüğümüzü söylemiştik bu görüşümüzde herhangi bir değişiklik yok. Tezkereye yönelik hayır oyu kullanmıştık Türkiye’nin üzerine düşen vazifeleri genel başkanımız tekrar etti önemli adımlar var bu adımları sadece buraya yabancı asker getirmekle veya bizim askerimizin sınır ötesine götürerek atılacak adımlar değil bizim önce bu sorunun Türkiye’nin sorunu olmasına engel olacak adımlar atmalıyız.” cevabını verdi.

Aynı soruya Haluk Ayhan ise "Bizim tezkerelere MHP olarak önceden beri olan tutumumuz açık bu olaydada ifade ettiğimiz husus ülkenin güvenliği açısından hazır olabilmenin alt yapısını hazırlamak. Ülke güvenliği önemli herhangi gelişen ani bir olay karşısında ülkeyi savunmasız bırakmamak amacı güdüyor. Temel gaye bu. Oluşturulacak bölge ile ilgili MHP’nin 2008’den başlayan ve devam eden görüşümüz var. Bayden konusunda eğer dış işleri ile ilgili işlerde konuşurken kayıt dışı konuşmadığınız takdirde herşey devletin arşivinde olur. Özür dilendi ise özür dilemede şayet söylediklerini ben söylemedim şeklinde bir şey söylediyse ben bilmem o kamuoyunun takdiri." cevabını verdi.

CİHAN