Zekeriya Efendi
Şeyhülislam ve Müftilenam -21-
Ankara’da H. 920 tarihinde doğmuştur. Üstatları Arapzade ile Malul Emir Efendidir. Zekeriya Efendi, otuz yaşında iken Emir Efendi ile Mısır’a gitti. Bu esnada kendilerinden feyizlenmekten boş kalmadı. İstanbul’a avdetinde yirmi akçe ile Bursa’da Hamza Bey Medresesi’ne müderris oldu.
Kanuni Sultan Süleyman’ın İran seferinde rikâbı padişahîde bulundu. (*) Otuz akçe ile Cüneyd Bey Medresesi’ne, kırk akçe ile Kablıca Medresesi’ne tayin olundu. H. 973’de Şeyh vefa Camii’nde, Efadıl döneminde huzurunda Hidaye’nin Kitabü’lcinâyâtından okudu. Fazl u ve kemalini cümleye takdir ettirdi. O tarihten itibaren “Sahn-ı Semaniye’ye (H.988), Sultan Selim Camii’ne (980), Haleb Kadılığı’na (981), Bursa (H.985), İstanbul (H. 988) Kadılıkları’na nail olduktan sonra Anadolu Kazaskerliği’ne yükseldi (H. 989).
Hayatının son zamanlarını tekaütlük acısı ile geçirdi. Anadolu Kazaskerliğini, müteakip altı sene kadar emekliliği seçti. Bu müddet zarfında hac farizasını ifa etti. İstanbul’a avdetinde Rum ili Kazaskeri (H.998) oldu, bir sene sonra tekrar emekli edildi. H. 999’da ikinci defa Rum ili Kazaskerliği’ne ve yine o sene makam-ı fetevaya / şeyhülislamlık makamına nail oldu. Fetva müddeti bir sene beş aydır. Nevruz Sultaniye’yi tebrik için saray-ı humayun kapısı önünde dururken ansızın vefat etti. “Feceten Zekeriya Efendi geçti hemân1001” vefatına tarihtir. Kabri, Sultan Selim Camii civarında bina ettirdiği “Darû’lhadîs yakınındadır
Zekeriya Efendi, devrinin ulemasından idi. Fıkıh ilminde mütehassıstı. Hidaye’ye şerh, Miftahu ve sadruşşeria’ya haşiyeleri varıdır. Kadı Beyzavi, Keşşaf, Telvih, Mevakıf gibi mütalaa eylediği kitaplara birçok ta’ligatı mevcuttur. İstanbul’da bir medresesi ve bir de “Darü’lhadis’i vardır.
………………
* Rikâb: Üzengi. Büyük bir kimsenin katı, önüdür. Rikâbdâr: Üzengi tutan (hükümdarın ata binerken üzengisini tutan)
Rikâbın cemisi rüküb gelir, manası, pişgâhı huzur u âlî (yüksek makamda olan bir zatın önü). Buna göre mana, Zekeriya Efendi, Kanuni Sultan Süleyman’ın İran seferinde padişahın yanında bulundu, ona hizmet etti, ata binerken üzengisini tuttu.
--------------
Kaynaklar:
İlmiyye Salnamesi, S:412
Ankara’da H. 920 tarihinde doğmuştur. Üstatları Arapzade ile Malul Emir Efendidir. Zekeriya Efendi, otuz yaşında iken Emir Efendi ile Mısır’a gitti. Bu esnada kendilerinden feyizlenmekten boş kalmadı. İstanbul’a avdetinde yirmi akçe ile Bursa’da Hamza Bey Medresesi’ne müderris oldu.
Kanuni Sultan Süleyman’ın İran seferinde rikâbı padişahîde bulundu. (*) Otuz akçe ile Cüneyd Bey Medresesi’ne, kırk akçe ile Kablıca Medresesi’ne tayin olundu. H. 973’de Şeyh vefa Camii’nde, Efadıl döneminde huzurunda Hidaye’nin Kitabü’lcinâyâtından okudu. Fazl u ve kemalini cümleye takdir ettirdi. O tarihten itibaren “Sahn-ı Semaniye’ye (H.988), Sultan Selim Camii’ne (980), Haleb Kadılığı’na (981), Bursa (H.985), İstanbul (H. 988) Kadılıkları’na nail olduktan sonra Anadolu Kazaskerliği’ne yükseldi (H. 989).
Hayatının son zamanlarını tekaütlük acısı ile geçirdi. Anadolu Kazaskerliğini, müteakip altı sene kadar emekliliği seçti. Bu müddet zarfında hac farizasını ifa etti. İstanbul’a avdetinde Rum ili Kazaskeri (H.998) oldu, bir sene sonra tekrar emekli edildi. H. 999’da ikinci defa Rum ili Kazaskerliği’ne ve yine o sene makam-ı fetevaya / şeyhülislamlık makamına nail oldu. Fetva müddeti bir sene beş aydır. Nevruz Sultaniye’yi tebrik için saray-ı humayun kapısı önünde dururken ansızın vefat etti. “Feceten Zekeriya Efendi geçti hemân1001” vefatına tarihtir. Kabri, Sultan Selim Camii civarında bina ettirdiği “Darû’lhadîs yakınındadır
Zekeriya Efendi, devrinin ulemasından idi. Fıkıh ilminde mütehassıstı. Hidaye’ye şerh, Miftahu ve sadruşşeria’ya haşiyeleri varıdır. Kadı Beyzavi, Keşşaf, Telvih, Mevakıf gibi mütalaa eylediği kitaplara birçok ta’ligatı mevcuttur. İstanbul’da bir medresesi ve bir de “Darü’lhadis’i vardır.
………………
* Rikâb: Üzengi. Büyük bir kimsenin katı, önüdür. Rikâbdâr: Üzengi tutan (hükümdarın ata binerken üzengisini tutan)
Rikâbın cemisi rüküb gelir, manası, pişgâhı huzur u âlî (yüksek makamda olan bir zatın önü). Buna göre mana, Zekeriya Efendi, Kanuni Sultan Süleyman’ın İran seferinde padişahın yanında bulundu, ona hizmet etti, ata binerken üzengisini tuttu.
--------------
Kaynaklar:
İlmiyye Salnamesi, S:412
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.