Yüzme bilmek yetmiyor

Yaz aylarında serinlemek amacıyla girilen sularda verilen canlar pek çok ailenin evine ateş düşürdü. Geçtiğimiz günlerde Çumra Apa Barajı’nda ve Deştiğin Sulama Göleti’nde yaşamlarını yitiren 5 vatandaşın genç yaşta olması yürekleri burkuyor. Yapılan istatistiklere göre ülkemizde yılda ortalama 750-1000 kişi boğularak yaşamını yitiriyor. 10 yılda 10 bin kişinin yaşamını boğulma vakaları nedeniyle yitirdiği düşünülürse 10 yılda bir ilçe nüfusuyla birlikte haritadan siliniyor. Boğulanların çoğunluğunu çocuklar ve gençler oluşturuyor. Boğulmalar en fazla yüzde 17,7 ile temmuz ayında yaşanırken bunu 16,8 ile ağustos, yüzde 15,7 ile de haziran ayları izliyor. Konya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nden (AFAD) alınan bilgiye göre 2013 yılından beri Konya’da 30 kişi suda boğularak can verdi. Bu rakam sadece AFAD’ın müdahale ettiği vakaları kapsarken sayının daha fazla olduğu ifade edildi. 2004’ten beri Konya’da 55 boğulma vakası yaşanırken son 2,5 yılda 30 kişinin can vermesi son yıllarda boğulma vakalarındaki artışı gözler önüne seriyor.

YÜZME AMAÇLI KULLANILAMAZ

Konya AFAD Müdahale Şube Müdürü Zekeriya Vural, Boğulma vakalarının çoğunluğunun ‘kendine çok güvenmekten’ kaynaklandığını belirterek, “1 metrelik suda boğulan insanları var. Vatandaşlarımız bilmedikleri ve derinliğini bilmedikleri sulara fotoğraf çekinmek, eğlence ve yüzme amacı ile girmesinler. Yüzme bilen vatandaşlarımız bile bu sulara uzun süreli yüzme için girmemelidir. Talı su insan vucudunu kaldırmıyor. Gölet-göllerde en çok boğulma vakaları su altındaki atıl kalan ağlardan kaynaklanıyor. Sorumsuzca balıkçıların ağ atıp toplamaması nedeniyle vatandaşımız ağlara kapılıyor ve maalesef can veriyor. En çok boğulma vakası Çumra sulama kanalında. Yerköprü  Şelalesi’nde ve Beyşehir Gölü’nde yaşanıyor” dedi.

YÜZME KÜLTÜRÜMÜZ YOK

Vatandaşların gölet ve barajlardaki suyun yüzeyine bakarak hareket ettiklerini ve aldandıklarına işaret eden Vural, şöyle konuştu: “Bu sulara deniz mantığıyla yaklaşılmaz. Sonuçta insan yapımı bir su birikintisidir ve tabanı insanın yüzmesine elverişli olacak şekilde değildir. Tabanda yer yer derinlikler ve balçık kaplı bir yüzey bulunmaktadır. Tedbir alırım, yanımda arkadaşlarım var demek işe yaramaz. Defalarca uyardık, uyarı tabilaları da var. Baraj ve göletlerde yüzmek yasak ve tehlikelidir.Yüzme kültürü toplumumuzda oluşmadı. Bu su birikintilerini bardakta duran bir su gibi görmek yanlıştır. Maalesef serinlemek amacıyla giriliyor ve cansız bedenler sudan çıkartılıyor.

İÇ ANADOLU’DA 3 GÜNDE 8 CAN

Çumra ilçesindeki Apa barajına piknik yapmak için ailesiyle birlikte giden Asiye Avcılar (23) ve Esra Avcılar (18) serinlemek için suya girdi. Kuzenler biranda gözden kaybolunca gölete giren yakınları Asiye Avcılar’ın cansız bedenine ulaştı.

Doğanhisar’da düğünden dönerken Özdemir ve Alta aileleri yolda serinlemek amacıyla mola verdi. Bu sırada Fatih Alta (18) serinlemek için gölete girdi. Gölette yüzmeye başlayan Alta bir süre sonra bulunduğu yerin balçık olması sebebiyle suyun üzerinde çırpınmaya başladı. Alta’nın boğulduğunu fark eden Sabri (33) ve Cemil Özdemir (35) kardeşler, genci kurtarmak için suya girdi. Sonra Özdemir kardeşler suda çırpınmaya başladı. Aileler suda boğulmaya başlayan 3 kişiyi kurtarmak için müdahale etmek istedi. İp atarak kurtarmak istedikleri 3 kişi bir süre sonra gözden kayboldu. Su altı arama ekipleri gençlerin cansız bedenlerine ulaştı.

18 temmuz tarihinde Ankara'nın Güdül ilçesinde serinlemek için Kirmir Çayı'na giren 15 yaşındaki Ömer Faruk Yüce boğuldu. Yüce, ailesiyle birlikte piknik yapmak için çay kıyısına gelmişti.

Niğde'de Murtaza köyündeki sulama göleti civarında ailesiyle piknik yapan 16 yaşındaki Yusuf Tufan, serinlemek için suya girdi. Gölette bir süre yüzdükten sonra gözden kaybolan Tufan, ailesinin çabalarına rağmen bulunamadı.

Kırşehir'de serinlemek için göle giren geç boğuldu. Çuğun Gölü'ne balık tutmak için giden Tolga Ünal (18), kardeşi ve arkadaşı, bir süre sonra serinlemek için suya girdi. Arkadaşlarının yardım çabalarına rağmen Unal yaşamını yitirdi.

HÂLİD ŞEN