‘Yeni bir dünya mutlaka kurulmalı’
‘Modern dünyada değerlerimizle var olmak’ başlıklı gençlik buluşmasında Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mustafa Irmaklı, AGD Konya Şubesi ile bir araya geldi. Online platform Zoom üzerinden gerçekleştirilen buluşmada Mustafa Irmaklı, “Son 3 asırda insanlık yeni bir döneme girdi. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçildi. Batı merkezli yeni bir toplum inşa edildi. Şehirler köylerden daha öncelikli hale geldi. Kültürel değişimler oldu. Teknoloji baş döndürücü bir şekilde gelişti. Güce dayalı bir toplum inşa edildi. Bugün biz Müslümanlara düşen ise yeni bir dünyayı kurmaktır” dedi.
DÜNYANIN DAHA İYİ BİR HALE GELİŞİ İSLAM İLE MÜMKÜNDÜR
Mevcut dünya’nın daha iyi bir hale gelebilmesinin ancak İslam’ın öğretileri ile gerçekleşeceğine işaret eden Mustafa Irmaklı, “Dünya’yı bugün bulunduğu ifsat ve zulümden kurtarmak ancak iman etmiş insanlar eliyle mümkündür. Bugün ne yazık ki İslam coğrafyası krizlerin yaşandığı yerlerdir. Müslümanlar bugün yeni bir dünyayı kurmak için çalışacakları yerde varlık ve ayakta kalma mücadelesi içindelerdir. Oysa İslam yeni bir düzeni kurup bu düzeni yeryüzünde hâkim kılmayı amaçlar” şeklinde konuştu. Aynı zamanda yeni bir dünya düzeninin kurulumunun bir ihtiyaç olduğunu belirten Irmaklı, daha sonra şunları söyledi: “İslam’ı yaşamak için bir gayret var evet. İslam’ın istediği bir hayatı yaşamanın gayretinde olan insanlar yok değil. Fakat inancını yaşamak isteyen bir müminin zihninde olması gereken şey yeni bir dünyanın kurulması olmalıdır. Mevcut batıl sistemler hayat buldukça mümince bir hayat yaşamak mümkün değil. Biz Müslümanlara düşen yeni bir dünyayı kurmaktır. Aksi halde diğer çözümlerin hiçbiri kalıcı ve kesin çözümler değildir.”
İNSANLIK MEDENİYETİNİ İSLAM İLE KURMUŞTUR
Yeni bir dünyayı kurmak için aranan örneğin Hz Peygamber’in hayatında olduğunu vurgulayan Mustafa Irmaklı, şu ifadelerle konuşmasını noktaladı: “Yeni bir düzen kurmak için ilk önce asrısaadet dönemine bakmamız gerekir. İnsanlığın ancak İslam’ın öğretileri ile huzur bulduğunu Peygamberimiz döneminde açık bir şekilde görebiliriz. Biz bunu söylerken Kuran’ın ve sünnetin hükümlerine dayanıyoruz. Tüm ideolojiler dünyanın iyiliği için çalıştıklarını söyleseler de biz dünyanın sadece İslam ile daha güzel olduğunu biliyoruz. Bugün yeni bir dünya nasıl inşa edilecek sorusunun cevabı o gün nasıl inşa edildiğinin cevabıyla bulunabilir. O dönem de dünya güç merkezlerinin yönetimindeydi. İnsanlık değerlerini kaybetmişti. Dolayısıyla o günlerde bugünkü insanlığın düştüğü durumun örneklerini bulabiliriz. Nitekim ilk vahiy geldiğinde Mekke sokaklarında cehalet kol geziyordu. Ama 20 yılda Hicaz’ın tamamı ile değiştiğini görüyoruz. Bir bedevi toplumdan dünyanın en güçlü medeniyeti inşa edilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v) vefat ettiğinde 3 milyon M2 bir İslam Devleti görmekteyiz. Peki bu süreç nasıl işledi? Bugünü anlamak için bu işleyişin nasıl olduğunu anlamamız gerekir. Zira İslam hükmettiği yere huzur, sevgi, bereket ve bolluk getirmiştir. Bununla birlikte İslam emperyalizme her daim karşı durmuştur. İşgalci ülkeler işgal ettikleri ülkelerde bir şey kuramadılar bugüne kadar. Zaten güçle zorbalıkla bir şey yapılamaz. İslam medeniyeti elbette zorla yayılmadı. Bu yüzden insanlık İslam ile bir medeniyet kurdu. Milletler İslam ile daha güvenli ve onurlu olacağının şuuruna vardı ve Müslüman oldu. İslam aynı zamanda halklar ile savaşmadı; İslam, halkları canından bezdiren devletlerin orduları ile savaştı. Bugün de görmekteyiz ki insanlık büyük bir arayışın içinde. İdeolojiler ve söylemler iflas etmiş durumda. İslam’ın 4 temel kavramı vardır. Bunlar: maruf, münker, helal ve haramdır. Allah Kuran’da bize marufu emretmemizi münkerden ise alıkoymamızı emreder. Maruf, anlam itibariyle iyi olanı güzel olanı karşılarken; münker, kötü ve çirkin olanı karşılar.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.