Yüzde 50 zam taahhüdümüzdür

Yüzde 50 zam taahhüdümüzdür

Aday tanıtımları için Konyaya gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, iktidara geldiklerinde 1996 yılında olduğu gibi işçiye, emekliye, memura yüzde 50 zam taahhüdünde bulundu

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, partisinin Konya milletvekili adaylarının tanıtım toplantısına katıldı, seçim çalışmaları hakkında bilgi verdi. Dedeman Otel'de düzenlenen aday tanıtım toplantısına Genel Başkan Prof. Dr. Kamalak, SP Genel Sekreteri ve Konya milletvekili adayı Tacettin Çetinkaya, SP Genel Başkan Baş Danışmanı ve Konya milletvekili adayı Mustafa Özkafa, SP İl Başkanı Mehmet Şen, SP ilçe başkanları, parti yöneticileri ve yüzlerce partili katıldı. Salona tezahüratlar eşliğinde giren Genel Başkan Prof. Dr. Kamalak, “Yeniden büyük Türkiye’yi, yaşanabilir yeni bir dünyayı kurmak için geliyoruz” dedi.

SP'nin tarihçesiyle ilgili hazırlanan sinevizyon salonda duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. Sinevizyonun ardından SP Konya milletvekili adayları tek tek kürsüye çağırılarak tanıtıldı.

ERBAKAN ÖNEMLİ BİR ŞAHSİYETTİR

 

Sözlerine Milli Görüş’ün ve Erbakan’ın hayatından kesitler vererek sözlerine başlayan SP Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “1973 yılında 48 milletvekiliyle meclise girdi. 1974 yılında başbakan yardımcısı oldu ve aynı yıl Kıbrıs Barış Harekâtını gerçekleştirdi. İmam Hatip Okulları’nın orta kısımlarını yeniden açtı. Ağır sanayi hamlesini başlattı. Türkiye’yi İslam Konferansına üye yaptı. 1995 yılında en güçlü partinin genel başkanı oldu ve 1996’da başbakanlık koltuğuna oturdu. 81 ilde 957 ilçede, 3 bini aşkın beldede, 36 bin köyde olmak üzere büyük bir teşkilatı bize emanet etti. Yeniden Büyük Türkiye’yi, Yeni Yaşanabilir Bir Dünya’yı kurmak için bize yol gösterdi. Milletimiz de azizliğini, kadir şinaslığını gösterecek ve 12 Haziran’da merhum Erbakan Hocamızın emanetine sahip çıkacaktır” dedi. 

MİLLİ SANAYİMİZİ OLUŞTURMAMIZ GEREKİYOR

 

Türkiye'nin ve Konya'nın en büyük sorunun işsizlik olduğunu ve işsizliğe tek çarenin Milli Görüş olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kamalak, "Bunu nasıl yapacağız?” sorusuna da şu şekilde cevap verdi: “Türkiye'de 30 milyon motorlu taşıt var. Ancak bu araçların tamamı ithal. Sokaklar, caddeler bizim ancak arabalar yabancı. Amerika'dan, İngiltere'den, Japonya'dan ithal geliyor. Adeta göçmen kuşları gibi her yanı sarmışlar. Bunlar ülkemiz de üretilemez mi? Eğer üretilse bir tane gencimiz işsiz kalır mı? Çalışanın maaşı 4-5 kar artmaz mı? Yerli, milli ağır sanayi diyen başka bir parti gördünüz mü? Üretmeyen bir ülke yatırım yapmayan bir ülke işsizliği yenebilir mi? İşsizliği yenmenin temel şartı yatırım yapmaktır. Üstümüzden yüzlerce uçak geçiyor. 3 tarafımız denizlerle çevrili. Fakat uçaklar, gemiler bize ait değil. Ordu bizim ordumuz, ancak kullandığı silah bize ait değil. Milli savunma sanayimizi oluşturmamız gerekiyor. 100 bin tank, 100 bin uçak yapıp Ortadoğu'ya ihraç edelim diyen başka bir parti gördünüz mü? Bu problemi ancak biz çözeriz."

YÜZDE 50 ZAM TAAHHÜDÜMÜZDÜR

 

İktidara geldiklerinde gerçekleştirecekleri faaliyetler hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Kamalak, ilk icraatlarının işçiye, memura, emekliye hak ettiği maaşı vereceklerini, bu noktada da yüzde 50 zammın taahhütleri olduğunu bildirdi. Asgari ücretten vergi almayacaklarını da ifade eden Prof. Dr. Kamalak, “Bugün asgari ücretin neredeyse yarısı vergiye gidiyor. Biz asgari ücretten vergiyi kaldıracağız. Bugün tarım çökmüş durumda. Çiftçi tarlasına ürün ekemiyor. Ekse hasat edemiyor. Biz mazottan gübreden vergi almayacağız. Esnafa faizsiz kredi müteşebbislere de destek kredisi vereceğiz. Yeşil Kart uygulamasına son vereceğiz. Kimlik kartları sağlık cüzdanı yerine geçecek. Çünkü yeşil kartlar vatandaşın haysiyetiyle oynamaktadır, onun fakir olduğunu göstermektedir. Buna son vereceğiz. ihtiyaç sahibi vatandaşımızın ilacını da devlet karşılayacak” dedi.

PARALAR RANTİYECİYE DEĞİL MİLLETE AKTARILACAK

 

“Eğitim sistemi baştan sona değişecek. Zorunlu eğitimin çerçevesi 4+4+3 biçiminde yeniden yapılandıracağız” diyen Prof. Dr. Kamalak, şu değerlendirmeler de bulundu: “Bu sistemle İmam-Hatiplerin orta kısımları yeniden açılacaktır. Kur'an kurslarının önündeki engeller kaldırılacaktır. Hafızlık müessesesi yeniden ihya edilecek ve eğitim ilkokul 1'den üniversite sona kadar bedava olacak. Üniversite harçları kaldırılacaktır. Bunun yanında bugün eğitime destek olarak verilen kredilerin miktarı şimdikinin üç katı olacaktır. Gençlerimizin ecdadını tanıması ve okuması için ilköğretimden itibaren Osmanlıca seçmeli ders olacaktır. Ecdadımıza kurşun sıkan milletlerin dilleri öğretiliyor fakat gelecek nesillerimize kendi ecdadının dili, kültürü öğretilmiyor. Buna son vereceğiz.” verdikleri taahhütlerin kaynağını da açıklayan Prof. Dr. Kamalak, “Kaynak çok basittir. IMF’den filan kredi almaya gerek yoktur. Rantiyecileri, faizcilere aktarılan para musluklarını fakir ve fukaraya çevireceğiz. 1996 yılında gerçekleştirdiğimiz havuz sistemiyle denk bütçeyi gerçekleştirip kaynağı yaratacağız. Forbes Dergisi’nin yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de 2009 yılı sonunda 13 dolar milyarderinin, 2010 yılının sonunda ise 39 bin dolar milyarderinin olduğunu belirtiyor. Hükmettikleri para ise 118 milyar dolar. İşte bu rantiyecilere giden parayı millete aktardığımızda tüm bu söylediklerimiz gerçekleşecektir” diye konuştu. Türkiye’nin NATO’nun yanında Libya işgaline katılmasına da sert tepki gösteren Prof. Dr. Kamalak, 16 işgal gemisinden 6 tanesinin Türkiye’ye ait olduğunu anımsatarak, NATO’nun Libya’da ne işi var deyip NATO’yla birlikte saldırıya katılmanın şahsiyetli bir dış politika olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Kamalak, 12 Haziran’da milletin bunun da hesabını sandıkta hükümetten soracağını sözlerine ekledi.

MİLLİ GÖRÜŞ REFAHIN VE SAADETİN ADIDIR

 

Konuşmasında Milli Görüş kimliğinin gelişimi süreci hakkında bilgi veren SP Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya da, 1969 yılında Erbakancılar olarak anıldıklarını, 1972 yılında Selametçi, 1996 yılında Refahçı, daha sonra Saadetçi olarak anıldıklarını aktardı. Fakat bu kimliklerin tamamının Milli Görüş kimliği olarak günümüzde anıldığını dile getiren Çetinkaya, şunları kaydetti: “Bu kimliğe sahip olanlar toplumda bunlar içki içmez, faiz yemez, aldatmaz, Allah rızası için çalışan kişiler olarak tanınıyor. 42 yıl sonra da bu kimliği taşımaktan şeref duyuyorum. SP bu duruş çerçevesinde mümtaz şahsiyetler yetiştirdi. İşte bu müstesna kadrolarla birlikte şuan süresi bitmiş olan bir hükümetin yerine milletimizin de desteğini alarak geçeceğiz ve halkımızı Milli Görüş’ün refah ve saadetiyle buluşturacağız. Bunun içinde gece gündüz bıkmadan usanmadan çalışacağız” diye konuştu.

ÖZKAFA: GÜCÜMÜZÜ MİLLETİMİZDEN ALIYORUZ

 

SP Genel Başkan Baş Danışmanı Mustafa Özkafa da, merhum Milli Görüş’ün lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başlattığı ‘Yeniden Büyük Türkiye’yi, Yaşanabilir Yeni Bir Dünya’ projesinin neferleri olduklarına dikkat çekerek, Sultan Alparslan’ın Anadolu’ya gelirken nasıl bir ruh hali içindeyse Milli Görüş kadrolarının şuanda da aynı ruh hali içinde olduklarını bildirdi. Milli Görüş’ün slogan ve laftan ibaret olmadığını vurgulayan Özkafa, “70 yıldır Türkiye’de hangi büyük yatırım yapılıyorsa o yatırımın projesi Milli Görüş’e aittir. Milli Görüş, merhum Erbakan’ın da ‘Bana ne Amerika’dan’ dediği gibi Amerikan’ın buyruklarıyla hareket etmedi. Milletin tarihinden, büyüklüğünden aldığı güçle hareket etti. Kıbrıs Barış Harekâtını, D8’i, denk bütçeyi, yüzde 50 zamları, ağır sanayi hamlesini bu güçle gerçekleştirdi. Önce ahlak ve maneviyat diyerek, uydu değil lider ülke Türkiye idealini benimsedi” dedi. Mavi Marmara gemisine İsrail’in saldırısı sonucu hükümetin açıklama istiyoruz, tazminat istiyoruz sözlerinden başka hiçbir şey yapamadığını hatırlatan Özkafa, şöyle konuştu: “Peki, iktidarda Saadet olsaydı ne yapardı? Kıbrıs’ta masum insanlara zulmeden Rumlara ne yaptıysak onu yapardık. Akdeniz’in ortasında İsrail’e haddini bildirirdik. Hükümet hamasi sözlerle efelik yapmaktadır. Türkiye geri kalmışlıkta 83. sırada, satın almada Avrupa’da sondan altıncı sırada ise konuşulan sözlerin hiçbir önemi yoktur. Almanya’da bir araba firması 309 bin kişiyi istihdam edecek bir fabrika açtı. 100 bin, 50 bin, ve 30 binden vazgeçtik AKP iktidarı değil 8 yılda 5 bin kişiyi istihdam edecek bir fabrikayı açtı mı? Onun için 12 Haziran’dan sonra Milli Görüş mecliste yerini almalıdır. Çünkü Türkiye’nin kurtuluşu buna bağlıdır.”

NEREYE KADAR SORUSU MİLLİ GÖRÜŞ’LE SONA ERECEK

 

Hizmet için, halkın beklentilerine cevap vermek için, milletin gözyaşını dindirmek için yola çıktıklarını belirten SP İl Başkanı Mehmet Şen, mevcut iktidarın halkın hiçbir beklentisine cevap vermediğini, bu eleştiriyi de siyasisi kıskançlık içinde yapmadıklarını söyledi. Amaçlarının bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğunu dile getiren Şen, “İktidarın doğruları varsa takdir ederiz ama yanlışları varsa bunları da açıkça belirtiriz. Halkımız artık iktidara, ‘nereye kadar?’ Sorusunu sormaya başladı. Millet, başörtüsü sorununun çözümü için nereye kadar bekleyeceğiz? İşsizliğin ortadan kalkması için, 2 milyon gencin KPSS kapılarından kurtulması için ne kadar bekleyeceğiz? Sorularını soruyor. Bizde diyoruz ki bu sorunların çözümü Milli Görüş’tedir. Milli Görüş’ü iktidara taşımak için 2 aylık süreçte aday adaylarımızla yoğun bir çalışmanın içine giriyoruz. Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 42 yıl önce Konya’da başlattığı hareketi aynı şekilde devam ettireceğiz. Parlamentoda yerimizi alarak halkımızı hakkını koruyacağız” dedi.  

 

HASAN AYHAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.