Yeni algı yönetimi
15 Temmuz günü imanlarını ve iman için nerede ise temel şart saydıkları akıllarını FETÖ elebaşısına teslim etmiş bu sapkın cemaatin, İslam’ı belki de bu güne kadar hiç olmadığı şekilde çarpıtarak mensuplarının büyük bir bölümünü karşısındaki herkesi öldürecek kadar bir canavar haline dönüştürdüğünü gördük.
Bu son kalkışma, milletimizin iyi niyetli insanlarının bu sapkın cemaate karşı ruh dünyalarında adeta yeni bir fay kırılmasına neden oldu.
Geçmişte bu şeytani örgütlenme aleyhine söz söyleyenleri nerede ise linç etmeye kalkışanlar, şimdi kendileri linç edilme ile karşı karşıya kaldılar.
Daha düne kadar hizmetten, cemaatten, cemiyetten bahseden insanlardan FETÖ içinde üst kademede görevli olanlar bir bir yurt dışına kaçarken veya tutuklanırken alt kademede olanların iç dünyalarındaki kırılmaların henüz dışa vurmadığını görmekteyiz.
Bunun sebebi bir taraftan FETÖ elebaşısının hala kuyruğu dik tutmak adına yaptığı açıklamalar iken diğer taraftan koşulsuz, sorgusuz, kesin bir itaatle yeni bir kanaat(!) önderine bağlanma isteği olduğuna inanıyoruz.
Çünkü bu güne kadar tamamen din dışı saiklerle aslı astarı olmayan hikâyeleri ve hurafeleri, keramet diye kabul eden kişilerin güya seçilmiş olduğuna inandıkları söylenen müfteri ve yalancıları kolay terk edeceği düşünülmemelidir.
40 yıldır devletin bütün kurumlarına bin bir türlü takiyye ile yerleşenler yıllardır elde ettikleri akçeli menfaatlerini kolay kolay terk edemezler.
Bu günlerde mahkeme kapılarında birbirlerini vatana ihanetle suçlayanlara da çok inanmayın.
Milletin ortak malı olan kurumlara ve değerlere akbabalar misali üşüşenler ilk fırsatta yine aynı menfaat birliğini kurmaktan çekinmeyeceklerdir.
Parti farkı gözetmeden darbeye karşı duran aziz milletimizin önünde pek çok yeni tehlikeler bulunmaktadır.
Bizce bu tehlikelerin en önemlilerinden birisi Kurancılık ve mezhepsizlik fitnesidir.
FETÖ elebaşısının yaptığı din dışı yorum ve uygulamaları örnek göstererek, kendi din dışı yorum ve uygulamalarını örtmeye yönelik çabalarını hızlandırarak bu günlerde palazlanmaya çalışan bu yeni ihanet örgütünün iyi tanınması ve tanıtılması gerektiğini düşünüyoruz.
15 Temmuz darbe kalkışması olayından sonra özellikle yükselen FETÖ karşıtlığını fırsata çevirip dini hayat için cemaatlerin ve özellikle de mezheplerin gereksiz olduğunu hatta FETÖ den daha tehlikeli oldukları yönünde bir algı oluşturmak isteyen bu sapkın kişi ve kuruluşların önlerinin kesilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Bu güne kadar FETÖ karşısında yeteri kadar dik duruş gösteremeyen Diyanet İşleri Başkanlığı ile Üniversitelerin İlahiyat Fakültelerinin artık meydana inmeleri ve Kuran Müslümanlığı adı altında her geçen gün yeni yeni fitneler üretmeye devam eden bu yapıların önlerine dikilmeleri zamanı gelmiştir.
“Hz. Peygamber Efendimiz(sav) sünni değildi. Hz. Ali(ra) ise asla şii değildi. Onlar hiçbir mezhebe dâhil değildi, sizlere ne oluyor” gibi aldatmaya yönelik bir takım yaldızlı sözler ile kandırmaya çalışanların oluşturmaya çalıştıkları bu yeni algının önü kesilmez ise yeni bir FETÖ olmaya aday olduğunu görmek için yeni yeni seçilmiş(!) bir insan olmaya gerek yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.