Chp'den, Başbakan'ın Amberin Zaman'a Yönelik Sözlerine Tepki

CHP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, gazeteci Amberin Zaman'a yönelik sözlerine tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, uluslararası basın özgürlüğü kuruluşlarının her gün dikkat çektiği gibi, Türkiye'de bağımsız gazetecilik yapmanın giderek zorlaştığını söyledi.

Yabancı gazetecileri hedef göstererek, ülkelerine dönmeye zorlayan Erdoğan'ın, kendisine biat etmeyen yerli gazetecileri de kendi taraftarlarına linç ettirmeye çalıştığını belirten Tanrıkulu, "Erdoğan'ın linç etmeye kalkıştığı son gazeteci de dünyanın prestijli dergilerinden The Economist’in Türkiye temsilciliğini yapan Amberin Zaman olmuştur. Gazeteci veya acılı anne olsun, kadınları miting alanlarında yuhalatıp hedef göstermeye alışkın olan Tayyip Erdoğan, bağımsız kalabilmiş tüm gazetecilere öfkeyle saldırmaktan vazgeçmelidir. Erdoğan’ın, Sayın Zaman’a yönelik bu haksız ve saldırgan tepkisinin sindirme amaçlı olduğu açıktır. Daha önce de özellikle Gezi olayları sırasında yine BBC gibi yayınların kadın muhabirlerini hedefe koyan Erdoğan’ın öfkesini, korkuları beslemektedir. Zora düştüğü her anda ilk saldırısını gazetecilere yapan Erdoğan’ın bu tutumunu kınıyor ve Sayın Zaman’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum." diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise içindeki diktatörlük hevesini bir türlü gizleyemeyen Erdoğan'ın despotluğunun Malatya'da bir kez daha hortladığını ifade etti. Kullandığı nefret dolu dil ile bu sefer bir gazeteciye açıkça hakaret edip hedef gösterdiğini anlatan Ağbaba, Erdoğan'ın, Amberin Zaman'a yönelik tavrının ne ilk ne de son olacağını söyledi.

"Gazeteci kılıklı militan' ve 'edepsiz kadın' gibi ifadeler kullanan, özgür basına cepheden düşman birinin tüm halkımızı kucaklayabilecek bir zihniyete sahip olması beklenemez." diyen Ağbaba, şöyle devam etti:

"Erdoğan'ın nefret kokan nefesi, iktidara geldiği günden bu yana gazetecilerin ensesindendir. Yakın dönemde de dünyanın en prestijli haber kanalı BBC'nin Türkiye muhabirini, Soma katliamı hakkında yaptığı haber yüzünden hedef gösteren bu zihniyet, gazetecilere aba göstermeye, tüm basını kendi havuzuna sokmaya çalışmaktadır. Özel olarak görevlendirdiği 'kalemşörleri' ile kurdurduğu haram medyası dışında kalan basın organlarına yaşam hakkı tanımayan Erdoğan'ın, farklı olan seslere ve renklere yönelik tahammülsüzlüğü had safhaya ulaşmıştır. Bu zihniyetle cumhurbaşkanlığı makamına yakışmadığı ortadadır. Halkımızın pazar günü yapacağı seçimle, bu despotun diktatörlük heveslerini kursağında bırakacağına inanıyorum."

CİHAN