Atayün Ve Durmuş, Hukuksuz Gözaltıyla İlgili Soruşturmada İfade Verdi

Selam terör örgütüne yönelik soruşturmada görev aldıkları için tutuklanan eski Emniyet Müdürü Yurt Atayün ve Emniyet Amiri Kürşat Durmuş, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’tan şikayetçi oldu. İki polis de hukuksuz bir şekilde gözaltında tutularak hürriyetlerinin kısıtlandığını belirtti.

Sahur vakti operasyonuyla gözaltına alınan polislerden Atayün ve Durmuş, hukuksuz uygulama yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Bu kapsamda Atayün ve Durmuş, Başsavcıvekili Selamettin Celep’e ifade verdiler. 4 günlük gözaltı sürelerinin aşılarak 8 gün gözaltında tutulduklarını hatırlatan Atayün ve Durmuş, yasal sürenin üzerinde 4 gün hürriyetlerinin kısıtlandığını kaydetti. İki polis şefi de Altınok ve sıralı amirlerden şikayetçi oldu.

Gözaltı süreleri dolduktan sonra savcılığa sevk edildiklerini belirten Atayün, gözaltı süresinin 4 günden sonrasının adliyenin nezarethanesinde geçtiğini ve hürriyetinin kısıtlandığını belirtti. Adliyede 4 günlük muhafaza kararı ile kaldıklarını ifade eden Atayün, bu kararı Hakim İslam Çiçek’in verdiğini kaydetti. Atayün, "Gözaltı süresi dolduktan sonra Selami Altınok’un emri ile görevlendirilen polisler ve Altınok hürriyetimi kısıtlamış oldu." dedi.

Atayün’ün avukatı Cemalettin Mutlu, yapılan hukuksuzlukları polislere anlattığında kendisine özellikle müvekkiliyle ilgili yukarıdan böyle emir geldiğini söylediklerini anlattı. Mutlu, "Bir tanesi Yurt müdürü kastederek ‘müdür beye kelepçe takmak bizim de ağırımıza gidiyor’ diye söylemiş ve Selami Altınok’u kastederek ‘Vali Beyin emri’ diye beyanda bulundu." diye konuştu.

Gözaltı süresi dolduktan sonra cep telefonunun iade edildiğini anlatan Mutlu, fakat Selami Altınok’un emri ile çevik kuvvet polisi tarafından adliye içinde etrafları ablukaya alınarak hürriyetlerinin kısıtlandığını vurguladı.

Kürşat Durmuş, şubat ayında bazı gazetelerde Selam terör örgütü ile ilgili gizli kalması gereken bilgilerin tahrif edilerek servis edildiğini gördüğünü anlattı. Mayıs ayında da Başbakanlık ve TİB’den iki uzman tarafından mektup gönderildiğini hatırlatan Durmuş, "TİB kayıtları ile oynanarak görev aldığım, savcılık ve mahkeme kararı ile yasal dinleme yaptığımız konularda tahrifat yapılacağı, polislere suç isnadı yapılacağını öğrendim." dedi.

Mart ayı içerisinde AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner’in bir televizyon kanalındaki ifadelerini hatırlatan Durmuş, "Bahsettiği konulardaki delillerin oluşturulduğunu ifade ettiğini bizzat duydum." diye konuştu.

7 bin kişi olarak bazı gazetelerde yer alan dinleme sayısının abartılı olduğunun Başsavcılığının açıklamasıyla da ortaya çıktığını vurgulayan Durmuş, Başsavcılığın bu sayıyı 2 bin 280 kişi olarak açıkladığının basına yandığını kaydetti.

Fuatavni adlı Twitter hesabından da Başsavcı ile Emniyet Müdürü Altınok’un toplantı yaptığı, kelepçelenecek müdürleri belirledikleri ve sahte delillerin oluşturulduğu bilgilerinin paylaşıldığını ifade eden Durmuş, Sabah gazetesinin de operasyon yapılacak polislerle ilgili delillerin oluşturulduğu ve operasyonun yapılacağını haziran ayında yazdığını kaydetti.

Haziran ayında fuatavni’nin paylaştığı bilgileri hatırlatan Durmuş, "Operasyonu yapacak emniyet görevlileri için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yaşanan sürecin savaş hukuku gibi olduğunu ve her türlü hilenin caiz olduğunu Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün anlattığını kamuoyu ile paylaştı. Adı geçen şahıs bu söylediklerinin zorlayıcı mahiyette hem Twitter hem de Facebook hesabında yazdı. Böylelikle fuatavni’nin yazdıklarını doğrulamış oldu. Bu şekilde bir toplantının ve eğitimin İl Emniyet Müdürünün bilgisi dışında yapılması düşünülemez." dedi.

Selam soruşturmasıyla ilgili gizli kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini belirten Durmuş, bundan sıralı amirlerin sorumlu olduğunu vurguladı. Durmuş, süreç içerisinde alışılmamış bir şekilde birkaç kez görev yerinin de değiştirildiğini hatırlattı.

CİHAN