Anayasa model oluşturacak

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)’de 2,5 yıl Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ve toplamda 8,5 yıl Konya milletvekilliği görevi yapan Prof. Dr. Sami Güçlü, gazetemize gerçekleştirdiği ziyarette, 8,5 yıllık çalışmalarını ve seçim sürecini değerlendirdi.

MUHAFAZAKAR KESİM ZİRVEYİ YAŞIYOR

Siyasetin önemli olduğunu fakat herkesin siyaset yapmaması gerektiğini söyleyen AK Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Sami Güçlü, 28 Şubat sürecine kadar siyasete girmeyi hiç düşünmediğini fakat bu süreçten sonra kendisinin de yapabileceği bir şeyler olduğu düşüncesiyle siyasete girdiğini bildirdi. Siyasete AK Parti’nin kurucular kurulu üyeliğine çağırılması ile başladığını anlatan Sami Güçlü, “Benim hayatımda siyasi bir tecrübe olarak yer etti. 2,5 yıl bakanlık yaptım, toplam 8,5 yıl TBMM’de görev yaptım. Ben siyaset alanının özellikle sağ kesim, yani milliyetçi muhafazakar büyük kitlenin 1946’dan başlayan zirve hamlesinin sonuçlarının dönemimizde alındığını düşünüyorum. Geçmişte de bu destek alınmıştı, halk desteklemiş, iktidar olunmuştu ama sürekli olarak askeri iradeyle karşı karşıya kalınmış, millet iradesi boşa çıkarılmıştı. Bizim dönemimizde de ihtilal hazırlıkları yapılmış, biz bunları sonradan öğrendik. Daha sonra kapatma davası açıldı. Ama bütün bunların içinde Türkiye’de demokrasinin ilerlemesi ve normalleşmesi açısından Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi için anayasa değişikliği ile büyük bir hamle yaptık. Daha sonra askeri vesayeti ortadan kaldıracak ikinci anayasa değişikliğini 2010 yılında yaptık. Dolayısı ile Türkiye’de sağ kesimin iktidarının önündeki en büyük engeller bir bakıma ortadan kalkmış oldu. AK Parti hareketinin bu yaptığı Türk siyasi tarihinde önemli bir yer alacaktır” diye konuştu.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ DESTEKLEYECEĞİM

Yapılan anayasa değişiklikleri ile millete karşı olan sorumluluklarını yerine getirmiş olmanın huzuru içerisinde olduğunu belirten Prof. Dr. Sami Güçlü, “2012 yılında bir anayasa değişikliği daha yapılacak. Onu önemsiyorum. Milletin bu fırsatı AK Parti’ye vereceğini düşünüyorum. Bu nedenle AK Parti’ye desteklerin kuvvetli bir şekilde sürmesini, rehavete kapılmamak gerektiğini düşünüyorum. Katılımcı bir demokrasi olacaksa da muhalefet desteğini çekebilir. Bu nedenle ben AK Parti’nin desteklenmesi taraftarıyım. Bunun önemli olduğunu düşündüğüm için de arkadaşlarımın siyasi faaliyetlerine elimden geldiğince destek olmaya çalışacağım. Listede bulunma veya bulunmama durumunu çok önemsemiyorum. Biz 2012 yılında anayasa değişikliğini gerçekleştirebilirsek, bu değişikliği yapan listenin içinde Sami Güçlü’nün isminin yokluğunun bir önemi yoktur. Önemli olan bu sonucu almaktır. Anayasa değişikliğini gerçekleştirmektir. Türkiye’de ferde önem veren, temel hak ve hukuku kalıcı hale getiren, özgürlükleri pekiştiren, toplumu bir milletin mensupları olarak birlikte yaşamaya sevk eden bir anayasaya ihtiyacı var. Hatta sadece bu toplumun değil tüm İslam dünyasının model oluşturacak bir anayasaya ihtiyacı var. Türkiye bu noktada model olabilmek için önemli gelişmeler ortaya koydu” ifadelerini kullandı.

KONYA’DAN YÜZDE 67, TÜRKİYE’DEN YÜZDE 50 BEKLENTİSİ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu öncülüğünde oluşturulan listenin Konyalılar tarafından desteklenmesinin Konya açısından da büyük önemi olduğuna vurgu yapan Sami Güçlü, “Dolayısı ile ben de fiilen ve dualarımla bu hareketin başarısı için cephe hattında yer alıyorum. Ben Konya’dan yüzde 67, Türkiye’de de yüzde 50 civarında oy alabileceğimizi sanıyorum. Milletimizin bu desteği bize vereceğine inanıyorum. Elbette sağ kesimde farklı partilere gönül vermiş insanlarımız vardır. Ama meclise girerek bu değişikliği yapma iradesini gösterecek olan parti AK Parti’dir. Bu nedenle AK Parti’nin desteklenmesi gerekir. AK Parti, bu değişikliği yaptıktan sonra büyük ölçüde misyonunu tamamlayacaktır. Bundan sonra Türkiye’nin kimi yöneteceği daha az öneme sahip olacaktır. Çünkü artık karar milletindir, kimi isterse iktidara getirir. Bunda hiçbir tereddüt yoktur. Türkiye zaten kendi değerlerine çok sahip çıkan bir halka sahiptir. Bu açıdan bakınca, sol kesim ne zaman toplumun değerlerine sahip çıkmaya başlarsa, o da kabul sınırları içerisine girecektir” dedi.

BİRLİKTE YAŞAMA ORTAMI CANLANACAK

Güneydoğu’da yaşanan gelişmelere ilişkin de değerlendirmeler yapan Güçlü, “Bu hadiseler milletimizde de bir tedirginlik yaratıyor. Ancak ben demokratik açılımla ilgili konular ilk gündeme geldiğinde çok uğraşmış birisiyim. Bütün kamuoyu çalışmalarını anketleri değerlendiriyorum. Güneydoğu’daki toplumumuzun çok önemli bir kısmı birlikte yaşama yönünde bir iradeye sahip. Ancak orada örgütlü, ayrılıkçı bir kesim var ve etkili. Eğer seçimi normal şartlarda yapabilirsek, seçim sonuçlarının birlikte yaşama ortamını canlandıracak bir sonuç bekliyorum. Ama Anayasa değişikliği ile bu tansiyonun da düşeceğini umut ediyorum. Orada eli silahlı bir grubun varlığı hayatı olumsuz etkiliyor. Türkiye bu sorunu çözmeli. Ben bu sorunun çözümüyle ilgili konuyu, Türkiye güçlenerek, kendi vizyonunu genişleterek bölgesindeki ülkelerde etkili olduğu sürece bu sorunun hafifleyeceğini sanıyorum. Türkiye Irak, İran ve Ermenistan gibi komşu ülkeleriyle olan ilişkilerinde seviyeyi daha ileri götürdüğü zaman bu sorunların daha azalacağını önemini kaybedeceğini umut ediyorum. Zaten Kuzey Irak yönetimi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok geçmeden bu bölgedeki olaylara yansıyacağını düşünüyorum. Varlığını buraya bağlayan örgütlü, silahlı bir kesim var. Dolayısı ile çok yönlü bir çalışma yapılmalıdır. İnşallah başarılı olacağız” diye konuştu.

SAMİ GÜÇLÜ BUNDAN SONRA NE YAPACAK?

AK Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Sami Güçlü, yeni dönemde milletvekili adayı olarak gösterilmemişti. Kendisine bundan sonra ne yapacağını sorduğumuzda ise, “12 Haziran seçimlerinden sonraya kadar ben bu soruyu kendime sormuyorum. Seçimden sonra

ne yapacağımı düşüneceğim. Üniversiteye geri döner miyim, ona bir cevap arayacağım. Bu cevaptan sonra nerede çalışacağım, nereye yerleşeceğim konusu peş peşe gelecek. Şu an meşguliyetim zaten farklı bir alanda. 12 Haziran’dan sonra gelecek olan tekliflere açığım” ifadelerini kullandı.