Hüzeyme Yeşim Koçak

Hüzeyme Yeşim Koçak

Yılanın kuyruğu

Yılanın kuyruğu

“Yolculuğuna bir yılanın kuyruğunun sonundan başlarsan /Kendini onun kafasında, bir zehir okyanusunda bulursun.” (Peştu sözü)

Soba içine bile bomba koyup, adam katletmişlerdi. Çocuk, kadın, bebek bilmemişler; öğretmen, mühendis, doktor, polis dinlememişlerdi. Yayla dağ, şehir belde fark etmemişti.
Kötü haberler peşpeşe geliyor. Barış(!) Süreci’nde; Diyarbakır ve çevresinde, Muş, Bingöl gibi illerimizde çok sayıda yol, teröristler tarafından kapatılıp, eylem yapılıyor, araçlara el konuluyor, askerlerimiz yaralanıp, tutsak ediliyor, hatta medya tarafından geçiştirilip, üstü örtülse de öldürülüyor, korucular dâhil ahali savunmasız hâle getiriliyor, böylelikle kendilerince “anlamlı(!) nice direniş” gösteriliyor.
PKK militanı Sami Demirkıran, PKK kitabını, 2001 yılında yazmıştı. Öcalan yakaladığında, avukatları o zaman şöyle tezler ileri sürüyordu:
“… Siyasal suçlu, bir toplum düşmanı değildir. O, görüşlerinde yanılabilir. Ama onu bu eylemlere iten etkenler göz önüne alındığı zaman siyasal suçlunun, toplumsal gelişmede bir ilerleme öğesi olduğu ülkenin siyasal kurumlarının düzeltilmesine, toplumun daha iyi yönetilmesine, insanlığın tarihi ve uygarlık doğrultusunda ilerlemesine hizmet ettiği görülür. Bu nedenledir ki ünlü sosyolog E. Durkheim ‘siyasal suç, gelişme için yararlıdır’ demiştir (Sami Demirkıran, PKK, Kipa Yayınları, 2001, sh. 546)
Geçen zaman bize, artık yalnızca avukatlarının değil, devletin de Öcalan’ı sevdirme faaliyetine girdiğini, mazur masum hatta kahraman seviyesine çıkardığını gösteriyor. Ayrılıkçı terör örgütüne sunulan fırsat ve verilen tavizler, herhalde dünyadaki benzerlerinin pek azına nasip olmuştur.
Bu durumda annelerin de ağlamaktan başka çaresi kalmadı. Mesela Diyarbakır’da çocuklarının PKK tarafından kaçırıldığını söyleyen ve eyleme katılan aile sayısı 40’a yaklaşıyor.
“Son 2 yılda yaşları 13-18 arasında değişen 2350 çocuğun, örgütün dağ kadrosuna alındığı bu çocukların yüzde 70’inin 16 yaşın altında olduğu” ifade ediliyor.
Siyaseten göz yumma, iç-dış desteklerle, inanılmaz bir başarı kazanan örgütün ve Apo’nun aldığı yol ürkütücü. Kaçırılmalar dışında uzun zamandır yeni katılımların olduğunu, büyük mesafe kat edildiği ve moral kazanıldığını biliyorduk.
Terör sözcüleri burnumuzun dibinde. Gözümüzün önünde cereyan ediyor her şer.  Bizden ilkesizlik, körlük; kurbanlık koyun gibi kafamızı teslim etmemiz, lekeli bir itaat bekleniyor.
Hazin olanın son sözü yine muteber, mübeccel(yüceltilmiş), mümtaz Öcalan’ın söyleyecek bulunması ve bunun acziyet içindeki yöneticiler tarafından onaylanması teyidi.
PKK’ya katılımların en yoğun olduğu iller arasında başı İstanbul çekiyor. İstanbul ayrıca, Rumların, bölücülerin, çeşitli milletten insanların, yabancılara mülk satışının getirdiği fırsatlardan yararlanıp yer satın alınarak kazanımlarıyla, sadece siluet değil çehresinin bozulmasıyla, Bizanslaşmasıyla; ruhunun kaybolarak İslâmbol’luğundan giderek uzaklaşmasıyla, derin yaralarıyla da dikkat çekiyor. Malûm yeni Haçlılığın türlü vasıtaları mevcut.
Neticede PKK’nın ileri atılımları ve Çözüm(!) Süreci sürü(nü)yor. Çözüm Süreci çürü(tü)yor.
Ankara ise şu sıralar bir başka açıdan gündemde. İstanbul Aksaray’daki fuhuş mafyasının yanında, “Ulus’taki fuhuş pazarı ve patlaması”; devletin göbeğindeki aşikâr rezalet, ahlâken geldiğimiz noktayı, düşüşü ortaya koyması açısından düşündürücü ve çok üzücü.
Sadece analar değil, duruma babalar da ağlamalı ve gerçek çözüm üretilmeli.
Yol arkadaşlarımız, kol kola girdiklerimiz, omuz verdiklerimiz. Dilimizden başlayıp, gönül diline uzanan vahim bir çürümeyle karşı karşıyayız.
Yılanlı yolda, gözyaşı döken timsahlarla birlikte, tehlikeli bir yürüyüşteyiz.

NOT: Bir süre için izninizi istiyorum. Allah nasip ederse tekrar görüşürüz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüzeyme Yeşim Koçak Arşivi