1988 yılında ürettiği balla birinci olan Konyalı vatandaşın 16 torunu var
Terzilik mesleğini bırakıp bal üretimine başlayan Konyalı üretici 1988 yılında balıyla birinci olmuş. Söz konusu üreticinin 7 çocuğu 16 torunu var.
Konya'nın Toros Dağları'nın eteklerine kurulu ilçesi Hadim'de 40 yıldır arıcılık yapan 70 yaşındaki Mustafa Çelik, baldan elde ettiği gelirle ailesinin geçimini sağlıyor.
İlçede terzilik yaparken hazır giyimin yaygınlaşmasıyla geçimini sağlayabileceği başka bir meslek arayışına giren Mustafa Çelik, arkadaşlarının tavsiyesi üzerine 1984'te 20 kovanla arıcılığa başladı.
Yaklaşık 1600 rakımda ve zengin floraya sahip bölgede, 70 yaşında olmasına rağmen 60 kovanla mesleğini sürdüren Çelik, elde ettiği gelirle 7 çocuğunu büyüttü. Çelik, ömrü yettiğince arıcılık yapmak istiyor.
Çelik, AA muhabirine, mesleğini çok sevdiğini, bir ömrü arıcılıkla geçirmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Yaklaşık 40 yıldır arıcılık yaptığını anlatan Çelik, "O günden bu yana devam ediyorum ama yaşım ilerleyince şimdi oğullarım da yardım ediyor, onlarla birlikte devam ediyoruz. Bir ömür, arıcılıkla yanında da bahçecilikle geçti diyebilirim." dedi.
30 yaşına kadar geçimini terzilikle sağladığını belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Konfeksiyonlar çıkınca terzilik de bitince, arkadaşlarım arıcılığı tavsiye etti. Ben de başladım ve başarılı oldum. Bu işe 20 kovanla başladım. Sonra iyice merak sardım arılara karşı. Karaman'da bir festivale katılmıştım. Orada arıcılıkla ilgili bir kitap buldum. Onunla uygulamalı olarak çalıştım ve çok güzel randıman aldım. Bu kitapla, ilçe tarım ziraatçılarıyla çok işbirliği yaptım, bilmediğim konuları danıştım. Böylece arıcılığı öğrendim. Çok da başarılı oldum arıcılıkta. Hatta 1988'de Hadim Bölgesi Bal Festivali'nde balımla birinci oldum."
Hem bölgeden hem de diğer illerden sabit müşterileri olduğunu kaydeden Çelik, "Müşteriler her sene aynı baldan ister. Yetiştiremiyoruz bile. Yeter ki bal, bal olsun." dedi.
- "Televizyon izlemekten iyi"
Arıcılığın sıradan bir meslek olmadığını, arılarla gönül bağı kurduğunu anlatan Çelik, "Öyle bir şey ki arıcılık, gerçekten yapana çok iyi bir randıman veriyor. Diğer işleri de engellemez. Mesela terzilik yapsan da engellemez, bahçecilik yapsan da engellemez. Arının işi günlük 1-2 saat. Getirisi de yüksek. Tabii iyi bakar, iyi çalışırsan. Ben 40 yıldır yaptığım arıcılık sayesinde 7 çocuk büyüttüm, 7 tane düğün ettim. Şimdi 16 torunum oldu, onlarla da ilgileniyorum. Öyle bir şey ki başka bir mesleği olmayan herkes arıcılığı yapsa çok güzel randıman alır, geçimini temin eder." diye konuştu.
Çelik, bazen dizi seyreder gibi arılarını izlediğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"En kolay iş arıcılık. Zevk veren bir iş. Bu öyle bir hastalık ki şöyle kovanların dibine oturup da bakmak, televizyon izlemekten iyi. Çok seviyorum. İnsan hastası olur bu arıların. Ömrüm ne kadar devam edecek bilmem. Yaşım 70. 100 üzerinden 30 sene kaldı zannederim. İşin şakası ama mümkün olduğu kadar bu işe devam edeceğim."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.