Afrika’nın Giriş Kapısı Sudan’dan Kısa Kısa Notlar

Afrika’nın Giriş Kapısı Sudan’dan  Kısa Kısa Notlar
Afrika’nın esin kaynağı Sudan; kuzeyinde Mısır, kuzeydoğusunda Kızıldeniz, doğusunda Etiyopya ve Eritre, güneyinde Güney Sudan, batısında Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad, kuzeybatısında ise Libya'yla çevrili 1886 milyon km2 lik alana 17 eyalete sahip bir

Afropessimism’i Yenmek

Afrika kıtası dediğimizde veya Afrika ülkeleriyle ilgili bir araştırma yapmaya başladığımızda ilk karşımıza çıkan açlık, fakirlik, kabile savaşları gibi olumsuzluklara odaklanmış tablolardır.

Son yıllarda Çin ve Amerika arasında sıkı bir rekabete sahne olan Afrika kıtası ilerleyen yıllarda dünyanın başını döndüreceğe benziyor. Çin ekonomik ABD hem siyasi hem ekonomik damardan girmek istemesine rağmen Sudan’da Çin,  Batı’ya göre daha masum karşılanırken Sudanlılara göre Çin’in de bölgedeki yükselişinin belli bir noktada tamamladıktan sonra antipatik karşılanacağı ifade ediliyor.

Türkiye, Afrika ile tarihi, dini ve jeopolitik bağlarımızın farkında olup afro karamsarlığa (afro-pessimism) kapılmıyor. Afrika’ya batı gözlüğü ile bakmak pek çok ortak noktalarımızı ve organik avantajlarımızı hiçe saymak anlamına geliyor.

 

Ekim ayı boyu süren Sudan ziyaretim tüm gözlemlerimin ötesinde Afrika hakkındaki karamsarlığımı yenmeme yardımcı oldu. Ritmin kıtası Afrika’nın giriş kapısı olarak görülen Sudan kendine has dinamiklere ve özel bir ruha sahip.

Türkiye’nin Sudan’la eğitim, sağlık, tarım, ticaret gibi alanlarda paylaştığı tecrübelerin bir kısmını ilerleyen günlerde 2. bölümde okuyabilirsiniz.

 

İlk izlenim: Sıcak

Sudan’a giderseniz başkent Hartum’a ilk inişinizde tüm bedeninizle bir fırının içine girdiğinizi veya ülkenin açık hava saunası olduğunu düşünürsünüz. Dokuz ay yaz, üç ay cehennem sıcağı dedikleri bir ülke. Bizim ‘yazdan kalma’ dediğimiz günler Sudanlılar için yorgan örtme, çizme ve kaban giyme günleridir.  Ama adaptasyonunuz güçlüyse sıcak hiç sorun yaratmıyor.

 

Mavi Nil ile Beyaz Nil’in Kavuştuğu Şehir Hartum

 Başkent Hartum’un anlamı Arapça Al-Kartoum yani hortum, Nil nehrinin fil hortumu andırmasından geliyor. Dört milyona yakın nüfusu olan Hartum eyaleti; Bahri, Omdurman ve Hartum şehirlerini kapsıyor. Şehirler birbirine köprülerle bağlanıyor. Bu köprülerin bazılarını Türk firmaları inşa etmiş.

 

Hartum

Masal gibi sessiz, ülkeler boyu geçip Akdeniz’e dökülen eski yürek Nil nehrinin iki kolu Hartum’da birleşiyor. Beyaz Nil daha yavaş aktığı için toz tutuyor bu nedenle rengi beyaz, hızlı akan Mavi Nil’de ise timsah görmek mümkün. Sonbahar ayları Nil’in çekilme zamanı olduğu için sular yarı yarıya çekilebiliyor.

 

Nil kıyısında Kaddafi’nin kızının yaptırdığı Corintia Otel

 

Yaşam

Yollar genelde toz, çukur ve sorunlu. Altyapı sorunları var. Fakat şikâyetçi olunduğu söylenemez. Zor yollara rağmen korna sesi hiç duyulmuyor. Bu durum Sudanlıların mistik telaşsızlığının trafiğe yansımasıdır. En sık görülen ulaşım araçları üç tekerlekli etrafı açık ve oyuncaklarla süslü rakşalar. Tüptüp de deniliyor. Hindistan’dan gelmiş. Rakşaya pazarlık yaparak biniliyor ve sallanmayı seviyorsanız eğlenceli bir yolculuk başlıyor. Küçük otobüslere ise emcet deniliyor. Trafikte her yer park yeri ve yayalara her zaman öncelik var. Kırsal alanlarda aracınızla develerin geçiş törenine katılabilirsiniz. Bayramlarda kazaları önlemek için şehirlerarası yolcu otobüsleri 80 km hızla giden polis otosunun peşi sıra gitmek zorundalar.

 

Hartum’da her sokak başında ve çarşılarda çaycı kadınlara rastlayabilirsiniz. Sudanlılar çaya en az 7 kaşık şeker atıyorlar. Aklınızda olsun çay kelimesi orada da çay diye telaffuz ediliyor. Yüzde kırka yakın ortak kelimelerimiz var.

 

Hartum 60. Cadde Türk dükkânların sık bulunduğu bir cadde. Hartum’un Riyad semtinde genellikle elçilik binaları UN temsilcileri ve zengin Sudanlılar yaşıyor. El Amarat ve Abdullah Tayyip caddelerinde çok uluslu şirketler yer alıyor. Cumhurriya Caddesi’nde ise hediyelik eşya dükkânları bulabilirsiniz.

 Sudan’da sabah mesai başladıktan sonra 11’de kahvaltı molası veriliyor. Saat 3’te ise mesai bitiyor. Fakat bazı bakanlıkların daha geç saatlere kadar çalıştıklarına şahit oluyoruz. Cuma ve cumartesi günleri tatil olduğundan bizim pazartesi sendromunun adı Pazar sendromu oluyor. Fakat yine de ‘sendrom’ kelimesi Sudanlıların ruhuna uygun değil. Rahatlık ve telaşsızlık en belirgin özellikleri olarak ön plana çıkıyor. Bunlara ek olarak yardımsever ve sıcak insanlar.

 Kadınlar trafikte, medyada, siyasette aktifler. Toob denilen kıyafetlerden giyiyorlar. Genelde başı açık olanlar Ermeniler. Örtünme şekli konusunda bir baskı yok. Farklı dinlerden insanlar arasında merkezlerde hiç  sorun yok.

 

Kadınların ellerinin ve ayaklarının hennah adındaki kınalarla süslenmesi evli oldukları anlamına geliyor. Bazı gelenekler kabilelere göre değişkenlik gösterebiliyor.

 

Maddi durumu iyi olmayan evlerde bile Etiyopya’dan gelen hizmetliler bulunuyor. Kadınlar mıstıka denilen tütsü veya Türkiye’de üzerlik dediğimiz kokuları yakıyorlar. Kokunun yanında çok şekerli bir çeşit acı kahve yapıyorlar.

 

Sudan’da sosyal kanuna bağlı olarak ülkede alkol kesinlikle bulunmuyor. Kırbaç gibi cezalar çok sık verilmiyor. İslami kuralların esnediğinden şikâyet eden Turabi’nin tabanı çok geniş gözükmüyor. Not: Turabi’nin Güney Sudanla savaşanlar şehit olur dedikten sonra ben öyle demedim türündeki açıklamaları hayal kırıklığı yaşatmış.

 

Gençler yurtdışına gitmek istiyor. Orta sınıf yok. Maaşlar çok düşük. Fakat ülkesine hizmet için kalmak isteyen gençler de yok değil. Türkçe kurslarına gitmiş Sudanlı tıp öğrencisi bir arkadaşım da ülkesinde doktorluk yapmak isteyenlerden.

 

Eğer Sudan’a yolunuz düşerse beğendiğiniz şeylere ‘miye miye’ diyebilirsiniz. Yüzde yüz güzel anlamına geliyor ve çok sık kullanılıyor.

Ezanlar biraz melodik okunuyor. Namazlarda genelde sadece farzları kılınıyor.

Yaşlılar, gençlere göre daha iyi İngilizce biliyor. Sömürge döneminden kalma sütlü çayda sorun yok ama 3 delikli prizlere alışmak zor oluyor. Halk dili Arapça.

 

Nüfus cüzdanlarında tam isim şöyle ‘isim, baba adı, dede adı ve soyisim’ yazıyor. 

Türkiye’yi çok seviyorlar. Türkçe konuşan Sudanlılarla tanışabilirsiniz. Türkiye merkezli 13 cemaat, vakıf, dernek ülkede çok etkin ve ülkede sevilen güvenilen, çok sık ziyaret edilen yerler.

Yemek

Hartum’un apolitik liberal yüzü Makkah caddesinde istediğiniz her yemeği bulabilirsiniz. Sudan’da Suriyeliler ve Lübnanlılar yemek işinde çok başarılılar. Ayrıca Türklerin açtığı Topkapı Restaurant da başkentte popüler mekânlar arasında geliyor. Luxury isimli Suriyeli dondurmacıya uğramadan dönmeyin.

Sudanlılar ‘full’ adını verdikleri barbunya ezmesini yiyorlar. Hemen her köşe başında bizdeki kokoreç gibi yapılan full, hem ucuz hem de yaygın bir besin. Etli ve mısır püsküllerinden yapılan şebitlerle ikram edilen gurasso gerçekten lezzetli geleneksel bir yemekleri. Beyaz taneli bir meyveden elde edilen tebeldi ve nar suyundan yapılan kerkedi ise en lezzetli içeceklerini oluşturuyor. Kerkedi çay olarak da soğuk meşrubat olarak da tüketiliyor. Bol unlu mayalı küçük somon ekmeklerinden de yemenizi tavsiye ederim. Kahvaltılarda murabba denilen lezzetli bir reçel ikram ediliyor. Cavafa ve çiğ de yenilebilen tatlı patates Patata güzel meyveleri arasında geliyor. Sudan’da yaşayan Türklerin en çok özledikleri kiraz, çilek ve kuruyemişmiş.

 

El Cezire Eyaleti

TİKA’nın önemli projelerinden biri için 17 eyaletten biri olan El-Cezire Eyaleti’nin başkenti Vad Medeni’ye geçiyoruz. Eyalet arasındaki yolda bize eşlik eden Sudanlı arkadaşımız Türkçe ve İngilizceyi ana dili Arapça kadar iyi konuşuyor. Ondan öğrendiğimize göre geçtiğimiz yoldaki köylerde yaşayanlar ramazan ayında her gün iftar saati yoldan geçen arabaların önüne çıkıyor ve yolcuları bahçelerine iftara davet ediyorlarmış.  Yardımsever ve gözlerinin içi gülen Sudanlılar için şaşırtıcı bir gelenek değil.

 

Medeni, Hartum eyaletinin başkenti Hartum şehrine göre daha serin ve yeşil bir şehir. Medeni’de bahçede kahvaltı ederken maymunları akşam yemeğinde ise porsukları görmek mümkündür.

 El Cezire Eyaleti’ne bağlı şehirlerden biri de Managil. Tarımın ve ziraatın en yaygın olarak yapıldığı çok sayıda ve çok büyük sulama kanallarının olduğu bir şehir. Devlet yatırımcılara destek veriyor ve iş gücü ucuz.

 

Bir tutam politika

Kaldığımız vali misafirhanesinde her hata önemli bir toplantı yapılıyor. Vali, halkla buluşup sıkıntılarını dinliyor.

Orada tanıştığımız ve bilimsel araştırmalar için ülkede bulunan Batılılar tedirgin geldiğini söylüyor. Özellikle Fransız ve Almanlar zor geldiklerini anlatıyor. Oysa Sudan güvenli bir yer.

 

Sudan’da politikleşme oranı görünür değil veya derinden gitmek zorundalar. Üniversitelerde muhalif gruplar olsa da sokakta yürüyüş, gösteri ve hatta fakir bölgelerde yaşayan insanlarda bezginlik yok.

 

Ömer El Beşir veya Sudanlılar gibi mutlaka tam adını söylemek gerekirse Ömer Hasan Ahmet El Beşir’e sempati duyuluyor. Bu duyguda samimi olanlar çoğunlukta gözüküyor. Fakat iktidarın doğası gereği ‘o iyi ama kadrosu kötü’ anlayışı da hâkim. Bakanlıkları kabileler arası bir dengeyi gözeterek yapılandırıyor.

 

Uluslararası Ceza Mahkemesinin meşhur kararı siyasi görülüyor ve pek de umursanmıyor. Mahkemeye taraf bile olmayan ABD’nin kararı desteklemesi komik bulunuyor. Olur ya bazen kapitalizm ve hümanizm çıkarları kesişir. Fakat verilen ABD karşıtı resme rağmen yine de ABD ile Ömer El Beşir arasında korkunç bir gerilim olmadığını düşünüyorum.

Geçtiğimiz temmuzda Hristiyanların yoğun olduğu Güney Sudan’ın bölünmesi ülke içinde ekonomik sorunlara yol açtı. Fakat toplumsal anlamda siyasi tepkiler güçlü değil. Çünkü şu an bölünmenin siyasi sorunları diyalog yoluyla çözülüyor. Bugünlerde Ömer El Beşir’in Güney Sudan’ı ziyaret etmesi bekleniyor. Petrol ihracatı ve sınır konuları görüşülecek.

 

Ömer El Beşir 3. Evliliğini yaptı ve çocuğu yok. Ülkede 4 eş yasal Darfur’da ise erkek sayısının azalmasından dolayı yasal sayı 8’e ulaşıyor.

Tamamen kişisel ve doğal olarak subjektif notlarımın bir kısmı böyleydi. Tüm acılara rağmen Sudan, güçlü ve zengin potansiyeliyle Afrika’ya esin kaynağı olacak atılımlara gebe güzel bir ülke.

 Hazırlayan : Didem Tomaslıer

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.