Bizim Çocukların Filistin Çocuklarından Farkı
“İki küçük kız çocuğu okul dönüşü eve geldiklerinde kardeşleriyle birlikte anne babasının öldüğünü ve evlerinin de yerle bir olduğunu gördüler…” haberin devamını çocuklar açısından empati (duygudaşlık) yaparak tamamlamanızı istiyorum.
Yukarıdaki haber örneği, Filistinli çocukların yaşamlarından sadece bir kesittir. Bu ve buna benzer haberleri her gün gazetelerde okumakta ya da haberlerde izlemekteyiz.
Nedendir bilmiyorum; nerde gözü yaşlı ağlayan bir çocuk görsem içim burkulur, gözlerim yaşarır. Hele televizyonda Filistinli çocukların dramlarını gördükçe içim parçalanmaktadır. Çocuklara karşı bu hassasiyetim; mesleğimden mi, kişiliğimden mi, okullarda her zaman çocukların problemleriyle uğraştığımdan mı, baba olduğumdan mı bilmiyorum. Bildiğim tek şey var oda bu çocuklar “Travma Sonrası Stres Bozuklukları”nı yaşadıklarıdır.
Filistin’de çocuk olmak zordur. Filistin’de çocuk olmak savaşın ve acıların çocuğu olmak demektir. Filistin’de çocuk olmak gerçektende çok zordur; çünkü bu çocuklar kendilerini savaşın içinde bulmakta ve çocukluklarını oyun oynayarak değil bombardımanların altında geçirmektedirler.
Filistin’de çocuk olmanın durumlarını empatik açıdan birlikte düşünelim:
Bizim çocuklar akşamları uykuya annelerinin ninnileriyle girerken; Filistinli çocuklar füze ve bomba sesiyle uykuya girmektedirler.
Bizim çocuklar sabahları sevgiyle, şefkatle uyanırken; Filistinli çocuklar füze ve bomba sesleriyle uyanmaktadırlar.
Bizim çocuklar yemek seçerken; Filistinli çocuklar yiyecek ekmek bulamamaktadırlar.
Bizim çocuklar sabahları kahvaltı yapmakta nazlanırken; Filistinli çocuklar ekmek kuyruklarında İsrail bombalarıyla ölmektedirler.
Bizim çocuklar altlarını anne babalarına kızdıkları için ıslatırken; Filistinli çocuklar İsrail bombardımanından korktukları için ıslatmaktadırlar.
Bizim çocuklar oyun ve oyuncak beğenmezken; Filistinli çocuklar arkadaşlarıyla ve oyuncaklarıyla oynamayı unuttular.
Bizim çocuklar gülle ile oyun oynarlarken; Filistinli çocukların başlarına gülleler yağmaktadır.
Bizim çocuklar sapanla kuş avlarken; Filistinli çocuklar sapanla kendini İsrail’den korumaya çalışmaktadırlar.
Bizim çocuklar sağlık ocağına aşılarını yaptırmaktan korkarken; Filistinli çocuklar hastanede İsrail’in bombalarıyla ölmekten korkmaktadırlar.
Bizim çocuklar okula giderken; Filistinli çocuklar İsrail’le sapanla savaşmaya gitmektedirler.
Bizim çocuklar okula gitmekten ve ders çalışmaktan acizken; Filistinli çocuklar ders yapacak okul bulamamaktadır.
Bizim çocuklar anne babalarına her şeylerine karışıyor diye kızarken; Filistinli çocukların kendilerine karışacak anne babaları yok.
Bizim çocuklar saat onda yatmaktan nefret ederken; Filistinli çocuklar ölüm uykusuna yatmaktan korkmaktadırlar.
Bizim çocuklar oyunda vurulursa ebe olurken Filistinli çocuklar savaş oyununda vuruldukları zaman şehit olmaktadırlar.
Hala çok fazla derdimizin olduğunu düşünüyoruz. Etrafımıza bakıp ve sahip olduklarımız için şükretmemiz ve Filistinli çocuklar için de dua etmemiz gerekir.
Peygamberimiz (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurur: “Bir Müslümanın, din kardeşine gıyâbında yaptığı duâ kabul olunur Başucunda bir melek vardır Kardeşine duâ yaptıkça, sana da o kadar der. O meleğin görevi budur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.