Artık kalpler buruklaştı

Ramazan ayının son cuma namazında da camiler doldu taştı. Cuma namazında günü okunan hutbelerde, Ramazan ayı boyunca İslam coğrafyalarında Müslümanlar'ın zulüm gördüğü bu nedenle de Ramazan ayının buruk geçtiği anlatılarak, dua yapılması istenildi

11 ayın sultanı Ramazan ayının son cuma namazı da kılındı. Ramazan ayı boyunca helal kazanç ile ilgili hutbelerin okunduğu cuma hutbelerinin son cumasında ise, Ramazan ayına veda ve Kadir Gecesi'nin önemi üzerine hutbeler okundu. Ramazan ayının bitmesinden dolayı, Müslümanlar'ın yüreklerinin buruk olduğunu söyleyen İmam Hatipler, “O geliyor diye kapılara koştuk. Onu heyecanla karşıladık. Rahmet ayı Ramazan misafir oldu bizlere. Nadide hediyeleri oan, sabır, takva, kanaat, iftar, sahur, mukabele, teravih, Kadir Gecesi ve bağışlanma ile. Bugünlerde bereketli misafirin ayrılık haberi ile gönüllerimiz mahzun. On bir ay onun hasretiyle yanan yüreklerimize ayrılık acısı düştü. Firkatin acısını Kadir Gecesi ile dindirmek istiyoruz. Rabbimizin izni ile yarın akşam vasıl olacağız o Kadri yüksek geceye” dedi.

RAMAZAN SABRI ÖĞRETTİ

Ramazan ayının Müslümanlar'a sabrı öğrettiğini söyleyen İmam Hatipler, “Ramazanla yüreğimiz yumuşamış, bedenimiz sıhhat bulmuştu. Açken ağzımızın misk gibi koktuğunu Ramazan vesilesiyle öğrenmiştik Rahmet Elçisinden. Sabrı öğretmişti. Aç insanların halinden haberdar etmişti hepimizi. Nefsimizi yenmenin, bitmek tükenmek bilmeyen arzularımıza dur demenin gayretine düşmüştük bu ayda. Bir sonraki Ramazan'a kadar minarelerde yanan kandillere, mahyalara, birlik ve bereket vesilesi iftar sofralarına, teravihlere, salât-ı ümmiyelere hasret kalacağız. On bir ayın sultanı mübarek Ramazan. Sana bir daha kavuşur muyuz bilemiyoruz. Ancak yine hasret ve özlemle bekleyeceğiz bu ayı. İncittiysek, kadrini bilemediysek bizden Rabbimize şikâyetçi olma! Hesapların verileceği mahşer günü lehimizde şahit ol” denildi. Zekatların ihmal edilmemesinin seylendiği hutbelerde, Kadir Gecesi'ne kavuşmanın da mutluluğu anlatıldı.

KUR'AN'I ANLAYARAK, KADİR GECESİ'Nİ ANLARIZ

Camilerde hutbe veren İmam Hatipler şunları söyledi: “Bu kutlu gece, feyiz ve bereketin, rahmet ve mağfiretin nihayetsiz bahşedildiği Kadir Gecesidir. Kadir Gecesi, doğru yolu gösteren, aydınlığa çıkaran, dünya ve ahiret saadetine erdiren Yüce Kitabımızın indirilmeye başladığı gecedir. Bu gece, insanlığın hasretle beklediği, Hira ufuklarında beliren İslam güneşinin yeryüzünü aydınlatmaya başladığı gecedir. Bir düşünelim, Kur’an’ın indiği geceye bin ay değeri veren yüce Rabbimiz, Kur’an’ın indiği kalbe, hayat olup yaşandığı bir bedene acaba nasıl bir şeref bahşeder? Peygamber efendimiz de 'İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya edenin geçmiş günahları affolunur' diye buyuruyor. Kadir gecesini, ancak Kur’an’ın kadrini, kıymetini bildiğimiz müddetçe ihyâ etmiş oluruz. Kur’an’ın hak, hakikat, ahlâk ve adalet ilkelerine sarıldığımız ölçüde bu gecede bir ömre bedel manevî gelişmeler yaşayabiliriz. Kur’an’ın barış ve esenlik mesajlarına değer verdiğimiz nispette Allah’ın meleklerinin, yeryüzüne esenlik getirmek üzere indiklerinin idrakine varabiliriz.”

'ZULÜM ALTINDAKİ MÜSLÜMANLAR İÇİN DUA EDELİM'

Ramazan ayında Müslümanlar'ın yaşadığı coğrafyalarda zulümlerin olduğunu söyleyen İmam Hatipler, Kadir Gecesi'nde zulüm altındaki Müslümanlar için dua edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Ramazan ayı boyunca İslâm coğrafyasında kadın, çocuk, yaşlı demeden kardeşlerimize reva görülen zulüm, şiddet ve cinayetlerin üzüntüsü yüreğimizi dağlıyor. Bu hüzünle Ramazanımız buruk geçti. Kadir gecesini idrâk ederken, dünyanın neresinde olursa olsun açların, yoksulların, mahrumların, mağdurların, zayıf bırakılmışların, zulme uğramışların haklarına dikkat kesilmek, onların dertleriyle dertlenmek, acılarına ortak olmak, yaralarını sarmak hepimizin vazifesidir. Zalimlerin hak ve hukuk tanımayan, azgınlaşan ve şımaran iradelerine karşı tavır almak, kısacası insanlığın barış ve huzuru için hayrın anahtarı şerrin kilidi olmak, yeryüzündeki bütün Müslümanların sorumluluğudur. Bu vazife ve sorumluluk, bu gece yeryüzüne inen meleklere ve Cebrail aleyhisselâma eşlik edecek maneviyata uygun bir kulluğa sahip olmak için de yerine getirilmesi gereken bir ödevdir” diyerek öğütte bulundu.

MUSTAFA ÖZÇELİK