Askeri Savcılık Römorkör Faciasıyla İlgili 6 Askere Dava Açtı

Askeri Savcılık Römorkör Faciasıyla İlgili 6 Askere Dava Açtı

İzmir’de bulunan Alaybey Askeri Tersanesi’nde geçen yıl, Değirmendere Römorkörünün, suya indirildiği sırada batması sonucu 8’i asker 10 kişinin şehit olmasında ihmali bulunduğu iddiasıyla askeri savcılık, subay ve astsubay 6 kişi...

İzmir’de bulunan Alaybey Askeri Tersanesi’nde geçen yıl, Değirmendere Römorkörünün, suya indirildiği sırada batması sonucu 8’i asker 10 kişinin şehit olmasında ihmali bulunduğu iddiasıyla askeri savcılık, subay ve astsubay 6 kişi hakkında iddianame hazırladı. Gemi mürettebatı olan askerler için ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçlamasıyla 2 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası talep edildi. Asker sanıkların, 11 Kasım’da askeri mahkemede hakim karşısına çıkacağı öğrenildi.

İzmir'in Karşıyaka ilçesindeki Alaybey Tersanesi'nde, 23 Aralık 2013 tarihinde bakımdan sonra denize indirilmek istenen 'TCG Değirmendere' adlı römorkör yan yatmış, kazada 8’i asker 10 kişi şehit olmuş, 17 kişi de yaralanmıştı. Olaydan sonra sivil personel olan gemi mühendisi Ö.U. tutuklanmıştı. Kazada ihmali bulunduğu iddiasıyla hakkında TCK 85/2’ye göre 2 ile 15 yıl arasında hapis istemiyle dava açılan Ö.U., Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkamesi’nde görülen ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Yaşanan faciayla ilgili Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma da tamamlandı. Aralarında TCG Değirmendere Komutanı Deniz Yüzbaşı E.U., 2. Komutan Deniz Üsteğmen R.K., Başçarkçı Deniz Üsteğmen Ç.E., Başçavuş Y.Ç., Üstçavuş T.T. ve Deniz Üsteğmen Y.M.K hakkında, ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmaktan’ 2 ile 15 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Askeri savcı, dönemin tersane komutanı emekli Deniz Albay M.Ö., tersanenin işletme müdürü Deniz Albay Ş.Y. ve Havuzlar Grup Komutanı Deniz Yüzbaşı A.Ö.’nün de bulunduğu askerler hakkında kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi. Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara, ilgililer tarafından itiraz edildiği öğrenildi.

Faciayla ilgili Askeri Hakim Yüzbaşı Yrd. Askeri Savcı Ersin Karatekin, kaza sırasında gemide bulunan ve kurtulan askerlerin yaşadıkları ile bilirkişi raporları, olay anının görüntüleri ve olay yeri incelemesinin ardından hazırladığı iddianamede ilginç ayrıntılar göze çarptı.

İddianamede, faciadan kurtulan askerlerin anlattıkları ile bilirkişi raporlarına, ayrıca sorunsuz bir şekilde havuzlanan gemideki ağırlıkların yerlerinin değiştirilmesinin geminin yan yatmasında önemli etken olduğuna, onarım sırasında sökülen buzdolabı ve yatak gibi malzemelerin devrilme sırasında yer değiştirip çıkış yolunu kapadığı, 10 kişinin de boğularak öldüğüne yer verildi.

İncelemede, Havuz-8 Komutanlığı tarafından gerekli hazırlıkların tamamlanmasının ardından, TCG AĞ-6 gemisi ile aynı havuzda bulunan TCG Değirmendere römorkörünün çıkışı için havuz dalışına başlandıktan bir süre sonra Değirmendere römorkörünün iskeleye doğru 16 derece meyil yapması üzerine dalışın durdurulduğu, ancak çeşitli önlemler alınarak geminin 12 dereceye kadar düzeltilmesinin ardından dalışın tekrar yapıldığı ve bu sırada römorkörün devrildiği tespit edildi. İddianamede, geminin sorunsuz bir şekilde havuzlandığı, havuzda bulunduğu süre içinde, simetrik olmayan yerleşime sahip 4 alternatörün gemiden çıkarılması ve 41 tonluk tatlı su tankının boşaltılması, geminin devrilmesinin sebebi olarak kaydedilirken, söz konusu ağırlık değişikliklerinin gerçekleştirilmemesi durumunda geminin sorunsuz bir şekilde havuzdan çıkartılabileceği, geminin iskeleye meyil yapmasının ardından sancak tarafına düzelmesi ve sonrasında aynı yöne yatmasında sabitlenmemiş ağırlıklar, kayarak hareket edip geminin yatma hızını artırarak devrilmesinde etkili olduğu görüşüne yer verildi.

SABİTLENMEYEN MALZEMELER ÖLÜME YOL AÇMIŞ

Geminin onarımda olan aşçıhanesindeki buzdolabının parmak kalınlığındaki iple bağlı olması, revirindeki yatak gibi malzemelerin sabitlenmemesinin devrilme sırasında hareket ederek yer değiştirmelerine yol açtığı ve içerde bulunan personelin kaçışını engellediğinin aktarıldığı iddianamede; işçiler Ercan Biçer ile Cafer Kırbaş, askerler Fehmi Kocaman, Alican Bülbül, Serdar Baloğlu, Veysel Gündoğdu, Yavuz Arslan, Süleyman Mert Paşalı, Semih Sözen ve Rıdvan Çöpçü'nün suda boğulma sonucu can verdiklerinin, gemide karbonmonoksit veya bir başka gazın yayılmasına sebebiyet verecek patlama ya da sızıntının olmadığı belirtildi.

HAZİNE ZARARI SANIKLARDAN TAHSİL EDİLECEK

Ayrıca, geminin kaza nedeniyle çok büyük hasara uğradığı, hizmet dışına ayrılma ihtimalinin de kuvvetli olduğu, hazine zararı meblağının büyüklüğü nedeniyle zarar tespitinin uzunca zaman alacağı belirtilen iddianamede, şüpheli asker şahıslar hakkında kovuşturma/yargılama aşamasında gecikmeye mahal verilmeksizin başlatılmasının zaruretinin hasıl olduğu vurgulandı. Tazminat davasına esas olacak hazine zararı meğlağının belirlenmemiş olmasına karşılık, ceza davasının açılmasını daha fazla geciktirmenin kabul edilemez olacağı ve kamu vicdanını ciddi şekilde rahatsızlık vereceği belirtilerek, “Hazine zararı meblağının tespit ve mesnedi teşkil eden bilgi ve belgelerle askeri savcılığa bildirilmesini takiben, hazine zararının şüpheli asker şahıslardan kamu davasıyla görülecek tazminat davası dahilinde tahsil edilmesi talebiyle ek iddianame tanzim edilecektir.” denildi.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.