Yıllarımız Gitmesin
Kendimi Afrika’da gibi hissediyorum seçim vaatlerine bakınca.
Biri emekliye ikramiye vaad ediyor, diğeri öğrenciye çorba.
Başkanlığı döneminde yapmadıklarından ötürü zerre yüzü kızarmayanı mı ararsın. Yapamadıkları değil bak, özellikle bir daha söylüyorum, YAPMADIKLARI!
Sadece karşıt siyasi görüşte oldukları için meydan mmuharebesine girercesine seçim sathı mahalline gireni mi ararsın.
Saçma vaatleri ile önümüzdeki 5 yılı bir “kayıp zaman” olarak bizlere yaşatacağını taahhüt edeni mi ararsın.
“Çılgın proje”, “Yüzyılın projesi”, “Böyle bir proje dünyada ilk!” diyerek saçmalıklarına kulp takanı mı ararsın.
Ne ararsan var hakikaten.
Sadece liyakatli, ehliyetli, ayağı yere basan insanlar yok. Ya da daha doğru ifade ile ekserisi böyle diyelim.
“Halka hizmet Hakk’a hizmettir.” düsturuyla çalışacaklarını beyan eden başkan adayları yok.
Yapılabilir vaatleri çoğunlukta olan, ayakları yere basan, ötekileştirmeyen adaylar yok.
Zaten nereden bakarsanız bakın bu ülkenin en az yarısı hain (!)
E arkadaş ortak bir paydada buluşup konuşulamayacak mı hiç?
Bazıları bu kinini, nefretini aleni şekilde belli ediyor. Bunu çıkıp delikanlı gibi söylüyor veya hissettiriyor diyeyim. İşini de bir şekilde yapmaya gayret ediyor.
Ama milletin, vatandaşların istedikleri bu değil!
Sabahın nurunda, daha hava aydınlamadan okula gitmek zorunda olan yavrularımızın başıboş, sürüler halinde dolaşan saldırgan hayvanlardan korunmasını istiyor evlatlarının.
Ya da arabasını park etmek için 15 – 20 dakika tur atmamak istiyor.
Anlayışlı, sevecen, bir önceki gece evde eşiyle, arkadaşlarıyla veya anne babasıyla yaptığı kavgayı işine yansıtmayan, hıncını vatandaştan çıkarmayan memurlar, şöforler istiyor.
Kaçak yapılaşmayı teşvik eden değil önleyen, şehrin dokusunu ustaca dokunuşlar ile gelecek nesillere taşıyan, alınan aracın, tramvayın rengini veya yeni başlayacağı projenin şeklini halka seçtirmektense vatandaşın arasına seçim zamanı dışında da karışıp gerçek gündemleri ve ihtiyaçları takip eden başkan istiyor.
Kronikleşmiş sorunları çözmeye meyleden, göz boyamaya yönelik, makyaj yaparcasına yapılan çalışmaları istemiyor.
“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.” diye bir sözümüz var malum.
Bunların olacağını düşünüyor muyuz?
Maalesef hayır.
Zira vaatlere bakınız, her şey ortada zaten. Ve bu vaatler maalesef öyle tecrübesiz isimler tarafından da verilmiyor bakınız.
Bu ülkede kendisine bakanlık emanet edilmiş, bilmem kaç dönem vekillik, belediye başkanlığı yapmış isimler tarafından veriliyor.
Ne kadar acı.
Derim ki, gelin bu seçim yine oy vereceğiniz kişilere verin oyu.
Ama adayların hamasetlerine, günlük veya anlık siyasi çıkışlarına, milletin bam teline basıp şirinler çizgi ilmindeki karakterlere bürünmelerine aldanmayalım.
Verdikleri vaatleri takip edelim. Onyıllardır tutulamayan sözlerin hesabını soralım. Şehirlerimizin asıl sorunlarını gündeme getirelim.
Ki yıllarımız, geleceğimiz, emeklerimiz kaybolmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.