Almanya Ab’li İşsiz Göçmenlere Sosyal Yardım Yapmak Zorunda Değil

Avrupa Adalet Divanı (AAD), Almanya’nın sosyal yardım almaya gelenlere taleplerini reddedebileceğini hükmetti. Sosyal güvenlik yasalarının milli yetki alanının kapsamında olduğuna dikkat çeken mahkeme, ancak işsizlik parası için yapılan her bir başvurunun bireysel değerlendirmeye alınmasını talep etti. Böylece AAD, genelleyici tavır belirlenmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Avrupa Adalet Divanı’nın (AAD) kararına göre Almanya, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden gelip çalışmadan sosyal yardım almak isteyenlerin taleplerini reddetme hakkına sahip. Sosyal güvenlik yasalarının milli yetki alanının içinde olduğunun altını çizen AAD, Almanya’ya sadece sosyal güvenlik sistemi iyi olduğu için gelip iş aramayan Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarına Hartz IV işsizlik parası verilmeyebileceğine hükmetti.

AAD böylece, 2010 yılından beri Almanya’da yaşayan bir Rumen vatandaşının davası ile ilgili nihai kararı da vermiş oldu. Leipzig’de ablasının yanında oğluyla yaşayan 25 yaşındaki Rumen vatandaşı işsiz olduğu için sosyal yardım için başvurmuş, iş ve işçi bulma merkezi (Jobcenter) ise bu talebi geri çevirmişti. Bunun üzerine açılan davayı gören Sosyal İşler Mahkemesi ise kararı AAD’ye bırakmıştı.

Bu yılın başında Federal Hükümet ortaklarından Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU), ‘sosyal sisteme fakir göçü’ tartışmasını başlatmıştı. Tüm bu tartışmaların sonucunda da yasa tasarısı hazırlanmıştı. Yasaya göre Almanya’ya iş aramaya gelen AB’lilere sadece 6 aylık bir istihdam süresi verilecek. Bu süre zarfında iş bulamayanların ülkeyi terk etmesi gerekecek, oturum izinleri olmadığı için sosyal haklardan yararlanmaları da mümkün olmayacak. Bunun yanı sıra ‘Çocuk Parası’nın suistimal edilmemesi için vergi numarası olan ebeveynlere çocuk parası verilecek.

Şimdi ise AAD kararının genelleyici tavra yol açıp açmayacağı merak ediliyor. Federal Hükümet’e göre her bir başvurunun bireysel değerlendirilmesi mümkün değil. AB Komisyonu ise bunu ısrarla talep ediyor. AAD de kararında her bir başvurunun bireysel değerlendirmesini istedi. Nitekim mevcut AB yasalarına göre de Almanya’da hiç çalışmamış olup kendi geçimini sağlayamayanların sosyal yardımdan yararlanması mümkün değil.

Federal Meclis’teki CSU Eyalet Grubu Başkanı GerdaHasselfeldt, AAD kararını ‘iyi bir sinyal’ olarak değerlendirdi. Kararın yasal güvenliği kuvvetlendirdiğini savunan Hasselfeldt, sonucun sosyal sistem ve mahkemelere iyi bir sinyal niteliğini taşıdığını ifade etti. Avrupa içindeki serbest dolaşımın kabul görmesine daha da katkı sağlayacağına inanan Hasselfeldt, “Bizim haklı olduğumuz ortaya çıktı.” diyerek, CSU’nun ‘sosyal devleti dolandıran kapı dışarı edilir’ sloganını taşıyan inisiyatifine atıfta bulunmuş oldu.

KALİFİYE MÜLTECİLER ATIL KALMAMALI

Diğer taraftan iş dünyasından kalifiye mültecilerin atıl kalmasının ekonomi için kayıp olduğu uyarısı geldi. Özellikle küçük işletmeler, mültecilerin bekleme süresinde atıl bırakılmadan uygun düzenlemeler yapılarak iş dünyasına kazandırılması gerektiği çağrısında bulunuyor. Bağlı bulundukları odalar ve yerel medya aracılığı ile siyasilere çağrıda bulunan bazı işletme sahipleri, gerekli yasal düzenlemeler yapıldığı takdirde yetişmiş olan mültecileri istihdama hazır olduklarını ve meslek eğitimi yapmak isteyenlere de imkan verebileceklerini duyurdu.

İşletmeciler meslek sahibi ya da meslek öğrenmek isteyen birçok mültecinin bekleme süresinde bile değerlendirilebileceğini vurgularken, bunun hem mülteciler için hem de ekonomi için faydalı olacağına işaret etti. CİHAN