Baba Ali Ayvalıtaş: Türkiye’de Adalet Denen Bir Şey Yok

Baba Ali Ayvalıtaş: Türkiye’de Adalet Denen Bir Şey Yok

Taksim Gezi Parkı olayları sırasında Ümraniye'de eylem yaparken bir otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş'ın 4. duruşması salon yetersizliğinden ileri bir tarihe ertelendi. Adaleti kaybettiğimiz için bu davada hiçbir...

Taksim Gezi Parkı olayları sırasında Ümraniye'de eylem yaparken bir otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş'ın 4. duruşması salon yetersizliğinden ileri bir tarihe ertelendi. Adaleti kaybettiğimiz için bu davada hiçbir adım ileri gidemeyiz diyen Ali Ayvalıtaş, "Türkiye’de adalet denen bir şey yok. Yargı yok, savcı yok, hakim yok. Yani resmen 50 milyonla dalga geçiliyor." ifadelerini kullandı.

Gezi olaylarında hayatını kaybeden Ayvalıtaş'ın Kartal Anadolu Adalet Sarayı 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması, salonunun yetersizliği nedeni ile 24 Aralık 2014 günü saat 09.30'a erteledi. Duruşmaya; avukatlar, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, Gezi olaylarında yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ve annesi Gülsüm Elvan, Maltepe Gülsuyu'nda uyuşturucu çeteleri tarafından öldürüldüğü iddia edilen Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Gedik'te katıldı.

Duruşma sonrasında adliye önünde açıklama yapan CHP Milletvekili Mahmut Tanal, ”Bir ülkede adalet yoksa, o ülkede de düzeni sağlayamazsınız. Düzeni sağlamanın yolu ilk önce adaletin tecellisi olması gerekir. Burada Gezi olaylarının tamamında görülen hadise şu: Tüm Gezi olaylarının ortak noktası tüm yargıç ve savcıların ortak noktası şu. Etkin bir yargılama, etkin bir kovuşturma, etkin bir soruşturma başında itibaren yapılmadığı gibi, yargılama aşamasında da etkin bir kovuşturma yapılamıyor. Yani avukat arkadaşlarımızın o etkin kovuşturma yapma talebi mevcut olan o dirayetler sonucu ancak zorla zapta geçiriliyor. Şimdi düşüne biliyor musunuz? Ceza muhakeme kanununda mevcut olan kayıt sistemi ve görüntü kayıt sisteminin çalıştırılması, kanunun hükmü kanun hükmünün yapılması, o sistemin çalıştırılması sanıkların lehine ve sanıkların lehine olan bir olayın, kayıt sisteminin yapılmasını müdahil vekilleri bunu istiyor. Yargıç bunu ret ediyor. Niçin ret ediyor? Çünkü; savcı ve yargıcın oradaki etkin bir kovuşturmada yer almadıkları, yaptıkları keyfi hareketlerin tamamı o kayıt sisteminde görüntüye ve kayda alınacak. Ve bu görüntü ve kayda yargıçlar kendi aleyhine olan bu delilleri yaratmama adına mevcut olan bu kayıt sistemini devreye sokmuyorlar. İlk önce gerçekten vatandaşımızın burada adil bir yargılama mı yapılıyor. Bura bir piyes mi yapılıyor. Tiyatro mu yapılıyor bunu öğrenmesi lazım. Maalesef bugünkü gördüğümüz olayda kapı kapatılıyor kapı kilitleniyor içeride ve yargılama bu şekilde yapılıyor. Anayasamızın 141. Maddesi, ceza muhakemenin 182. Maddesi duruşmaların halka açık ve alenen olması lazım maalesef buradaki duruşmaların tamamı kapalı kapılar arkasında yapılıyor. Göstermelik olarak bazı arkadaşlar içeri alınıyor. Basın mensupları yeteri kadar içeri alınmıyor. Bu sebepten dolayı burada adil yargılanma ilkesi ihlal ediliyor. Maddi hususun ortaya çıkarılması için, müdahil vekilleri adeta kuyuyu iğneyle kazıyorlar. Buradaki mahkeme ve savcıların tamamı akşam evlerine gittikleri zaman, o ellerini yüreklerine ve vicdanlarına koysunlar rahat uyuyabiliyorlar mı acaba.” dedi.

Mehmet Ayvalıtaş'ın avukatı Sevgi Evren, “Mehmet Ayvalıtaş tiyatrosunun 4. sahnesini az önce yukarıda oynadık. Hepimiz rollerimizi yerine getirdik. Mahkeme heyeti aynı umursamaz ve hukuk tanımaz tavırlarıyla taleplerimizi dinledi. Tutanağa kimini geçti, kimini geçmedi. Sanıkların ciddiyetsizlikleri mahkemeye birebir yansımasına rağmen tanık tebligatı defalarca almasına rağmen, duruşmalardan haberdar olmasına rağmen, duruşmalara gelmemesine rağmen mahkeme tarafından bu bir gerekçe olarak görülmedi ve tutuklanmadı. Zaten cuma günü ifadesi alınmıştı zorla getirilme çıkmıştı hakkında ve cuma günü yakalanarak ifadesi alınmıştı. İfadesinde bir sürü çelişki var. Olayın nasıl yaşandığıyla ilgili bir sürü çelişkiye yer veriyor. Olayın üstünü kapatmaya çalışıyor. Arabaların kasten sürüldüğü ve yaralama ve ölüme kasten sebebiyet verildiği en kötü ihtimal kastlı sebebiyet verildiği tüm dosya kapsamında açık ve net olmasına rağmen tutuklanma talebimiz yine reddedildi.” diye konuştu.

Avukat Arzu Becerikli ise “Durumlar daraltılıyor ve mahkemelerce usul noktasında sorunlar çıkartılarak davanın esasından uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Biz bunu ısrarla söylüyoruz. Mahkemede daha sağlıklı bir salon ve görüntülü sesli kayıt konusu nihayet tekrar bir talebe dönüştü mahkeme tarafından daha önce bu taleplerimiz mahkeme tarafından ret oluyordu. Ama işin esasına geldiğimizde ne yazık ki Gezi davasında haklarını kullanan insanların suç işlediği yönünde sürekli başbakan vali ve bakanlar tarafından yapılan kullanılan sözler burada etkili olup diğer vatandaşlar üzerinde de bu şekilde sonuçlara yol açmıştır. Gördük ki bu kazaya karışanlar bu kazanın olmasına sebep olan taksi şoförü özel cip kullanıcısı ve bilinmeyen bir araç daha var. Gördükleri halde kitleyi aldırış etmemişlerdir. Onlara göre başkanın dediği gibi oradaki kişiler hak kullanmıyordur. Suç işliyordur. Onlar çekilsinler ya da ne olursa olsun diye hızlarını bile kesmeden kitlelerin üzerine araçlarını sürmekten kaçınmamışlardır. Ne yazık ki Gezi mağdurlarının sanki farklı bir kitleye veya maruz kaldıkları her şeyi hak etmiş gibi maden protesto ediyorsun her türlü sonuçlarına katlanırsın gibi bir anlayışın yerleştirilmeye çalıştırılmasıdır. Ne yazık ki mahkemeler bu konuyu bunu açmak ve aşmak konusunda gerekli cesareti göstermiyorlar bize göre." diye konuştu.

Türkiye'de adalet yok diyen baba Ali Ayvalıtaş, ”Bizleri yalnız bırakmayıp aramızda bulunduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu dava başladığından itibaren benim yaşadığım ve gördüğüm şuydu. Hiçbir adım ileri gidemeyiz. Niye dersen adaleti kaybettik. Türkiye’de adalet denen bir şey yok. Yargı yok savcı yok hakim yok yani resmen 50 milyonla dalga geçiliyor. Belkin Elvan babası yanımda hala dava başlamadı ona adalet yok Ahmet Atakan’ın davası hala başlamadı ona adalet yok yani daha açıkçası Gezi şehitlerine halka adalet yok halk olmayaydınız. Hepimiz ölmemiz lazım. Onun için bizi eşit öldürsün şuan ki Cumhurbaşkanı istediği yerde öldüre bilir bıraksınlar adalet herkese adalet olsun.” ifadelerini kullandı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.