Chp Grup Başkanvekili Hamzaçebi: Asıl Konuşması Gereken Kişi Başbakan

Chp Grup Başkanvekili Hamzaçebi: Asıl Konuşması Gereken Kişi Başbakan

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Milli Güvenlik Kurulu belgeleriyle ilgili asıl konuşması gereken kişinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Milli Güvenlik Kurulu belgeleriyle ilgili asıl konuşması gereken kişinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

Mecliste bir basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ülke gündemini bavuldan çıkan belgelerin meşgul ettiğini ifade etti. Bu belgelerle ilgili asıl konuşması gerekenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, öyle anlaşılıyor ki geçmişte bir dönem Başbakan'a bavulun sesinin uzaktan hoş geldiğini kaydetti.

"Dün bir bavula yaslanarak iktidarını oradan güçlendirmeye çalışanlar, bugün bir başka bavul karşısında yalpalamaya başladılar. Dün bir bavulla 'askeri vesayeti sona erdirdim' diyenler, bugün bir başka bavulla kurmuş oldukları sivil vesayetin ortaya çıkmış olması nedeniyle bocalıyorlar." diyen Hamzaçebi, Başbakanın demokrat olmadığının bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.

"Şimdi istedikleri kadar o MGK kararı, yok hükmündedir desinler. Bunun gerçekle hiçbir ilgisi yoktur." diyen Hamzaçebi, şöyle devam etti: "Fizikte bir kural vardır; var olan hiçbir şey yok olmaz. Yine hukukta bir kural vardır; yapılmış olan bir düzenleme usulüne uygun olarak aynı şekilde geri alınmadığı sürece yürürlüğünü korur. Söz konusu MGK kararı o tarihten bu yana yürürlüktedir ve bu MGK kararına dayalı olarak AKP Hükümetleri onun bakanlıkları, başbakanlığı idari birimleri gerekli hazırlıkları işlemleri yapmış, eylem planlarını hazırlamışlardır. Bu eylem planlarını yürürlüğe sokmuşlardır. O MGK kararı yok hükmündedir diyerek hiç kimse sorumluluğunu gizleyemez. Sayın Başbakanı çok açık bir şekilde açıklama yapmaya davet ediyoruz."

MGK kararının Ergenekon davası içine dahil edilen İnternet Andıcı davasının arkasındaki gerekçeleri ortadan kaldırdığını iddia eden Hamzaçebi, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un hüküm giydiği bu davanın meşruiyetini ve hukuki dayanağını kaybettiğini savundu. Başbuğ'un hukuksuz bir şekilde cezaevinde bulunduğunun ortaya çıktığını ileri süren Hamzaçebi, "Başbakanlık mahkemeden belge saklamıştır. Mahkeminin başbakanlıktan bana o belgeleri gönderin yönündeki talebine Başbakanlık eksik cevap vermiş, 2002'den sonraki MGK kararlarını ve uygulamalarına ilişkin planları göndermemiştir." diye konuştu.

'DERSHANELER, FIRSAT EŞİTLİĞİ OLMAYAN EĞİTİM SİSTEMİNİN BİR SONUCU'

Dershanelerin bir kanunla kapatılmak istenmesini de değerlendiren Hamzaçebi, dershanelerin neden değil, fırsat eşitliği olmayan eğitim sisteminin bir sonucu olduğuna dikkat çekti. "Dershaneler Milli Eğitim sisteminin övünülecek kurumları değil ama bu sistem bunları yaratmıştır." diyen Hamzaçebi, "Fırsat eşitliğini gidermeden dershaneleri kaldırıyorum demek sorunu ortada bırakmak demektir. Hükümetin açıkladığı paket bir çözüm paketi değildir. Dershane işletmecilerini merkeze alarak onlara bir imkan getirmeye çalışan bir tasarının ipuçlarıdır. Dershane sadece işletmecilerin problemi değildir. Orada öğrenim gören 1 milyon 200 bin öğrencinin de problemidir. Fırsat eşitliği sağlanmamıştır. Dolayısıyla yapılan sorunu iki yıl öteye atmaktan başka bir şey değildir. Biz fırsat eşitliğini savunuyoruz. Fırsat eşitliğini sağladıktan sonra dershaneler kendiliğinden ortadan kalkacaktır." şeklinde konuştu.

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplayan Hamzaçebi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Amerika ziyaretinden döndükten sonra Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in Anayasa Uzlaşma Komisyonunu'yla ilgili gönderdiği mektuba cevap verilebileceğini ifade etti. Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmalarına devam etmesi gerektiğinin altını çizen Hamzaçebi, AK Parti'nin masayı dağıtmak istediğini kaydetti.

Ethem Sarısülük'ün ölümüyle ilgili davadan mahkeme heyetinin çekilmesi konusunda ise Hamzaçebi, yargı sürecinin süratle işlemesi gerektiğini belirterek davadan çekilmenin süreci uzatmaya yönelik bir yaklaşım olduğunu savundu. Heyetin gayri ciddi tavırlar sergilediğini ve bunun kabul edilemez olduğunu dile getirdi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.