Adaletsizliğe karşıyız
RÖPORTAJ: EMRE ÖZGÜL
Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut, “Kişisel tahakkümlerin önüne geçmek adına mutlak not sisteminden bağıl sisteme geçme kararı aldık. Öğrencilerin notunun yükselmesine katkı sağlanacak” diyerek, üniversite öğrencilerine müjde verdi
GEREKSİZ YERE DERSLER ZORLAŞTIRILMAMALI
“Herhangi bir sınıfta eğer yüzde 60'ın üzerinde bir başarısızlık varsa bu sadece öğrencinin başarısızlığı değildir” diyen Karabulut, şunları söyledi: “Bir eğitimci olarak şunu iyi biliyoruz ki; sınıfın genelinde bir başarısızlık varsa bu sadece öğrencinin başarısızlığı değildir. Hoca ya verdiğinden fazla istiyordur ya vermediğini istiyordur ya da gereksiz yere dersi zorlaştırıyordur.”
**Yeni açılan üniversite sayısı her geçen yıl artıyor. Bu durum olumlu ve olumsuz nasıl değerlendirilebilir?
Hiçbir karar mutlak olumlu veya mutlak olumsuz diye değerlendirilmemelidir. Gerek istihdam nedeniyle gerekse üniversite okumak için bekleyen milyonlarca genci üniversite mezunu etmek ile ilgili politikalar var. Eğitim, anayasal bir hak olduğu için yüksek öğrenime ulaşabilme ve fırsat eşitliği sağlama noktasında yeni üniversitelerin açılmasını doğru buluyorum. Bundan 15-20 yıl önce İstanbul, Ankara ve İzmir gibi belli başlı illere üniversite okumak için gidilirdi. Şimdi artık bütün illerde üniversite var. Bu, önemli bir gelişme. Yeni üniversite; açıldığı bölgenin entelektüel düzeyine, üniversite sanayi işbirliğinin gelişip artmasına ciddi anlamda katkı sağlıyor. Okumak için yeni açılan üniversitelere giden öğrenciler, o şehrin ekonomisine ve kültürel hayatına canlılık veriyor. Yeni kurulan iletişimler, kültürler arası kaynaşmaya zemin hazırlıyor. Kurulan üniversitelerin fiziki ve akademisyen alt yapısına önem vermesi gerekiyor. Birtakım şikayetler alıyoruz. Açılan yeni bir üniversiteye başka üniversitelerden hocalar gidip, 3 aylık dersi 3 hafta da anlatıp dönüyorlarmış. Sıkıştırılmış bu yoğun eğitim, öğrencilere kardan çok zarar verir. Bunlar arzu edilen durumlar değil. Bir üniversite akademisyen kadrosundan diğer tüm alanlarına, kadar donanımlı olmalıdır.
**Bu kadar üniversite arasından Selçuk Üniversitesi öğrenciler tarafından neden tercih edilsin?
Öğrenciler, üniversite tercihinde bulunurken ilgili olduğu ve sevdiği alana yönlenmeli. SÜ İletişim Fakültesi her yıl birçok yarışma ve etkinlikte ödül alıyor. Tıp fakültemiz, bugün mezun verdiği öğrencilerin TUS'ta göstermiş olduğu başarı ile adından söz ettiriyor. Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Tıp Fakültesi'nden daha sonra kurulan SÜ Tıp Fakültesi, daha genç olmasına rağmen daha yüksek puanla öğrenci almaktadır. Öğrenciler tercih yaparken tüm bu pozitif olguları göz önünde bulunduruyorlar. Kampüs imkanları, şehirlerdeki barınma imkanları, yeterli yurt kapasitesi hepsi yine öğrencilerin Konya'yı tercih ederken dikkat ettiği önemli unsurlar arasında yer alıyor. Türkiye'de yaşanılabilir en güvenilir 2. şehir Konya. İnsanlar, çocuklarını il dışından Konya'ya gönderirken güvende olacağını düşündüğü için rahat bir şekilde gönderebiliyorlar. Üniversitemizde yaklaşık 95 bin öğrencimiz var. Adli vaka sayımız birçok üniversiteden daha düşük. Kampüs alanı içerisinde sıkı bir denetim oluyor. Konya Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü ile olayların yaşanmaması için çaba gösteriyoruz. Radikal akımların, terör faaliyetlerinin olmaması ve kendisine zemin bulmaması için var gücümüzle çalışıyoruz. Gelen öğrenci de zaten huzuru tercih ederek geliyor. Biz de bu konuya çok itina gösteriyoruz. İnsanlar, üniversite yönetiminin şahsiyetlerini ve şehrin genel huzurunu da göz önüne alıyorlar. İstanbul'daki gasp veya taciz oranları ile Konya'nınki bir mi? Konya büyükşehir olmanın avantajlarını olumlu yönde kullanırken, bunun getireceği zararı en alt seviyede tutmayı başarıyor. Kampüs alanımız belli. Üniversitemiz sosyal, sportif birçok faaliyetin yapılmasına imkan tanıyor. Yeterli kavramı görecelidir. Birine göre bu imkanlar yeterli olabilirken kimisini tatmin etmiyor. Tıp Fakültesi'ndeki öğrencilere göre kampüs alanı içerisindeki sosyal hayat, fazla iken dersleri daha hafif olan bir okulun öğrencisi için yeterli gelmeyebilir. Genel ortalamaya bakmak lazım. Bu konuda oldukça zenginiz. Bütçe ayırdığımız birçok öğrenci topluluğumuz var. İlçedeki öğrencilerimizin imkanları merkeze göre daha kısıtlı ama biz onlara da yardımcı oluyoruz. Okyanusa ulaşılamadığı yerde kendi akvaryumlarını kurmayı biliyorlar.
ÖĞRENCİLERE KAPIMIZ AÇIK
**Üniversite öğrencilerinin en çok karşılaştığı sıkıntılar neler?
Öğrencilerimizin çoğu kampüs içindeki yurtlarda, şehir içindeki devlet veya özel yurtlarda, Bosna Hersek Mahallesi'nde bulunan evlerde kalıyorlar. İlçelerde ise Kredi Yurtlar Kurumu (KYK)'nın yurt yaptırdığı yerlerde kalıyorlar. Cihanbeyli'de bir ara sıkıntı yaşandı, hallettik. Tramvay, şehir merkezinden kampüse gidip gelen öğrencilere biraz sıkıntı oluşturuyor. Bir saat gidiş bir saat geliş öğrencilerin zaten 2 saati yolda geçiyor. Metro sözü verildi. Bu, öğrenciler için sevindirici bir haber.
Çalışkan öğrenciler, pek sorun çıkarmaz. Derslerinde zorlanan öğrenciler sıkıntılarını bize arz ediyorlar. Ek sınav hakkı istiyorlar. Burası devletin bir kurumu. Kanun, yasa ve yönetmeliklerle idare edilen bir kurum. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)'ün bize çizdiği sınırların dışına keyfi olarak çıkabileceğimiz bir yer değil. Öğrencilerimizi devletin ve ana babaların bir emaneti olarak görüyoruz. Onlar bizim kendi evlatlarımız. Hem mesleki anlamda hem de ahlaki yönden öğrencilerimizin yetişmesini amaçlıyoruz. Mümkün mertebe öğrencilerimizin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Hepsine kapımız açık. Bunların dışında öğrencilerin bazıları akademisyenlerle alakalı sıkıntı ve şikayetlerini tarafımıza iletiyor. Akademisyenlerin sınavı nasıl yapacağına kimse karışamaz. Bir eğitimci olarak şunu iyi biliyoruz ki; herhangi bir sınıfta eğer yüzde 60'ın üzerinde bir başarısızlık varsa bu sadece öğrencinin başarısızlığı değildir. Hoca ya verdiğinden fazla istiyordur ya vermediğini istiyordur ya da gereksiz yere dersi zorlaştırıyordur.
KARABULUTTAN ÖĞRENCİLERİ SEVİNDİREN HABER
**Yönetime geldikten sonra Selçuk Üniversitesi'nde ne gibi gelişmeler yaşandı?
Kişisel tahakkümlerin önüne geçmek adına dersten sınava giren öğrencilerin ortalamasını dikkate alacak şekilde mutlak not sisteminden bağıl sisteme geçme kararı aldık. Hoca kendi notunu verecek ama notlar bağıl sisteme göre değerlendirilecek. Başarı; gerçekten düşükse sınıf geçme ortalaması düşürülecek, yüksek ise yükselecek. Sistemin kötüye kullanılmasının önüne geçecek birtakım kısıtlamalar olacak. Türkiye'de birçok üniversite bu sistemi uyguluyor. Öğrencilerin notunun yükselmesine katkı sağlayacak bir uygulama. Senatoda uzun uzun konuştuk. Yönergesi hazırlanıyor. Yüksek lisansa girecek öğrencilerin önündeki adaletsizliği de bu şekilde engelleyeceğiz. Öğrenci, not konusunda hocayla muhatap olmayacak. Öğrenci İşleri, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve birçok alan bana ait. Öğrenci işlerinden sorumlu bütün personellerle toplantı yaptık. Görev yetki ve sorumluluk alanlarını belirledik. Öğrencilerimizin hangi ilkeler konusunda yetiştirilmeleri gerektiğini vurguladık. Rektörlük yönetiminin bu konuda kararlı, devletinin ve milletinin yanında olduğunu söyledik. Mayıs ayının başında Meslek Yüksek Okullarını ziyaret ettik. Gittiğimiz her okulda bodrumdaki kalorifer kazanından, çatısına kadar bütün laboratuvarları, kütüphaneleri, bilgi işlem ağını, yemekhane ve mutfakları denetledik. Fiziksel olarak denetlemekle kalmadık öğrencilerle birebir muhatap olduk. Dertlerini kendi ağızlarından dinledik. Onlara devlet, vatan, millet, ahlak ve maneviyat kavramlarını anlattık. Bunları anlatırken makamımızı bir yana bırakarak Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı ve vatan evladı olarak anlatmanın gerekli olduğunu bildik. Öğrencilere “Sizi elinizden tutup Kandil veya Pensilvanya'ya götürmek isteyenlere kendi iradenizi teslim etmeyin” diye haykırışlarda bulunduk. Sizler sizi bir yerlere götürmek isteyenlerden çok daha saf ve temiz kalplisiniz dedik.
DEVİR MERHAMET DEVRİ DEĞİL
**FETÖ'ye yönelik yapılan temizlikler, akademisyenlerin ihraç edilmeleri veya açığa alınmaları genel anlamda üniversitede bir aksaklık oluşturdu mu?
15 Temmuz beklemediğimiz bir süreçti. 241 şehir, 2 binin üzerinde gazimiz var. Devletimiz bölünme tehlikesi atlattı. Tam atlatılmış değil, kuşatma hala devam etmekte. Biz de bu manada üniversite olarak devletin bize öngördüğü usullerle ve delillerle üzerimize düşeni yapmaya çalıştık. Kolay bir şey değil. Stresli bir hadise. 20 yıllık tanıdığınız insanlarla alakalı kararlar vermek durumundasınız. 15 Temmuz başarısız askeri darbe girişiminin ardından yapılan temizlik operasyonları ister istemez iş gücü kaybına neden oldu. Bir taraftan görevden alma işlemlerini yürütürken bir yandan da verdiğimiz hizmetin aksamaması için tedbirler alıyoruz. Ufak tefek aksaklıklar olacak. Kısa vadede halledilebilecek bir olay değil. Çünkü ülkemizi yakından ilgilendiren bir konu. FETÖ, SÜ'de oldukça büyük bir yapılanmaya gitmiş. Türkiye'deki üniversiteler arasında en fazla açığa alma hadisesi burada yaşandı. Bütün bunlar olup biterken, biz devir merhamet devri değil, bütün zamanlar adalet zamanı anlayışıyla hareket ettik. Bir masumun hakkıyla Allah'ın huzuruna çıkmak istemiyoruz. Hain yapıyla ilişkisi olmuş bir insanın da gerektiği cezayı almasını istiyoruz.
**Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut kimdir?
1968 yılında Sivas’ta doğan Karabulut, 1991 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1998 de Yardımcı Doçent, 2002 de Doçent, 2007 de Profesör unvanı aldı. Haziran 2014 de “Ne Zaman Kaybettik” isimli ilk kitabı, Ocak 2015 te ise "Kendi Şahına Şah Çekenler-Asırlık Kavgada Son Perde" isimli ikinci kitabı basıldı. Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Karabulut, çok iyi derecede İngilizce bilmekte olup, üç çocuk babasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.