Chp, 'Torba' Yasanın 4 Maddesinin İptali İçin Aym’ye Başvurdu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 148 maddelik torba yasada yer alan bazı maddelerin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Torba yasada anayasaya aykırılık teşkil eden 11 madde tespit ettiklerini belirten CHP, 4 madde için 60 günlük süreyi beklemeden AYM'ye başvurdu.

    Başvuruyu parti adına grup başkan vekili Akif Hamzaçebi yaptı. 148 maddelik torba yasanın toplam 11 maddesinde anayasa aykırılık değerlendirmesi yaptıklarını belirten Hamzaçebi, acil gördükleri 4 maddesi için 60 günlük süreyi beklemeksizin yürütmenin durdurulması ve iptal talebi ile başvuru yaptıklarını söyledi. 148 maddelik torba yasa başlangıçta Soma’da hayatını kaybeden 301 madenci ve madencilerin sorunlarını çözmek için hazırlandığını vurgulayan Hamzaçebi, ancak ilerleyen süreçte madencilikle ilgili olmayan birçok düzenlemenin yasaya dahil edildiğinin altını çizdi.

    Madencilerle ilgili düzenlemeleri olumlu bulduklarını vurgulan Hamzaçebi, "Vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılması ile ilgili düzenlemeyi olumlu buluyoruz. Öğretmen atamasına ilişkin kadro iddiasını ve benzeri sosyal içerikli düzenlemeleri olumlu buluyoruz. Ancak olumlu bulmadığımız, hukuk devletine ve özgürlükle saldırı olarak nitelediğimiz maddeleri kabul etmemiz mümkün değildir. Biz toplumun sesine kulak vererek anayasaya aykırı gördüğümüz bu düzenlemelerle ilgili iptal dilekçesini Anayasa Mahkemesi’ne verdik." ifadelerini kullandı.

    "SIKIYÖNETİM DÖNEMLERİN DE DAHİ BÖYLE BİR DÜZENLEMEYİ TÜRKİYE GÖRMEDİ"

    Başvurunun 4 maddeden oluştuğu bilgisini veren Hamzaçebi, "Birincisi Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde herkes meşru vasıtalardan yaralanmak sureti ile mahkemelerde dava açarak hakkını savunmak, hakkını ramak, davacı ise iddiada bulunarak davalı ise savunma yamak ve adil yargılanma hakkına sahipti. Hukuk devletinde mahkeme kararı herkesi bağlar. Bu yasanın iptal talebine konu ettiğimiz bir maddesi kamu yönetimde daire başkanlarından bakan yardımcısına kadar olan görevlerde bulunan personelin görevden alınması halinde mahkemeye başvurması durumda, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesi imkânsız hale getirilmektedir. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez olmaktadır. Sıkıyönetim dönemlerin de dahi böyle bir düzenlemeyi Türkiye görmedi. Yürütmeyi durdurma kararı vermesi imkânsız hale getirilen mahkemenin söz konusu kamu personelinin atanması, yer değiştirmesi, sürgün edilmesi işlemine karşı iptal kararı vermesi halinde bu iptal kararının gereğinin yerine getirilmesi de engellenmektedir. Torba yasada yer alan maddeye göre iptal kararı iki yıllık bir süre içerisinde daha önce o kamu görevlisinin bulunduğu kadroya atanması ile değil, o kadronun özlük hakleri ne ise o kadronun özlük haklarını sağlayacak şekilde bir başka kadroya atanması sureti ile gerçekleştirilecektir. Bütün yönetici durumundaki kamu personeli bu kapsama girmektedir, artı kolluk kuvvetleri bu kapsana girmektedir. Hükümetin kamu yönetiminde yapmış olduğu hukuksuz uygulamalar bu madde ile yasal güvence altına alınmaktadır.” ifadelerini kullandı.

    "PERVASIZLIK YASA İLE KORUMA ALTIN ALINMAKTADIR"

    Yasada kamu personeli ile ilgili bir düzenlemenin de olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, "Yine bu maddede yer alan başka bir hüküm, mahkeme görevlerini uygulamayan kamu personeli hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılmayacaktır. Kanun tanımayan personel yasası ile korunma altına alınmaktadır. Bu tam bir pervasızlıktır. Yeni Türkiye’nin bu yasasında pervasızlık hâkim kılınmaktadır. Pervasızlık yasa ile koruma altın alınmaktadır." şeklinde konuştu.

    Özelleştirme ile ilgili yasada yer alan maddeyi de AYM’ye götürdüklerini belirten Hamzaçebi şunları söyledi: "Özelleştirme uygulamaları ile ilgili olarak yargının vermiş olduğu iptal kararları uygulanmayacaktır. Yasaya göre özeleştirme kararına müteakip devir teslim üzerinden 5 yıl geçtikten sonra daha önce iptal verilmiş olan mahkeme kararları uygulanmayacaktır. Şöyle bir yanılgı var ‘devir teslim yapıldıktan sonra üzerinden 5 yıl geçmiş bundan sonra mahkeme bir karar verirse bu uygulanmayacak şekilde yanlış bir algı’ var. Diyelim ki yargı 2005 yılında bir özelleştirme ihalesinin iptaline karar vermiş. Üzerinden beş yıldan fazla bir süre geçtiği için uygulanmayacaktır. 2005’i örnek alırsak 9 yıl geçmiş idare mahkeme kararına uymamış şimdi bu yasal güvence altına alınmaktadır."

    "TÜRKİYE BU KONUDA SORUNLU BİR ÜLKEDİR"

    İnternet ile ilgili yaptıkları başvurunun 2 madden oluştuğu bilgisini veren Hamzaçebi açıklamalarını şöyle tamamladı: "İnternet özgürlüğüne müdahale olarak isimlendirdiğimiz bu maddeleri de AYM’nin önceki kararlarında dikkate almak sureti ile anayasaya ve Türkiye’nin tarafı olduğu sözleşmelere aykırı bularak iptal talebinde bulunduk. 5651internet yolu ile yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili kanunun 8. maddesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından evrensel hukuka aykırı bulunmuştur. Türkiye bu konuda sorunlu bir ülkedir. Bir düzenleme yapıldı ve internete idari kararlarla müdahalenin yolu açıldı. Şimdi bu yol devam ettirilmektedir. Trafik bilgilerine ilişkin bilgiyi daha önce mevcut yasada erişim sağlayıcılar birliği tarafından tutulacaktı. Ancak mahkeme kararı ile bu bilgi istenebilecekti şimdi TİB bu bilgiyi erişim sağlayıcılardan mahkeme kararı olmaksızın alabilecek." CİHAN