Yeni anayasa şart

Yeni anayasa şart

Yeni anayasanın seçimden hemen sonra hazırlanması gerektiğini belirten Yazar Mümtazer Türköne, anayasanın daha basit ve herkesin anlayacağı şekilde yapılacağını söyledi

Aktif İşadamları ve Sanayiciler Derneği (AKTİSAD) Rixos Otel’de ‘Yeni Anayasa, Demokrasi ve Özgürlükler’ konulu konferans düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak Zaman Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne ve Gazeteci-Yazar Faruk Mercan katıldı. Konferansta konuşan Faruk Mercan, Türkiye’nin Ergenekon davası ile NATO ülkelerinin çok uzun zaman önce yüzleştiği olaylarla şimdi yüzleştiğini söyledi. Mercan, Türkiye’nin her zaman kan gövdeyi götüren bir Ortadoğu coğrafyasında bulunduğunu ve iyi bir anayasaya ihtiyacının olduğu ifade ederek, “Ülkemizde 32 civarında etnik köken bulunuyor. Hazırlanacak çok iyi bir anayasa ile demokratik bir toplumun temelleri atılabilir. Bu nedenle 12 Eylül referandumu Türkiye için dönüm noktası olmuştur. Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. Bu da halkın büyük çoğunluğunun desteğini alarak gerçekleştirilmelidir” dedi.

 

“ZORBALIK ORTADAN KALDIRILMALI”

 

Seçimden sonra yeni anayasa çalışmalarının hemen başlaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne de, mevcut anayasanın tartışılan ilk 4 maddesinin değiştirilmesinin veya değiştirilmemesinin çok önemli olmadığını, amaç olarak zorbalığın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin seçimden sonra yeni bir anayasa yapacağını ifade eden Türköne, “Yapılacak olan yeni anayasaya bütün partiler destek vermek zorundadır. Anayasada yer alan 2. madde adeta anayasaya koyulmuş mayın gibidir. Bu maddenin varlığı anayasanın baş kısmındaki maddeleri otomatik olarak değiştirilmez hale getiriyor. Ancak seçimden hemen sonra herkesin anlayabileceği sağına soluna mayın yerleştirilmemiş, bireyi devlete karşı koruyan, devlete sadece hizmet üretmekle izin veren, devlete sadece bizim verdiğimiz sınırlarda konuşmasına izin verilecek bir anayasa hazırlayacağız” dedi. Türköne, yeni anayasa ile Türkiye’de zorba çete ve yöntemlerini dirilmemek üzere toprağa gömüleceğini belirterek, “Tıpkı Ergenekon davasında olduğu zorba çetelerin üstesinden gelinecek. Ülke güllük gülistanlık olacak ve herkes işine gücüne bakacak” diye konuştu. Mevcut anayasanın 1967 yılında 38 subayın yaptığı darbe ve hazırladıkları anayasanın ürünü olduğuna dikkat çeken Türköne, “Darbeyi gerçekleştiren bu 38 subay tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda dağlardaki eşkıyalara benzemektedir. İşleri güçleri zorbalık ve çeteciliktir. Darbeden sonra ülkeyi zorbalıkla yönetebilecekleri bir anayasa ve düzen hazırladılar. Bu anayasa ve düzen artık bozulacak” ifadelerini kullandı.

 

BÜYÜKANIT YARGILANMALI

 

Yaşar Büyükanıt’ın 27 Nisan e-muhtırasını viskisini içerken yazdığını öne süren Türköne, “Büyükanıt öncelikle bu muhtıradaki bozuk Türkçesi nedeni ile yargılanmalıdır. 27 Nisan e-muhtırasında birçok Türkçe hataları mevcuttur” dedi. AKP iktidarının 27 Nisan e-muhtırası karşısında ayakta durduğunu ileri süren Türköne, bu sayede zorbalıkların ve darbelerin önüne geçildiğini söyledi. Türköne, ayrıca kısa bir zaman önce düzenlenen Cumhuriyet mitinglerinin Ergenekon örgütünün planları dahilinde gerçekleştirildiğini ve bu terör örgütünün ortaya çıkarılması ile mitinglerde bulunan onbinlerce kişinin hayatının kurtarıldığını dile getirdi. Türköne, “Düzenlenen Cumhuriyet mitinglerine on binlerce insan katıldı. Ne şeriat, ne darbe sloganları atarak AKP’yi protesto etti. Daha sonra bu mitinglerin Balyoz ve Ergenekon planları arasında yer aldığı ortaya çıktı. Mitinglerde yer alan insanlar plan dahilinde hayatlarını kaybedebilirlerdi” diye konuştu. Türköne, Türkiye’de son 4 yıldır irtica söylemlerinin olmadığını, 4 yıldır faili meçhul cinayetlerin olmadığını vurgulayarak, “Devletin derinliklerine yerleşen birilerinin eli ile kimse öldürülmüyor” ifadelerine sözlerine ekledi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.