Bahçeli: Paket, Pkk’ya Verilen Tavizlerde Yeni Bir Eşik Olacak

Bahçeli: Paket, Pkk’ya Verilen Tavizlerde Yeni Bir Eşik Olacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yarın açıklanacak demokratikleşme paketi ile ilgili, “Demokratikleşme paketinin PKK’ya verilen tavizlerde yeni bir eşik olacağı şimdiden bellidir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yarın açıklanacak demokratikleşme paketi ile ilgili, “Demokratikleşme paketinin PKK’ya verilen tavizlerde yeni bir eşik olacağı şimdiden bellidir.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2014 Mahalli İdareler Seçimi Aday Takdim Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yarın açıklanacak demokratikleşme paketi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. AK Parti’nin demokrasi algısı ve anlayışının defolu olduğunu ileri süren Bahçeli, şunları söyledi: “AKP’nin bireysel hak ve özgürlük mantığı yaralıdır, bağnazdır ve küresel güçlerin ipoteği altındadır. AKP’nin ileri demokrasi kurgusu millet aleyhine olacak her şeyi ihtiva etmektedir. Başbakan Erdoğan demokrasi diyerek PKK’nın heybesini doldurmakta, bölücülerin gönlünü okşamakta, bölünmüş Türkiye’nin haritasını çizmektedir. Yarın saat 11.00’de açıklayacağı sözde demokratikleşme paketinin PKK’ya verilen tavizlerde yeni bir eşik olacağı şimdiden bellidir.”

Günlerdir demokrasi paketi hakkında spekülasyonlar yapıldığını söyleyen Bahçeli, “Başbakan Erdoğan pakette ‘sürprizlerin olduğunu, 76 milyona hitap edeceğini ve herkesi kapsayacağını’ iddia etmiştir. Yıkımdan sorumlu başbakan yardımcısı ‘ilk günkü gibi kararlıyız, ezberleri bozacağız, 11 yılda açıklamadığımız en kapsamlı paket, bütün kesimleri ilgilendiriyor, çok beğenilecek, her sorunu çözecek’ mesajlarıyla oyalanmış, kendini kandırmıştır. Diğer bir başbakan yardımcısı da paketin ‘tarihi’ olduğunu belirtmiş, derin anlamlar yüklemiştir. AKP’ye Kandil kontenjanından girdiğini söz ve eylemleriyle fazlasıyla ispatlayan, MHP düşmanlığından terfiler almış bir genel başkan yardımcısı da, ‘demokratikleşme paketi Türkiye’nin ihtiyacıdır, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ihtiyacıdır’ beyanında bulunmuştur.” ifadelerine yer verdi.

“PKK BASTIRDIKÇA, BAŞBAKAN ERZAK PAKETİ GİBİ DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ HAZIRLAMAYA KOYULDU”

PKK’nın ‘tehditler, süreç ihanetini bitirme, saldırılara tekrar başlama gözdağları’nın işe yaradığını öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:
“PKK’lı teröristler küstahça konuştukça Başbakan bunalmış ve köşeye sıkışmıştır. Süreç ihanetinin sözüm ona ikinci aşamasına geçilmesi maksadıyla AKP’nin elini çabuk tutması, yoksa bedelinin vahim olacağı caniler tarafından hemen hemen her gün iddia edilmiştir. PKK bastırdıkça, Başbakan erzak paketi gibi demokratikleşme paketi hazırlamaya can havliyle koyulmuştur. Şimdi soruyorum sizlere, demokrasiyi pakete sığdırmak nasıl bir siyasi aklın harcıdır? Kimseye sormadan, PKK ve İmralı canisi dışında hiç kimseyle tartışmadan, üstelik herhangi bir katılım sağlamadan demokratikleşme adımı atılmasından bahsetmek nasıl bir küflenmiş aklın ürünüdür? Sayın Başbakan, demokrasiyi paketlemeyi makarna, nohut, bulgur, pirinç paketlemeye mi benzetiyorsun? Bu demokratikleşme paketi madem 76 milyonu ilgilendiriyor, madem her sorunu çözüyor, madem her yaraya merhem oluyor da, neden ve hangi maksatla hazırlık aşaması sır gibi saklanmış, redaksiyon bu kadar uzun sürmüştür? İmralı canisinin onayından, Kandil’in parafından geçtiği tartışmasız olan bu paketle ilgili acaba AKP’nin değerli milletvekillerinin kaçı bilgilendirilmiş, kaçı haberdar edilmiştir? Bugüne kadar yaşananlardan çıkan sonuç şudur ki Başbakan’ın demokratikleşme paketi PKK’ya sunulmuş, üzeri şehit kanıyla ciro edilmiş bölünme çekidir. Bu paket bir diyettir.”

“BU PAKET YENİ BİR İHANET REÇETESİDİR”

Paketin, PKK’nın tetiğe uzanan elinin şimdilik de olsa inmesine yönelik tavizkar bir hamle olduğunu savunan Bahçeli, “Bu paket İmralı canisi, Kandil Dağı ve Başbakan arasında kurulan masada muhteviyatı kaleme alınmış yeni bir ihanet reçetesidir. Anlaşılmaktadır ki bu paket, 2009 tarihli demokratik açılım isimli yıkım projesinin, Oslo’da, İmralı’da ve Avrupa’nın farklı ülkelerinde yapılan pazarlıkların, bu yıl içinde başlatılan sözde çözüm ve barış sürecinin süzülmüş, damıtılmış ve rafine edilmiş hali olacaktır. Her şey İmralı canisinin 15 Ağustos 2009 tarihindeki yol haritasına ve üç aşamalı eylem planına göre ilerlemektedir.” şeklinde konuştu.

Bahçeli, demokratikleşmeyi PKK’ya endeksleyenlerin ve PKK’ya sus payı verenlerin bu vebalin altından kalkamayacaklarını kaydederek, şu soruları yöneltti: “PKK anadilde eğitim istiyor, AKP bunu verecek midir? PKK anadilde kamu hizmetini dayatıyor, AKP bunu sağlayacak mıdır? PKK, bazı yerleşim yerleri isminin değişmesini, mesela Tunceli’nin Dersim olmasını talep ediyor, AKP buna çanak tutacak mıdır? PKK, Alfabeye yeni harf ilaveleri olsun diye diretiyor, AKP buna tamam diyecek midir? PKK, seçim barajının düşürülmesini bekliyor, AKP bunu hayata geçirecek midir? PKK, Terörle Mücadele Kanunun kaldırılmasını veya budanmasını umuyor, AKP buna eyvallah diyecek midir? PKK, andımızın kaldırılmasını, kolektif kültürel hakların verilmesini, özerkliğin önündeki engellerin teker teker bertaraf edilmesini gözlüyor, AKP buna da rıza gösterecek midir? Sayın Başbakan soruyorum sana, İmralı canisinin serbest kalması için verilmiş bir sözün, PKK’yı siyasete taşımak için imzaladığın bir senedin var mıdır? KCK ve PKK tutuklularının salıverilmesi konusunda teminat verdin mi? Kürdistan diyerek bas bas bağıran müzakere ortaklarına, siyasi bölücülere; ‘merak etmeyin o da olacak, ustanıza güvenin’ diyerek garanti verdin mi?”

“BU PAKET SERİSİ NE İLK NE DE SON OLACAK”

“Bu paket serisi ne ilk, ne de son olacaktır.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti: “Eğer, yarınki açıklamada PKK’nın ve bölücü çevrelerin istekleri gözetilmezse diyeceğimiz bir şey yoktur. Tersi olursa ki olacak olan da budur, Sayın Arınç sorarım sana, asıl densizi, gerçek münasebetsizi itiraf edebilecek cesareti gösterecek misin? Hatırlarsanız, PKK’yla müzakere ediliyor dediğimizde Başbakan sinir küpüne dönmüştü. Ne var ki, zaman birçok konuda olduğu gibi, bunda da bizi haklı çıkarmıştı. Başbakan Erdoğan bir kez daha namluyu ters tuttuğunu görememiş, ateşle oynarken kendini yakmaktan kaçamamıştı. Ve şeref bahsinden, yüzünü kızartacak, başını öne eğecek bu polemikten sağ salim çıkamayarak, bizatihi kazdığı şerefsizlik kuyusuna çırpına çırpına düşmekten de kurtulamamıştı. Şimdi de densizin kim olduğunu, densizlik rekabetinde kimin açık ara ipi göğüsleyeceğini söz konusu başbakan yardımcısı inşallah görecek, güçlü ihtimaldir ki gizli gizli ben ne yaptım diye her zamanki gibi ağlayacaktır. Meydanın boş olduğu yanlışına kapılan dağılmış vicdanlar, milli haysiyet ve şeref kaybıyla bölücülüğün yörüngesine tutunan şahsiyet fukaraları, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in infialiyle yollarını şaşıracaklardır. Sayın Başbakan sana sesleniyorum, boşuna uğraşma, boş yere çırpınma, boş boş konuşma. Başaramayacaksın, yapamayacaksın, asla yenemeyeceksin ve sonunda da millet vicdanında mahkûm olarak adaletten yakanı kurtaramayacaksın.” CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.