Borç sarmalı büyüyor

Bankalara borcu olanların sayısı her geçen gün artıyor. Çeşitli nedenlerle bankadan kredi çeken veya kredi kartı kullanan vatandaşlar, borcunu ödemekte zorlanıyor. Hergün binlerce kişi yasal takibe giriyor. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi, Negatif Nitelikli Bireysel Kredi ve Kredi Kartı Raporu’nu yayınlandı. Rapora göre, yılın ilk üç ayında bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı, 384 bin kişi yasal takibe girdi. Borcu devam eden kişi sayısı ise 6 milyona yakın. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi Haziran ayı nakdi kredi kullanım il performanslarını açıkladı. TBB Risk Merkezi nakdi kredi verileri üzerinden yapılan analizlere göre, kamu bankası kredisinin en yüksek tutarda kullanıldığı iller sıralamasında Konya altıncı sırada bulunuyor. Yılın ilk altı ayında, adet olarak en fazla senedin protesto edildiği illerde, İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Antalya ilk 5 sırayı teşkil etti. Konya protesto edilen senetler listesinde bir basamak yükseldi. Yine Konya'da yılbaşından bu yana 17 binden fazla senet protesto edildi. Geçen yıl ise 35 bin, 2013'te ise 33 bin senet protesto edildi.

BİNLERCE KİŞİNİN BORCU VAR

Konya'da binlerce kişinin bankaya borcu var. Özellikle çiftçiler ekipman noktasında önemli miktarda kredi kullandı. Memur ve çalışanlar ise daha çok ev ve araba almak için bankadan para çekti. Konya'da kredi kartı kullananların sayısı da hayli fazla. Yeterli geliri olmadığı halde 5-6 bankadan kredi kartı alanlar bile var. Kart kullanımındaki artışa bağlı olarak bankalara borçlu olanların sayısı da artıyor. İcra dairelerine en çok dosya bankalardan gidiyor. Bankalar alacaklarını tahsil etmek için her yolu deniyor. Yanlış hesaplar nedeniyle kimi evini, kimi tarlasını kaybediyor. Tüketiciler Birliği, ise bankalara borcu olanları dikkatli olmaları noktasında uyarıyor.

BORÇLANMALAR ARTTI

Kredi kartı ve tüketici kredileri üzerinden borçlanmaların arttığını belirten Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, "Yaz aylarında harcamalar artıyor. Bu nedenle borçlanmalarda ciddi bir artış söz konusu. Vatandaş evi de arabayı da yazın almayı tercih ediyor. Çünkü yazın tatile gitmek için arabaya ihtiyaç duyuyor. İnşaatlar yaz aylarında yapılıyor. Ayağını yorganına göre uzatmayanlar var. Bankalar herkese kredi ve kredi kartı veriyor. Sınırlama çok az. Dolayısıyla binlerce kişi bankalar aracılığıyla ev de alıyor arabada. Borcun ödeme günü geldiğinde ise kara kara düşünüyor. Borçlarını ödeyemeyenlerin sayısında da ciddi bir artış var" dedi. Seçim öncesi ve seçim sonrasında yaşanan belirsizlik nedeniyle piyasalarda ciddi bir durgunluğun da olduğunu belirten Dinç, "Yatırımlar durdu. Esnaf beklemeye geçti. Durgunluk her alana yansıyor. Erken seçim mi olacak endişesi var. Ödenmeyen borçlar da kar topu etkisi yaratıyor. Ekonomik bir krize sürükleniyorr. Seçimden önceye göre Dolar ve Avro'da yüzde 7'lik bir artış oldu. Birçok sektörün girdisi ithal maddelerden yapılıyor. Önümüzdeki dönemde sıkıntılar yaşanabilir. Ekonomide kötüye gidiş sözkonusu. Bu kötüye gidiş de borçların ödenmesini zorlaştırıyor" şeklinde konuştu. 

GELECEK İPOTEK ALTINDA

Tasarrufunu önemine vurgu yapan Dinç, "Vatandaş tasarruf sayesinde, yasal takibe girmez. Geleceğini ipotek altına almaz. Tasarruflu davranmayanların şu an geleceği ipotek altında. Kredi kullanarak ev veya araba almak çok kolay. B biraz da kısır döngüye işaret ediyor. İnşaat ve otomotiv sektörünü canlandırmak için vatandaşı bankaya gönderirseniz bunun da bir faturası olur.

Parayı bulan vatandaş ithal arabaya veya lüks eve yöneliyor. Para yurt dışına gitmiş oluyor. İç piyasada kalmıyor. Şu an ki ekonomik politikalar üretimden ziyade tüketimi tetikliyor. Kredi faizlerini indiriyorlar. İthalata dayalı tüketim ekonomisiyle bir yere gidemeyiz" sözlerini kullandı.

KREDİYE MUHTAÇ BIRAKILDI

Çiftçilerin de krediye muhtaç bırakıldığını vurgulayan Dinç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çiftçiler de borcunu ödemekte zorlanıyor. Traktörleri veya tarlaları haciz edilenler var. Çiftçi de krediye muhtaç durumda. Kredi olmadan tarlasını süremiyor, mazot alamıyor, traktör alamıyor, tohum alamıyor. Borcunu ödeyemediği için tarlalar halkın elinden çıkıp büyük sermayedarların eline geçiyor. Şu an milli üretim, topraktan yaptığımız üretim. Tarım milli olarak kaldı. Yurt dışından ham madde getirip üretim yaparsanız paranın belli bir kısım yurt dışına gider. Girdiler, çiftçiye ücretsiz verilmeli.

Tarımda yanlış politikalar yürütülüyor. Bir hasat sezonunda patatates para ediyor, yüksek fiyattan satılıyor. Öbür sezon birçok üretici patatese yöneliyor. Bu sefer patates para etmiyor, çöpe gidiyor ya da tarlada kalıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarım politikalarını yeniden gözden geçirmeli."

BANKALAR TEPENE BİNİYOR

"Vatandaş borcunu kapatmak için her yolu denemeli" diyen Dinç, sözlerini şöyle tamamladı: "Borcu olan bir an önce borcunu kapatmalı. Borcunu yeniden yapılandırmak da kesin çözüm değil. Özkaynaklarını elden çıkarmalı. İki tane evi varsa birini satıp borçtan kurtulmalı. Aracı varsa yine aynı şekilde satmalı. Borç sarmalı büyüyor. Birden fazla kredi kartı olanlar bunu teke indirmeli. Zaruri olmayan ihtiyaçlarını ötelemeli. Aksi takdirde borç batağına saplanır. Bankalar, borcunu ödediğinde dokunmuyorlar sana. Ama ödeyemediğinde tepene biniyorlar. Bu nedenle vatandaş ömür boyu bankaları sırtında bir simit gibi taşımak zorunda kalıyor."

KERİM ATICI