Yanan ciğerimiz oldu

Yanan ciğerimiz oldu

Sobaya dökülen tinerin patlaması sonucu çocukları Şerafettinin vücudunda büyük yanıklar meydana gelen Kılıç ailesi, çocukları ile birlikte ciğerlerinin de yandığını belirtiyor

Geçtiğimiz hafta Şeker Murat Mahallesi’nde bulunan müstakil bir evde, sobayı tinerle yakmaya çalışan 7 yaşındaki çocuk, bir anda sobanın alev alması ve tiner şişesinin patlaması sonucu yanmış, onu alevlerden kurtarmak isteyen annesi de alevlerden etkilenmişti. Ev kadını olan İsminur Kılıç, havanın soğuması üzerine kömür sobasını kartonlarla tutuşturmak istemiş, 7 yaşındaki Seyfettin Kılıç ise anne odada değilken tiner dökerek sobanın bir anda alev almasına neden olmuştu. İlk tedavileri Numune Hastanesi’nde yapılan anne ve oğul daha sonar Konya Eğitim, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Anne İsminur’un sağlık durumu iyiyken, oğlu Şerafettin Kılıç’ın vücudunun büyük bir bölümünde meydana gelen 2. ve 3. derece yanıklar nedeniyle ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

YANAN EVDEN DRAM TÜTÜYOR

Oğlu Seyfettin ve eşi İsminur Kılıç’ın sobadan yanmasının ardından psikolojisinin bozulduğunu, maddi imkansızlıklar nedeniyle de her gün birkaç defa Şeker Murat Mahallesi’nde bulunan evinden Konya Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne yürüyerek gidip geldiğini belirten Cihan Kılıç, “Beni 18 yaşıma kadar Çocuk Esirgeme Kurumu’nda devlet büyüttü. Ben annemi ve babamı hiç görmedim. Öksüz ve yetim olarak büyüdüm. Elimden tutan, yol gösteren olmadı. Yaşadığım sıkıntıları çocuğuma da yaşatma hakkım olmadığını bildiğim için onu en iyi şekilde yetiştirebilmek için elimden gelen ne varsa yaptım, yapıyorum. Evimin geçimini, çocuğumun ihtiyaçlarını topladığım kartonları satarak sağlamaya çalışıyorum. Şu an o kadar zor durumdayım ki, hem maddi, hem de manevi olarak Konya halkının desteğine ihtiyacım var. Evim şu an içinde oturulabilecek bir halde dahi değil. Yaklaşık 10 gündür hastaneyle ev arasında gidip geliyorum. Oğlum ve eşim hastanede kalıyor. Kimse de ne yaptın, halin nedir diye sormadı. Manevi olarak da çökmüş durumdayım. Bu güne kadar bütün güçlükleri aştım. Kimsenin desteği olmadan bugünlere kadar geldim. Ama şimdi tıkandım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Konyalının elimden tutmasını istiyorum” diye konuştu. Sobanın patlaması sonucu evinde de ciddi hasarların meydana geldiğini bildiren Cihan Kılıç, “Duvarların bir kısmı yıkıldı. Camlar patladı, patlayan camları kartonla kapatmak zorunda kaldım. Yangından geriye kalan birkaç sağlam eşyayı da odanın birine topladım. Şu an ev yaşanabilecek bir durumda değil. Eşim dün taburcu oldu ve eve geldi. Yiyecek tek lokma ekmek yok. Şimdi bunu söylemek zorunda kaldım. Bana lütfen yardımcı olun” dedi.

OĞLUMLA BİRLİKTE CİĞERİM YANDI

Hayattaki tek varlığının oğlu olduğunu söyleyen anne İsminur Kılıç da, “Oğlum benim için her şeyden daha değerli. Bu hayatta bizim tek varlığımız, oğlumuz. Şerafettin’i yanmış halde görünce benim de ciğerim yandı. Oğlumun çektiği acıya dayanamıyorum. Hastanede doktorlar müdahale ediyor ama, oğlum ağladıkça benim de içim yanıyor. Önceki gece hastaneden çıkıp ayağım alçıda olmasına rağmen yürüyerek eve gittim. Dün de taburcu olup eve geldim. Bundan sonra haftanın belli günlerinde yaralarımın pansumanı yapılacakmış. Nasıl gidip geleceğimi dahi bilmiyorum. Ben bir hata yaptım, çocuğumun eline kibrit verdim” ifadelerini kullandı.

RASİM ATALAY

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.