‘Beyazın siyaha üstünlüğü yok’

‘Beyazın siyaha üstünlüğü yok’

Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Gönüllüsü Ali Ayata, “Biz, Burundili kardeşlerimizle kucaklaştık. 'Kardeşiz' dedik. 'Ayrımız gayrımız yok' dedik. Onların da çok hoşuna gitti” dedi

3 yıldır Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile farklı ülkelere çalışmalara giden Cansuyu Gönüllüsü Ali Ayata, bu Kurban Bayramı'nda Doğu Afrika'da bir ülke olan Burundi'ye gitti. Ayata, Burundi anılarını, gözlemlerini Merhaba Şehir Dergisi'ne anlattı. Ayata, ülkenin altın ve elmas kaynaklarının fazla olduğunu ancak ülke halkının sömürü altında yaşadığını söyledi.

YOLCULUĞUMUZ TAM 1 GÜN SÜRDÜ

Kurban Bayramı'ndan 3 gün önce yola çıktıklarını söyleyen Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Gönüllüsü Ali Ayata, ilk olarak Konya'dan İstanbul'a gittiklerini, İstanbul'dan da Etiyopya aktarmalı Burundi'ye geçtiklerini belirtti. Yolculuklarının 1 gün sürdüğünü ifade eden Ayata, kendilerini Türkiye'de okumuş Burundili bir gencin karşıladığını dile getirdi. Ayata, “Havaalanından çıkıncı, hemen bir değerlendirme toplantısı yaptık. Kalacağımız oteli belirledik. Kesim için hazırlanan hayvanların kontrolüne gittik. Hayvan kesim noktalarımızı kontrol ettik. Arefe günü Türkiye Maarif Vakfı'nı ziyaret ettik. Büyükelçiliğimizi ziyaret ederek, yapacağımız çalışmalar hakkında bilgiler verdik, bilgiler aldık. Cansuyu Derneğimizin açmış olduğu su kuyularını ziyaret ettik. Yine arefe günü yetimhaneleri ziyaret ettik. Bayrama hazırlığımızı tamamladık, bayram namazımızı kıldık ve kesim noktasına gittik. İlk gün 200 büyükbaş hayvan kesimi yaptık. 2. gün ise başkente 6 saat uzaklıkta bir bölgeye geçtik ve orada da 100 büyükbaş hayvanın kesimini yaptık. Dağıtımları gerçekleştirdik” dedi.

adsiz-002.jpg

BURUNDİ'DE BÜYÜK PARA SIKINTISI YAŞADIK

Burundi ülkesinin resmi kayıtlara göre nüfusun yaklaşık yüzde 2-3'ünün Müslüman olduğunu aktaran Ayata, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ancak yaptığımız gözlemlere göre nüfusun yaklaşık yüzde 10-15'i Müslüman. Ülkede özellikle Müslüman kesimde genç yaşta evlilikler fazla. Bunun gerekçesi ise gençleri zinadan ve diğer kötülüklerden uzak tutmak. Burundi, Afrika'nın en fakir ülkelerinden biri. Ülkede ekonomik kriz, pik yapmış. Para birimi Kurban Bayramı'ndan 10 gün önce değişmiş. Para sıkıntısı çok fazla. Bu sıkıntıyı biz de yaşadık. Altın ve elmas madeni çok ama Fransızlar sömürüyor. Ülkede büyük bir zenginlik varken, halk büyük bir yoksulluk çekiyor. Bu sömürünün önüne geçmek gerekir. İnsanlık adına oradaki insanların ihtiyaçlarının giderilmesi gerekir. Burundi halkına balık yemeyi değil, tutmayı öğretmemiz gerekir. Burundi bende derin bir etki bıraktı.”

BURUNDİ HALKI GENELDE 1 ÖĞÜN YEMEK YİYOR

“Ülkede iç savaş var” diyen Ayata, şunları kaydetti: “Savaş olduğu için ülkede yetim de çok muhtaç da. Mülteci kampları var. Ülkede yakıt problemi fazla. Kuyruklar var. Yakıt, karaborsaya düşmüş. Ülkenin gelir kaynağı tropikal meyveler. Kahve üretimi fazla. Ancak üretim, geleneksel yöntemlerle yapılıyor. Makineleşme çok az. Genellikle ülke halkı 20-30 metrekarelik evlerde yaşıyor. Aylık kiraları ise 60 dolar civarında. Bir evde ortalama 5-6 kişi yaşıyor. 5 kişi genelde bir öğün yemek yiyor. Aylık giderleri de 60-60 dolar civarında. Ülkede büyük göl var ama kullanım kaynakları sınırlı. Ülkede su büyük bir problem. Temizlik ülkenin başlıca problemlerinden. Sıtma hastalığı fazla.”

KONYA'DA OKUYAN GENÇ KIZ TARLASINI BAĞIŞLAMAK İSTEDİ

Burundi'de hiç unutamayacağı bir olayın yaşandığının da altını çizen Cansuyu Gönüllüsü Ali Ayata, şu cümlelerle konuşmasını noktaladı: “Konya'da okuyan Burundili bir kardeşimizle orada görüştük. Bu kardeşimiz, Konya'da okurken, büyük bir para problemi yaşamış. Geceleri Otogar'da uyuyarak geçirmiş. Telefonda babasıyla konuşurken, babası 'Kızım, Erbakan'ın kurumlarından birini bul ve onlara sığın' demiş. Kız da Cansuyu Derneği'ne gelmiş. O kız, bugün Burundi'de küçük bir tarlasını Cansuyu Derneği'ne bağışlamak istiyor. Yokluk yaşarken tarlasını bağışlamayı, tarla üzerine bir medrese yapılmasını istiyor. Bu olay beni çok etkiledi. Ayrıca ülke halkı, beyaz tenlileri üstün görüyor, onların kendilerinden daha üstün olduğunu hissediyor. Biz, Burundili kardeşlerimizle kucaklaştık. Çok hoşlarına gitti. Biz, ayrı gayrının olmadığını anlattık, gösterdik onlara. 'Kardeşiz' dedik. Ben, çocuklara oyuncaklar götürüp, dağıttım.”

EMRE ÖZGÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.