Büyük alışveriş merkezlerinin bir bir açılması ile küçük esnaflarda tek tek kepenklerini kapatmak zorunda kaldı.

Ülkemizde yaklaşık olarak 2.5 milyon civarında esnaf ve sanatkar faaliyetlerini zor da olsa yürütme çabası içinde.

Bu rakam oldukça büyük. 2.5 milyon esnaf ve sanatkarın, eşleri, çocukları, bir o kadar da yanında çalışan olduğu düşünülür ise, 10 milyonu aşkın bir istihdam sağlanıyor.

İşsizliğin her geçen gün arttığı bu durumun istatistiklere de yansıdığı günümüzde 10 milyon civarında bir istihdam öyle kolay kolay vazgeçilmez.

Biz istesek de istemesek de büyük alışveriş merkezleri açılacak. Alışveriş merkezleri artık küçük köylerimizde bile var.

Bu merkezlerin açılmasına engel olmak biz vatandaşların elinde.

Alışverişlerimizi yerel esnaf ve sanatkarlardan yaptığımız zaman, bir kuruş bile veresiyenin olmadığı alışveriş merkezleri faaliyetlerine son vermese bile en azından mantar gibi her yerde bitmeyecek.

Bütün bu olumsuzlukların üzerine birde pandemi felaketi ortaya çıkınca esnaf ve sanatkarlar nerede ise nefes alamaz hale geldi.

DESTEK OLUNMALI

Alınan önlemler ve gelişmelerden en fazla küçük esnaf ve sanatkarlar etkilendi. Adete fatura bunlara kesildi.

Bir süre önce Seydişehir Esnaf ve Sanatkarlar odası yerel esnaf ve sanatkarlardan alışveriş yapalım kampanyası düzenledi.

Kampanya başlatıldıktan sonra da değişen pek bir şey olmadı.

Pandemi sebebi ile bir süre kapalı olan alışveriş merkezleri açılır açılmaz, halkımız yine akın akın bu merkezlere koştu.

Hatta salgının bu kadar çok yayılmasında alışveriş merkezlerinin de etkili olduğu bazı uzmanlar tarafından dile getirildi.

Korona virüs salgını, tüm sektörleri etkiledi, artık hiç şey eskisi gibi olmayacak, bundan böyle tarım, hayvancılık, sağlık gibi sektörlerde çok iyi olan ülkeler hem ayakta kalacak hem de kazanacak.

Ancak salgının tanıtılmasından tutun, insana bulaşması, hastalık süreci, tedavi şekli, tedavi için gerekli hastane, makine teçhizat ve ilaç konularında oldukça yoğun bilgi kirliliği yaşandı, aylar geçmesine rağmen halen de yaşanıyor.

Bir de salgının yükü sadece Sağlık çalışanları, Esnaf ve Sanatkârın üzerine yıkılmış gibi görünüyor.

Sağlık Bakanı ve ekibinin olağanüstü gayretlerinin hakkını teslim etmekte yarar var. Allah onlardan razı olsun.

Salgın çok büyük bir hasar meydana getirdi. Oturduğumuz yerden ahkam kesmek kolay.

Ancak böyle bir salgını idare etmek, yönlendirmek, önlem almak da kolay değil.

Gelinen noktada küçük Esnaf ve Sanatkâr açısından salgın tam bir yıkım etkisi yaptı. İşyerleri kapatılan veya açık olduğu halde kısıtlamalardan dolayı müşteri bulamayan siftah edemeden işyerini kapatan, işyeri kirasını, SSK BAĞ-KUR primini, elektrik su doğalgaz faturalarını, çek ve senedini bankalara olan kredi taksitlerini, vergisini, faizle ertelenmiş olan kredi taksitlerini bile ödeyemez hale geldi Esnaf ve Sanatkâr.

2.5 milyon esnaf içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmanın mücadelesini veriyor. Esnaf ve sanatkarlara ilgisiz kalındı.

Bu ilgisizliğin yanında, salgın ile mücadelede Esnaf ve Sanatkârın iş yerlerine yapılan denetimlerde ayrı bir sorun.

İşinin ehli olmayan, yeterli eğitimden geçmemiş, yönetmelikleri bilmeyen bazı denetmenlerin Esnaflara yaptığı keyfi uygulamalar, işini aşını mesleğini kaybetmemek için dişini tırnağına takan Esnafımızda, güvensizlik duygusuna ve hırçınlaşmalara sebep olmaktadır.

Bu durum da beraberinde kırgınlıklar meydana getiriyor.

Ülke olarak yerel esnaf ve sanatkarlara, bugünlerde daha fazla destek olmalıyız.