"Bugün Molotof Atanlar 28 Şubat'taki Kısıtlamaların Eseri"

"Bugün Molotof Atanlar 28 Şubat'taki Kısıtlamaların Eseri"

Muş Valisi Vedat Büyükersoy, 28 Şubat sürecinde dini eğitimi ve öğretimine getirilen kısıtlamaların karşılığını bugün bugün molotof atan, taş atan gençlik olarak gördüğümüzü söyledi.Muş Müftülüğü tarafından Camiler ve Din...

Muş Valisi Vedat Büyükersoy, 28 Şubat sürecinde dini eğitimi ve öğretimine getirilen kısıtlamaların karşılığını bugün bugün molotof atan, taş atan gençlik olarak gördüğümüzü söyledi.

Muş Müftülüğü tarafından Camiler ve Din Görevlileri Hastası kutlamaları kapsamında 'Cami ve Gençlik' konulu bir konferans düzenlendi. Muş Öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen konferans programına Vali Vedat Büyükersoy, Belediye Başkan Vekili Muhterem Bozkurt, İl Defterdarı Mustafa Yumuşak, İl Müftüsü Recep Uzun, İlçe Müftüleri, Din görevlileri, kamu kurum amirleri ve Kuran kursu öğreticileri katıldı.

Karaköprü Cami İmamı Süleyman Şahin’in Kur’an-ı Kerim Tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını Müftü Recep Uzun yaptı.

Etkinliklerin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen 'Geç Kalma Genç Gel' sloganıyla yapıldığını belirten İl Müftüsü Recep Uzun, gençlerin camilere getirilmesi için herkese büyük görevler düştüğünü söyledi.

Müftü Uzun’dan sonra konuşan Vali Vedat Büyükersoy, son zamanlarda meydana gelen olayları da gündeme getirerek camiler ve din görevlilerinin haftalara veya günlere sığdırılacak bir mevzu olmadığının altını çizdi.

Toplumda iki kesimin olduğunu ve bu kesimlerin fesada uğradığında toplumun fesada uğradığını ifade eden Vali Büyükersoy, şunları söyledi: “Din alimi bir Müslüman, toplumda rol modeldir ve bunun içindir ki, Hz. Ebubekir Efendimiz 'Toplumda iki kesim vardır, bu iki kesim fesada uğradığında toplum fesada uğrar' buyurmaktadır. Bu 2 kesim alimler ve idarecilerdir. Toplumda alimler fesada uğradığında, peşinden amirler de fesada uğramaktadır ve toplum da fesada uğramaktadır. Ülkemizde zaman zaman yaşadığımız sıkıntılara da baktığımızda, alimler ve idarecilerin bir takım işlerinin iyi gitmediğinin işaretini görmekteyiz. Hiç şüphesiz ki geçmişte, 28 Şubat sürecinde maalesef dini eğitim ve öğretimine bir takım kısıtlamalar getirilmişti. Bunun karşılığını biz bugün molotof atan, taş atan gençlik olarak görmekteyiz. Yakın zamanda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşanan hadiselere de bu çerçeveden bakmak gerektiğine inanmaktayım. Okul yakan, işyeri yakan, ambulans yakan, yıkan bir gençlik bizim gençliğimiz olamaz. Eğer böyle bir gençlik var ise bunların eğitiminde, öğretiminde Allah sevgisinin ve Allah korkusunun kalplerine yerleştirilmesinde bir problem olduğu gözükmektedir.”

Özellikle bölgede işe ve aşa ihtiyacın zirvede olduğunu kaydeden Vali Büyükersoy, “bu okulların, resmi binaların, Kuran kurslarının, imam hatip okullarının yakılması, yıkılması özellikle Kürt kökenli kardeşlerimizin işinin ve aşının da çalınmasına sebep olmaktadır. Bu görüntüyü gören bir yatırımcı, bir işadamı herhalde buralara gelirken, bunları düşünmek ve bunların maliyetini de hesaba katmak zorundadır. Keşke öyle olmasaydı. Hiç kimse, 'Ben molotof atmadım, molotof atanlar her ne kadar benim yanımda bulunmaktaysa da el ele, yan yana, diz dize bulunmaktaysak da bunun sorumluluğu bana ait değildir' diyemez. Eğer yakan, yıkan, molotof atan, insanları korkutan ile yan yana, diz dize, el ele, göz göze gelmekten imtina etmiyorsanız, kusura bakmayın bunun sorumluluğuna siz de ortak olursunuz.” şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmalardan sonra Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Doç. Dr. Cemil Oruç ve Yrd. Doç. Dr. Yusuf Batar’ın katılımıyla panel düzenlendi.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.