Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Yeni bir dil kullanmak

Yeni bir dil kullanmak

Son yıllarda eski arkadaşlarının daha çok dünyevileştiğinden şikâyet eden Müslümanların sayısında hatırı sayılır bir artış olduğu ifade edilmektedir.

Esasında arkadaşlarının dünyevileştiğinden şikâyet edenler olarak bizlerin geçmişe oranla ne kadar dünyevileştiğimiz konusunda kendimize bakmamız gerektiğine inanıyoruz.

Türkiye’nin bu günkü haline bakıp geçmişe özlemle iç geçirenler öncelikle bu ülkenin bu haline gelmesinde benim bir payım var mı demekle işe başlamalıdır.

Dün ile bu günler arasındaki farkı anlamak isteyenler için basit bir yol var esasında.

Dün kimlerle arkadaştılar, bu gün kimlerle arkadaşlık yapıyorlar?

Ya da dün kimlerle ortaklık yapıyorlardı, bu gün kimlerle yapmaktalar?

Veya kısa yoldan şu üç soruya cevap vererek kendilerinin payını öğrenmek de mümkün.

- Çevrenizdeki insanlara baktığınızda her gün selamlaştığınız insanlar tanıdıklarınızın yüzde kaçı oluyor?

 - Çevrenizdeki insanlara baktığınızda arkadaşınız olarak tanımladığınız insanların yüzde kaçına ortaklık teklif edebilirsiniz veya herhangi bir endişe duymaksızın iş yerinizi 3 aylığına ona emanet edebilirsiniz?

 - Çevrenizdeki insanlara baktığınızda her gün dostum dediğiniz insanlardan herhangi birisinin çocuğu ile hiçbir gelecek endişesi olmadan evladınızı evlendirerek akrabalık ilişkisi kurabilirsiniz?

Bu sorulara vereceğiniz olumlu cevaplar yüzde yirmiyi geçmiyorsa nereden nereye geldik diye düşünmekte haklı olduğunuza inanabilirsiniz.

Ama buy inanç sizin bulunduğunuz durumda bir takım değişiklikler yapmanızı da gerektirecektir.

Mesela dürüst insan aramadan önce kendiniz aradığınız ölçüde dürüst olacaksınız.

Birilerinin sizi sevmesini ve güvenmesini istiyorsanız öncelikle siz sevgi ve güven telkin eden biri olmalısınız.

Birilerinin sizi anlamasını bekliyorsanız sizin öncelikle başkalarını anlamanız gerektiğini unutmamalı ve bunun için kullandığınız dili değiştirmeniz gerekebileceğini kabul etmelisiniz.

Arpa ekilen tarladan buğday hasat edilemeyeceğini veya içinde bal olan küpten bal, sirke olan küpten sirkenin sızacağı gerçeğini unutmayacaksınız.

Bunun içinde arkadaşlarınız ve dostlarınızdan belki de daha önce aileniz ve çocuklarınızdan başlamanız gerekecek.

Eşinizin Hz. Hatice (r.anha) veya Hz. Aişe (r.anha) annelerimiz gibi olmasını istiyorsanız öncelikle siz Hz. Muhammed (sav) gibi olmaya özen göstereceksiniz.

Kızsınızın Hz. Fatıma (r.anha) annemiz oğlunuzun da mesela İslam’ın Medine’deki ilk öğretmeni olan kefensiz şehit Mus’ab B. Umeyr (ra)gibi olmasını istiyorsanız öncelikle siz yeryüzü okulunun öğretmeni olmadan önce nebevi mektebin öğrencisi olmalısınız.

Arkadaşlarınızın yoklukta ve varlıkta size kol kanat geren bir arkadaş olmasını bekliyorsanız öncelikle siz arkadaşlarınızı her durumda koruyup kollayan bir durumda olmalısınız.

Maddileşen dünyada zaman zaman ekonomik zorluklarla boğuşurken kredi ve faiz tuzağına düşmemek için çevrenizde size yardım edecek birini bulmak istiyorsanız çevrenizdeki insanların zor günlerinde onları banka veya tefecilere mahkum etmemek için malını tamamını ortaya döküveren Hz. Ebubekir (ra) gibi ya da en azından malının yarısını getiren Hz. Ömer (ra) gibi olmalısınız.

Yani kısaca şu ana kadar kullandığınız dili değiştirmeden yeni bir başlangıç yapmanız zor.

Toplumdaki dünyevileşmenin artması nedeniyle şikâyet ettiğiniz ve şu ana kadar uyguladığınız ticari ilişkilerden vaz geçerek yeni bir ilişki biçimi kurmadan şikayetlerin sona ermesi mümkün değil.

Bu ülkedeki neredeyse her bir ferdi ayrıştıracak hale gelen dili ve insanları sadece kendini düşünen dünyevi varlıklar haline getiren ticari usuller ile bu ticarete temel olan ahlak ve karakter yapımız düzelmeden bu ülkenin başından bela ve musibetler eksik olmayacaktır.

Mus’ab b. Umeyr İslam’dan önceki savaşlarda Kureyş ordusunun sancağını taşımış olsa da İslam’dan sonra Nübüvvet ordusunu sancaktarı olarak bir mertebeye ulaşmıştı.

Şimdilerde bizim de geçmişte kimin sancağını, kimin bayrağını salladığımıza bakmadan İslam’ın sancağını omuzlamamız gerektiği günlerdeyiz.

17 sene önce Allah'tan (cc) korkarak faiz haramdır diyerek kredi çekip ev veya araba alamayanların şimdiki hali bizi kendimize getiremiyorsa beklenen başarı da gelmeyecektir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi